Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

2002 yılında enflasyon düştü. Üretimde de ciddi kıpırdanmalar gözleniyor. Fakat son aylarda kamu mali dengelerinde belli performans düşüklükleri gözleniyor. Mesela ağustos ayı faiz - dışı hedefi (IMF tanımına göre) 9.6 katrilyondu. Zar zor, ite kaka 9.7 katrilyonu bulabildik.Verilerin gösterdiği şu; ağustos sonunda bütçe gelirleri yıl sonu hedefinin yüzde 69una ulaşmış. Ancak gider tarafında yıl sonu hedefinin yüzde 71i yapılıvermiş. Demek ki, açık büyümüş. Gelirlerdeki performans düşüklüğü ise daha çok vergi gelirlerinde gözlenmekte. Bu da gayet doğal. Geçen yıl artırılan dolaylı vergiler artık bir doyum noktasına ulaşıyor. Son birkaç ayda ne olacağını ise göreceğiz.2002 yılı hedeflerine göre bütçe gelirlerindeki artış, giderlerdeki artışı geçecekti. Böylece de bütçe açığı daralacaktı. Nitekim bu gerçekleşti. Ancak bütçenin harcama kalemleri arasında faiz ödemeleri 2003 yılına sarkıtılarak, ciddi bir finansman kolaylığı elde edildi. Üstelik oldukça yüklü de dövizle borçlanma yapıldığından (kur farkları da bütçede yer almadığından) denge kolaylıkla sağlandı.Ancak yanılmayalım. Elbette bu bir muhasebe oyunuydu. Gerçek değişmedi ve sonunda 2003 yılına sarkmış tüm ödemeler bütçeyi sıkıştırır hale geldi.2003 bütçesinde gelirlerin yüzde 35, giderlerin ise yüzde 45 artması öngörülüyor. Bu da şu demek; 2003 yılında bütçe açığı büyüyecek. Gerçekten de bütçe açığının önümüzdeki yıl nominal bazda yüzde 73 oranında artması öngörülüyor.2003 yılının giderlerine bakıldığında en fazla artış gösteren kalemler faiz harcamaları (yüzde 55) ve sosyal güvenlik (yüzde 45). Demek ki, bir de sosyal güvenliğin finansmanında denge giderek bozulmakta. Bu da can sıkıyor. Bir an önce istihdam düzeyini artırmak, böylelikle hem prim tahsilatını artırmak, hem de işsizlik sigortası ödemelerini azaltmak gerekiyor. Yahut da, kayıtsızlık oranı giderek artan istihdamı kayıt altına almak.Bu yılın bütçe açığının geçen yıla göre nominal bazda yüzde 6 oranında küçülmesi öngörülmüştü. Bu reel anlamda yüzde 45e varan bir küçülme demekti. Önümüzdeki yılın hedefinin nominal bazda yüzde 73 oranında artması ise, reel olarak açığın yüzde 44 oranında büyümesi anlamına geliyor. Bu da müthiş ürkütücü bir durum!Özetle, 2002 yılında çeşitli yöntemlerle elde ettiğimiz kamu finansman dengeleri 2003 yılı için korkulu rüyalar yaratıyor. Açık yürekle ifade edelim, 2003 yılına girerken ekonominin dümeninde olmak istemezdik. Olsaydık ne yapardık? Onu da yarın yazacağız. Bizde hep illüzyonlar oluşur. Bazen iyimserizdir, abartırız. Bazen karamsarızdır, aşırı hüzünleriniz. Oysa gerçek hep arada bir yerdedir. Seçim öncesi bir bahar yaşanıyor. Piyasalar gayet iyimser. Yurtdışı da bu seçimlerden ürkmüyor. Sanki her şey güllük gülistanlık. Ancak, durumu abartmamalıyız. 2002 yılında tedirgin edici gelişmeler yok değil. Kaldı ki, 2003 yılında da ciddi sıkıntılar kapıda bekliyor. 2001/2002 2002/2003GELİR 45 35Vergi 54 40Diğer 16 12GİDER 24 55Faiz - dışı 40 39Faiz 4 55AÇIK -6 +73 Bütçede artış oranları (%) hgunes@milliyet.com.tr