Kırca ile Saygın evlensin

Bu yazıya başta, 1999 yılında görmek istemediklerim diye başlık atacaktım. Çünkü niyetim önümüzdeki seneden itibaren adlarını dahi duymak istemediğim insanları yazmaktı. Ne var ki bir yandan gazete ve televizyonları takip edip, bir yandan da bu insanların listesini yaparken aklıma parlak bir fikir gedi. Evet, bir kampanya başlatıyor ve beni desteklemenizi istiyorum: Levent Kırca ile Işılay saygın evlensin. Böylece bir sorun daha hallolma yoluna girer ve 1999 yılında onların adını duymamamız için bir sebep olur.
Gelelim önümüzdeki sene evlerimizin içine girmesini istediklerimin listesine:
Fadime Şahin
Alaaddin Çakıcı
Zeynep Uludağ
Gülten Kızılkaya
Gülten Kızılkaya ve
Gülten Kızılkaya
Yılmaz Morgül
Küçük İbo
Gonca Uyanık
Reha Muhtar
Sevda Demirel
Gözde Tan (görünebilir ama konuşmasın)
Serdar Ortaç
Mustafa Altıoklar ve
Mustafa Altıoklar
Her türlü delikanlı!
Pınar Eliçe
Çelik, Çelik (Az daha unutuyorduk!)
Adını dahi bilmediğim o Laz türkücü (L büyük harfle yazılmış, saygıda kusur edilmemiştir.)
Bilal Özcan ve Barbaros Yüksel
Erman Toroğlu
Yırtıcı şarkıcı Ayşe
Cem Özer ve Esin Maraşlıoğlu
Mermerci ailesi
Savaş Ay
Doğuş (neyse ki askerde)
Sibel Can ve Hülya Avşar unutulmamış, listeye bilhassa konulmamıştır.

Hem öyle olun hem de öyle birini bulun
Her insanın kendi doğumgünüyle ilgili bir sorunu vardır. Kimileri heyecanla bekler, kim aradı kim sordu diye notlar alırken kimileri de o günden mümkün olduğunca kaçmak ister. Başkalarının doğumgünleri için elinden gelen her türlü programı yapanlar kendi doğumgünleri söz konusu olduğunda her şeyden kaçarlar. Tabii burada gerçeklerle yüz yüze gelmek korkusu da vardır. Düşünsenize bir parti verir 50 kişi çağırırsınız ama 2 kişiden başka kimse gelmez. Dannnnn!!! Bunun şokunu atlatmanın yanı sıra bir sonraki doğumgününüzde neler hissedebileceğinizi düşünsenize...
Ben doğumgünlerim için hiçbir şey planlamam. Bugüne kadar kimse de benim için bu kadar büyük bir şey planlamamıştı. Bu sene 'enişteniz'le baş başa yemek yiyeceğimi zannederken Balık Pazarı'ndaki meyhane Süheyla'ya girdiğimde en sevdiğim 25 kişiyle karşılaştım. İki adım geriye gidip bara çarpmışım. Hatırlamıyorum, 25 kişiyi tek tek öpmüşüm, onu da hatırlamıyorum. Detayları boş verin, sonuçlara gelelim.
Hayatınızda size sürpriz doğumgünü partisi düzenleyecek birini bulmanız şart. Daha da önemlisi sizin de böyle biri olmanız. Bu organizasyonu yapmak zor bir şey. Davetlilerin de iyi oynaması lazım. Bir kere gündüz sizi arayıp kutlamaları gerekiyor. Çünkü bazı kişilerin sizi tebrik edeceğini unutmayacağından eminsinizdir. Akşam ne yapacağınız da sorulmalı. Organizasyon müdürü herkese bin kere "Aman ağzından kaçırma," diye tembihlerde bulunmak durumunda. Çok yayılmamak gerekir. Çünkü sokakta hiç tahmin etmediğiniz birisi ile karşılaşabilir ve hakkınızda planlananları ondan bile duyabilirsiniz. Bir kişinin en ufak bir hatasında uyanmanız mümkün olabiliyor. Ben uyanmadım. Orada bulunan 25 kişiye kendimi ekstradan borçlu hissediyorum.
Dediğim gibi, hem bir sürpriz parti düzenleyecek bir insan olun hem de böyle biri ile birlikte olun.

Dünyanın en iyileri
Bu hafta sırada makyaj kursları var.
* Il - Makiage New York, USA Tel: 0012123710551
İlana Harkavi'nin sahip olduğu bu kursta verilen makyaj dersleri sonucunda hem kendinizin hem de başkalarının yüzünde harikalar yaratabilirsiniz.
* By Terry, Paris, Fransa Tel: 0033144760076
Bayan Terry pahalı bir kurs. Fakat her kişiye farklı bir makyaj uygulayacak kadar bu işi biliyor.

Annemin köşesi
Annemin ciddi bir protestosu var. Gönderdiği faksı Tüketici Köşemiz Meral Tamer'e de iletmemi istedi. Ama olayı bizzat halledeceğimi söyledim. Buradan onu yetkililere iletmek istiyorum.Biliyorsunuz, annem her bi şeyi bilen özelliğini çok dergi okuyarak kazanmıştır. Her ay kitapçıya gider ve en az 10 yabancı dergi ile çıkar. Bunların sayfalarını ilk kendi çevirmeden asla başkalarına da okutmaz. Sonra da orada öğrendiklerini bana sabahın köründe, telefonda ya da yanımda car car car anlatır.
Ama artık alamıyor çünkü Amerika'da 3 dolar olan derginin buradaki satış fiyatı 4 milyon lira (Aynı dergi mesela İspanya'da 2 milyon Lira karşılığında satılıyor).
"Dergiler lüks tüketim malı değildir," diye inleyen annem niçin bu dergilerin bu kadar pahalı olduğunu soruyor. Ben de bu soruyu buradan komşu binamız olan Dünya Dağıtım'a iletiyorum. Evet, dergiler neden bu kadar pahalı?..
Bakın, annem gerçekten bu duruma çok üzülüyor. Hayır yani kadının tek derdi dergi. İnanın öyle.