Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Birçok ilde AKP, belediye başkanlıklarını kaybetti. Bazılarında CHP sürprizler yaptı. MHP de genel olarak oylarını artırdı. Sonuçların açıklandığı ilk saatlerde DTP’nin de oylarını bir hayli artırdığı gözlendi. Bu sonuçlar adayların kişiliklerinin ne denli etkili olduğunu gösteriyor.
Özellikle Kılıçdaroğlu’nun aldığı oylar bu seçimlerin herhalde en önemli gelişmesi oldu.
Ancak seçim sonuçlarını toplu olarak değerlendirmek için il genel meclisi sonuçlarına bakmak gerekiyor. Bu veriler iktidar partisinin oy kaybettiğini gösteriyor. Ancak bunun sınırlı bir ölçüde oluştuğu gözleniyor. Bu düşüşün nedeni son derece önemli. Sınırlı kalmasının nedenini anlamak gerekiyor.
Bize kalırsa iktidar partisinin oy kaybının birinci nedeni belli. Ekonomik kriz! Artan işsizlik ve durgunluğun, halkı bir hayli rahatsız ettiği anlaşılıyor. Şimdilik bunun sınırlı kalmasının da nedenleri var. 

Birkaç ay sonra olsaydı...
Birincisi kriz henüz başladı. Seçimler birkaç ay sonra olsaydı, oy kaybı çok daha fazla olurdu. İkincisi, muhalefet partileri krizi yeterince işlemediler.
Başbakan da gündemi olabildiğince farklı bir noktaya ve farklı bir üsluba kaydırmayı başardı. Fakat bir defa kriz başladı mı, oy kaybını durdurabilmek için ekonomide çok farklı bir ortama hızla geçilmesi gerekir. Bu ise pek olanaklı değil.
Bu arada Kılıçdaroğlu’nun aldığı sonucu değerlendirirken, yolsuzluk/dürüstlük konusunun aslında bir hayli etkili bir etmen olduğu görülmüş oldu. Yenilenme, yahut yeni adaylarla halkın karşısına çıkmanın da ne denli etkili olduğu anlaşıldı.

Haberin Devamı

Tarih tekerrür etmek istiyor

Yakın dönemde Türkiye’nin siyasal tarihine baktığımızda Türkiye’de tüm krizlerin siyasal tercih farkları  yarattığını görürüz. Aşağıdaki tabloda da bu görülmekte.
1971 devalüasyonundan ve 12 Mart’tan sonra Adalet Partisi olağanüstü bir oy kaybına uğramıştı: tam 17 puan! 1994 krizini hatırlarsak DYP’nin SHP ile kurduğu koalisyon hükümeti, 5 Nisan kararlarını açıklayınca her iki parti de 1995 seçimlerinde darmadağın olmuş ve tam 17 puan kaybedilmişti. 

Krizle gelen krizle gidebilir
En acıklı manzara ise 2001 krizinde yaşandı. Üç partinin oluşturduğu koalisyonun seçimlerde aldığı oy yüzde 53’ü aşıyordu. Oysa hükümet dayanamayıp 2002 yılında erken seçimlere gidince aldığı oy yüzde 15’in altına düşmüş ve hepsi parlamento dışında kalmıştı. Yani neredeyse yüzde 40’a yakın bir oy kaybı olmuştu.
2001 krizi AKP’yi doğurdu. Onu iktidara taşıdı. Ama şimdi 2008 küresel krizi ile karşı karşıyayız. Türkiye’de işsizlik 4 milyona tırmanıyor. Hükümet ise, “teğet geçen krizden” kendisinin sorumlu olmadığını iddia ediyor. Buna rağmen oylarında inişin başladığı gözleniyor. Bu iniş şimdilik 8 puana yakın. Hele muhalefet konunun üzerine giderse, tarih tekerrür edebilir. Krizle gelen krizle gider.