Ancak bu tam doğru değil. Obesite zengin toplumların dar gelirli kesimlerinde gözleniyor. Mesela Amerikada son kuşak içinde şişman nüfusun yüzde 50 oranında arttığı gözleniyor. Sigaradan sonra da en fazla şişmanlık ölüme neden oluyor. Yılda 300.000den fazla kişi şişmanlık nedeniyle zamansız ölüyor. Hepsinden önemlisi şişmanlık için yapılan sağlık harcamaları 100 milyar doları aşıyor. Bu da Türkiyenin milli gelirinin neredeyse yarısı.Geçenlerde NBER Shin - Yi Cohu, Henry Saffer ve Michael Grossmanın yaptıkları bir çalışma (Yetişkinlerde Obesitenin Ekonomik Analizi) yayımlandı. Çalışma bazı bilinen gerçekleri onaylıyor; örneğin kişi başına düşen fast - food lokantaların 1972 - 1997 arasında artmasıyla obesite arasında ciddi bir ilişki buluyorlar.Ancak araştırmacılar bu tür restoranların neden arttığını da araştırıyorlar. 1970 sonrası emek piyasasında önemli değişimler gözleniyor. Kadınlar emek piyasasında daha fazla yer alırken, keyifle emek arasındaki tercih ilişkisi değişiyor. Özellikle daha alt gelir gruplarında, kadın nüfus çalışmaya başladığı durumlarda, giderek daha az emek isteyen yemek yapımı yaygınlaşıyor. Bu da ucuz ve hazır yemeğe talebi artırıyor. Bu tür yemekler yüksek kalorik değerinin olduğu, tatminkar bulunduğu ve alışkanlık yarattığı için de obesiteye neden oluyor.Şişmanlık sorunu daha çok en düşük gelir gruplarında, kadınlarda ve zenciler arasında gözleniyor. Çünkü dar gelirli nüfusun geçinebilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor. Bu da bu yiyeceklere olan bağımlılığı artırıyor.Şişmanlık sorunu daha çok en düşük gelir gruplarında, kadınlarda ve zenciler arasında gözleniyor. Çünkü dar gelirli nüfusun geçinebilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyuluyor. Bu da bu yiyeceklere olan bağımlılığı artırıyor.Araştırmacılar evde pişirilen yemeklerin bu tür yemeklerden daha ucuza mal olduğunu buluyor. Ancak alışveriş ve pişirme süresi de maliyet olarak eklenirse denge değişiyor. Üstelik bu yiyecekler daha doyurucu ve giderek daha elverişli mekanlarda sunuluyor. Bu nedenle sağlıklı olmasa da bu tür yiyecekler ekonomik oluyor.Bu arada araştırmacılar sigara alışkanlığının hızla düşüş gösterdiğini gözlüyorlar. Sigarayı bırakanların metabolizmaları yavaşlıyor ve daha az kalori yakıyorlar. Bu gelişmede son 21 yılda yüzde 164 artan sigara fiyatının ciddi bir etken olduğu biliniyor. Üstelik sigara içenlere gelen çeşitli kısıtlamalar da etkili oluyor. Ve eski tiryakilerin çoğu hemen şişmanlıyor.Ancak şişmanlığı önlemek için sigarayı teşvik etmek asla akla gelmemeli. En iyisi sigaraya başlamamak! Kaldı ki, NBER araştırmanın bir sonucu olarak bu tür lokantaların kaldırılmasını önermiyor. Sadece satılan yiyeceklerin daha az kalorili olmasını, yahut çalışma sürelerinin kısalarak emekçilere kalori yakabilecek fırsatlar yaratılmasını öneriyor. Araştırmayı okurken 1986 yılı aklıma geldi. Sigarayı bırakırken kilo almamak için yırtınmıştım. Şimdi tam on kilo daha şişmanım. Ama bu ara hemen her gün idman yapıyorum. hgunes@milliyet.com.tr Şişkoluğun ekonomisi olur mu demeyin. O da var. Amerikada ciddi sorunlardan biri de şişmanlık. Diğer bir deyimle, obesite. Aşırı ölçülerde beslenme zamanla çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden oluyor. Şişmanlığın temel olarak ekonomik sorunların ortadan kalktığı kesimlerde gözlendiği sanılır. Mesela Afrikada şişmanlık sorunu yoktur. Tersine açlık sorunu yaşanır.