İsmail Özelçinler

Geçtiğimiz sezonun biteli neredeyse 2 ay olacak.

Tüm takımlar yeni sezon hazırlıklarına yavaş yavaş başlıyor.

Tüm İzmir takımları teknik adamlarını belirledi ve yeni sezon hazırlıkları için önümüzdeki hafta start alacak.

Bu takımlar bir yandan da transfer çalışmalarını sürdürüyor.

Yani son duruma baktığımızda; Göztepe, Altınordu, Bucaspor, Altay ve Menemen Belediyespor teknik adam ve kadro açısından sorun yaşamıyor...

Peki ya Karşıyaka?

Büyük ölçüde kadrosunu korumuş görünüyor.

Yani geçen sezonun takım iskeleti korunmuş durumda.

Yazımın başlığına baktığınızda, çoğunuz “hayrola” diyebilirsiniz...
Ama doğrudur. Bilerek, içimden gelerek ve de isteyerek attım o başlığı...
Dün gazetemizde de yayımlanan, Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan’ın açıklamaları üzerine, o başlığı atmayı ve kendisinden özür dilemeyi uygun buldum...
Peki, neden mi?
Yakından takip eden okurlarımız ve futbolseverler de çok iyi hatırlayacaklardır.
Ligin ilk yarısında sevgili S.Mehmet Özkan yaptığı bir açıklamada, devre arasında 10 futbolcusu ile yollarını ayıracaklarını, yerlerine U19 takımından büyük çoğunluğunu A takıma alacaklarını açıklamıştı...
Dediğini de yaptı...

Öncelikle Altay’ı yürekten kutluyorum...

Play Off’un ilk eşleşmesinde Çorum Belediyespor’la karşı karşıya geldiler. İlk maçı deplasmanda 2-0 kaybeden Altay, İzmir’de oynanan rövanş maçında normal süresi 2-0 biten maçı, uzatmalarda 4-0 kazandı, finali Kocaelispor’la oynamayı haketti. Kocaeli maçı öncesi de tüm samimiyetimle, asla duygusal davranmadan ve İzmirliliğimi bir kenara bırakıp, Altay’ın finalde Kocaeli engelini de aşacağına ve 2.Lig’e yükseleceğine dair fikir yürüttüm, gazetedeki arkadaşlarımla da samimi bir şekilde bu düşüncemi paylaştım.

Antalya’daki maçı da izlerken, Altay’ın ilk dakikadan itibaren oyun disiplininden 1 dakika bile kopmadan oynaması, Altay’a olan inancımı daha da perçinledi. 1-0 yenik duruma düşmelerine rağmen, uzatma dakikalarının son saniyesine kadar müthiş bir inançla, sabırla ve disiplinle oyunu sürdürdüler.

Çok net gol fırsatlarından yararlanamadılar. Ama dedim ya, asla oyun disiplininden, kazanma hırslarından ve inançlarından bir dakika bile vazgeçmediler. Nitekim penaltılarla da olsa amaçlarına ulaştılar.

Fazlasıyla da hakettiler... Yani inanan kazandı.

Altınordu’nun son haftalardaki çıkışı değil, Başkan Seyit Mehmet Özkan’ın, Torbalı’da U19 maçı sonrası Altay’ın genç futbolcusu Ömer Yılmaz’ı yumrukladığı iddiası, iki gündür gündemde.

Doğal olarak, Altay Başkanı Özgür Ekmekçioğlu da tepki gösterdi.

Olayın doğruluğunu tartışıyorlar.

Durup dururken Ekmekçioğlu neden böyle bir çıkış yapsın ki...

***

Ayrıca...

Başkan Seyit Mehmet Özkan, geçmişte de bu tür olaylarla gündeme oturdu.

Tartışıldı, eleştirildi.

Sezon başından beri, bir spor yazarı olarak Göztepe’nin sahaya yansıttığı futbolu yeterli görmedim, zaman zaman eleştirdim. Ama asla umutsuz olmadım.

Toparlanacağını, muhteşem taraftarlarının da desteğiyle, her geçen hafta form grafiğinin yükseleceğini ve lige ağırlığını koyacağını vurguladım.

Ayrıca, bir ara zirveyi ele geçirdiklerinde de, liderliğin verdiği moral ve motivasyonla kolay kolay zirveyi bırakma-yacaklarına inandım.

Ancak; ligin ikinci yarısının başlamasından bu yana, Göztepe’nin futbolunda olumlu gelişme bir yana, yerinde sayma ve düşüş ön plana çıktı.

Takımın son haftalardaki hali ise içler acısı... Burada, takımının başında henüz 3 haftalık görevde bulunan Yılmaz Vural’ı eleştirmek ise haksızlık olur...

Boluspor yenilgisini asla şanssızlık olarak görmüyorum. Ben 90 dakika boyunca oynadığı futbola bakıyorum.

Oyunu rakip alana yığamayan, ileride çoğalamayan, orta alandan destek alamayan bir takımın kazanması, mucizelere bağlıdır.

Yani, Göztepe’de takım oyunu sınıfta kalmıştır. Bolu yenilgisinden sonra Play Off’a kalıp kalmaması bile tartışılır duruma gelmiştir.

Özellikle son haftalarda, tüm sıkıntılara ve sorunlara karşın, büyük bir sorumluluk mücadelesi veriyor Karşıyaka...

Daha doğrusu Karşıyakalı futbolcular...

Ekonomik yönden sıkıntılar içinde boğuşan yönetim ve bu sıkıntılardan özellikle en fazla etkilenen futbolcuların, sezon başından beri gösterdiği anlayış, tek kelimeyle takdire şayhan...

O futbolcular ki, çoğu paralarını alamadıkları için federasyona başvurup takımdan rahatlıkla ayrılabilirlerdi...

Ama bu yolu seçmediler...

Arada sırada aldıkları primlere “eyvallah” deyip, sahaya çıktılar, onurlarıyla mücadele ettiler.

Yendiler, yenildiler, berabere kaldılar...

Ama formalarını askıya asıp, asla Karşıyaka’yı terk etmediler...

Geçtiğimiz haftaya damgasını vuran taraftar olayları, bir an da gündeme oturdu...

Özellikle Bursaspor’un 4-0’lık Kasımpaşa yenilgisi sonrası, taraftarların Osmangazi Köprüsü gişelerinde takım otobüsüne saldırısı, tek kelimeyle rezaletti.

Futbolculara küfür edip, darp etmeye yeltenen taraftarların bu tutumunun, zerre kadar taraftarlıkla alakası yok...

Takımları istediği kadar kötü sonuçlar alsın, gerçek taraftar; iyi günde de kötü günde de gönül verdiği takımının yanında durur...

Haaa, eğer takımınızın ortaya koyduğu futboldan ve alınan sonuçlardan memnun değilseniz, takımınızın maçlarına gitmezsiniz.

Bir futbol takımına bundan büyük ceza mı olur?

***

Aynı şekilde yine geçtiğimiz pazar, deplasmanda Sivas Belediyespor’a 2-0 yenilen Bucaspor, İzmir’e dönüşünde, Adanan Menderes Havalimanı’nda öfkeli taraftarların saldırısına uğradı.

Sezon başından beri izlediğimiz Göztepe’nin, tek hedefinin Süper Lig olduğunu taraflı-tarafsız tüm futbolseverler çok iyi biliyor...

Göztepe’nin bu hedefine ulaşabilmesi için, sezon başından beri sahaya yansıttığı futbol nasıl bir izlenim veriyor?

Öncelikle...

Mevcut ligde 21 hafta geride kaldı. Önümüzde 13 maçlık bir periyot var.

Göztepe’nin 21 haftalık karnesine baktığımızda, bugünkü sıralamadaki yeri, sahaya yansıttığı performansa göre son derece iyi...

Lider Malatya’nın 40, ikinci Sivas’ın 38, üçüncü Göztepe’nin 37, dördüncü ve 5. sıralardaki Eskişehir ve Giresun’un ise 36’şar puanları var. Göztepe ile birlikte zirve mücadelesi veren tüm takımları da yakından izledik. Özellikle son 4 haftada Giresunspor ve Sivasspor’un ortaya koyduğu pozitif futbolu ve performansı son derece dikkat çekici...

Peki ya Göztepe?

Hani derler ya, ismi bile yeter...