Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Son ABD kredisinin verilmesi sürecinde iki gelişme gözlendi. Bir yandan, belli ölçüde borsada hisse senetleri alım gördü. Diğer yandan da Türk euro - tahvillerinin fiyatı yükseldi. Daha doğrusu, euro - tahviller tek kelimeyle uçtu.
Borsada uzun süredir bir gevşeklik vardı. Bu nedenle borsadaki yükseliş aslında gecikmiş bir olguydu. Hatta döviz kuru daha yukarılarda olsaydı, borsada yükseliş çoktan başlardı. Şimdi borsa soluklanıyor. Olumlu ekonomik veriler geldikçe yükselmenin sürmesi beklenmeli.
Euro - tahvillerdeki yükselme ise farklı. Bunun birçok nedeni var. Birincisi, TL aşırı değerli ve Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen kurdan ürküyor. Böylece euro - tahviller iyi bir seçenek haline geliyor. Türk ekonomisinde olumlu gelişmeler gözlendikçe, bu tür devlet borçlanma senetlerine talebin sürmesi beklenmeli. Üstelik bu tahvillerin üzerindeki faiz sabit. Mesela 2030 vadeli tahvilin faizi yüzde 11.875. Kısacası, dünyadaki faizler düşse bile, bu faiz garanti. Sadece alım fiyatı değişiyor.
Mesela bu tahvil ilk çıktığında Amerika'da faizler bugünkü düzeyinin 4 - 5 puan üzerindeydi. Dolayısıyla ABD'nin eşit vadedeki bonolarıyla arasındaki fark daha azdı. Ancak ABD'deki durgunluğun önlenmesi amacıyla son yıllarda peş peşe faiz indirimleri gelince, fark büyüdü. Çünkü ABD bonolarındaki faizler düştü, ama Türk euro - tahvillerindeki faizler düşmedi. Kaldı ki, düşemezdi de. Çünkü Türkiye'de ekonomik kriz olmuştu. Böylece Türk euro - tahvilleriyle ABD tahvilleri arasında faiz farkı kopmuştu. Kısacası, ABD'de faizler düşerken, Türk ekonomisi de düzelme gösteriyor.
Üçüncüsü, dünyada bazı gelişmekte olan piyasaların borç senetlerinde önemli değişiklikler oldu. Arjantin "borcun neresinden dönersem kardır" anlayışıyla diğer ülkelerle pazarlığa oturunca, diğer ülkelerin senetlerine talep yarattı. Brezilya'daki ve Rusya'daki olumlu ekonomik gelişmeler de bu ülkelere olan yatırım iştahını büsbütün kabarttı. Nitekim, ağustos ayı başından bu yana Rusya'nın uzun vadeli tahvilleri 88 dolardan 95 dolara, Brezilya'nın da 90 dolardan 106 dolara çıkmış görünüyor. Biri yüzde 8 çıkmış, diğeri de yüzde 18.
Türk euro - tahvillerinin bir başka çıkış nedeni de elbette verilen ABD kredisi. Öte yandan, faiz - dışı fazla performansı kaygıları dağıtıyor. Kapasite kullanım oranı yüksek. Enflasyon performansı da çok parlak. Kısacası, ekonomik veriler gayet olumlu. Bu da euro - tahvillere olan talebi güçlendiriyor.
Buraya kadar gelişmeleri anlıyoruz. Ancak Türkiye euro - tahvilleriyle Brezilya'nınkileri karşılaştırdığımızda verimin bizde daha düşük olması şaşırtıcı. Çünkü Brezilya'da hem enflasyon daha düşük, hem de borcun milli gelire oranı. Gerçi Brezilya'da faiz - dışı fazla performansı bizimki kadar güçlü değil. Üstelik büyüme performansı da daha zayıf. Ama nihayet onlar Irak'a asker göndermiyorlar. Yani bir risk altında değiller. Üstelik ülke kredi notları da Türkiye'den yüksek.
Kısacası, Türk euro - tahvilleri biraz fazla uçtu. Bunun bir düzelme yapmasında yarar var. Ama yine de belirtelim. Uzun vadede Türkiye'ye güveniliyorsa, makul fiyatlardan alım yapmakta yarar var.