Avrupalı üreticilerin Çin, Rusya ve ABD pazarlarında uğradığı kayıplar, gelirlerinde önemli kayıplar oluştururken, uğradıkları zararları kendi iç pazarlarından telafi etme şansları da giderek azalıyor...
Daha önce özellikle Çin, Rusya ve ABD pazarlarıyla ciddi karlar sağlayan Avrupalı üreticiler, bu pazarları büyük ölçüde kaybetmekten kaynaklı bir kriz yaşıyor. Zira Avrupalıların bu üç önemli pazarda uğradığı kayıpları, Avrupa pazarında telafi etme gibi bir şansları da şimdilik yok görünüyor.
Avrupa Birliği’nin Çinli üreticilere koyduğu ek vergilere karşılık Çin’den gelen hamleler, yine Çin pazarındaki yerli üreticilerin daha teknolojik modeller sunması, güçlü Avrupalı üreticilerin bu pazarda “teklemesine” neden oldu. ABD’de Donald Trump yönetiminin getirdiği ek gümrük vergileri, zaten Ukrayna savaşı dolayısıyla kapanan Rusya pazarıyla bir araya gelince, onlarca yıldır Avrupa’nın otomotiv sektörünü ayakta tutan “güvenli kalelerin yıkılması” anlamına geldi. Bu da, söz konusu pazarlara ihracatla büyük karlar elde eden sektörde sarsıntı yaşatıyor. 2025 yılında, modern otomotiv tarihinde ilk kez Avrupalılar, Çin, Rusya ve ABD pazarlarında “aynı anda” erişilebilirlik ve karlılıkta büyük gerilemeler yaşarken, iç talepte yaşanan durgunlukla da sarsılıyor. Bu nedenle Avrupalı üreticilerin yatırım ve istihdam azaltıcı önlemlere başvurduğu gözleniyor.
Üç pazarın çöküşü
Bir zamanlar Avrupa markaları için önemli bir varış noktası olan Rusya, 2022’deki Ukrayna işgalinden bu yana tamamen kapatıldı. Batılı OEM’ler tamamen çekildi ve Çinli üreticiler boşluğu hızla doldurdu. Pazar artık Avrupalı oyuncular için politik ve ticari olarak erişilemez duruma gelirken, potansiyel olarak geri dönüşün önündeki engellerin halen “yüksek” olduğu belirtiliyor. Uzun süredir Avrupalı üreticiler için uluslararası büyümenin motoru durumundaki Çin’de barınmak da giderek zorlaşıyor. Yavaşlayan tüketici talebi ve özellikle elektrikli araç segmentinde yerli Çin markalarının yükselişi, Avrupa OEM’lerinin kârlarına zarar verdi. Eski markalar, marj erozyonu ve düşen pazar paylarıyla karşı karşıya kalıyor. Volkswagen, Mercedes-Benz ve BMW gibi markaların 2024’te ağır kayıplar yaşaması da bundan.
ABD’nin giderek daha fazla korumacı hale gelmesi ve yüzde 25’lik gümrük vergisi de, Avrupalı araç üreticileri için yeni bir baş ağrısı. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği’ne (ACEA) göre, Avrupalı üreticiler, ABD’de ürettikleri araçların yaklaşık yüzde 60’ını ihraç ediyor. Ayrıca, ABD, Almanya’nın otomotiv endüstrisi için en önemli ihracat pazarı. BMW, Mart ayında büyüyen ticaret anlaşmazlıklarının şirkete bu yıl 1 milyar dolara mal olabileceğini belirtti. Porsche ve Mercedes ise ithal otomobillere uygulanan yeni ABD gümrük vergilerinden dolayı potansiyel olarak 3.7 milyar dolarlık bir darbeyle karşı karşıya. Avrupa pazarıysa, üreticileri kurtarmaktan uzak. Zira AB’de yeni otomobil pazarı 2025’in ilk çeyreğini durgun kapattı. 2025’in ilk üç ayında AB pazarı, 2024’ün ilk çeyreğine kıyasla yüzde 1,9 düşüş yaşadı.
Hafifletti, güçlendirdi ortaya bu ‘özel’i çıkarttı
Ferrari, 296 modelinden “Speciale” versiyonunu yarattı. 296 Challenge yarış otomobilinin motorunu kullanan Speciale, aerodinamik eklentiler ve daha fazla karbon fiber parçalar sayesinde standart 296’dan daha hafif ancak yere basma kuvveti yüzde 20 artırılmış bir araç. Normalde 818 HP olan güç, plug-in hibrit olan Speciale’de 867 HP’ye çıkarken, bunun 690 HP’lik bölümü 3.0 lt V6 benzinli motordan geliyor. 177 HP’lik eklentiyse, elektrik motorunun katkısı... Fiyatının yaklaşık 245 bin dolardan başladığı söyleniyor. Öyle herkese de satılmayacakmış. “Sürekli müşteri” olanlara hak tanınacakmış...
Lexus’un yeniliği Çin’den çıktı!
Lüks otomobil üreticisi Lexus, yeni nesil “ES” sedan modelinin dünya tanıtımını Çin’de, Şanghay Fuarı’nda yaptı. Tam hibrit ve elektrikli motor seçenekleriyle tanıtılan 8. nesil Lexus ES sedan, önümüzdeki yıldan itibaren Türkiye’de de satışa sunulacak.
Lexus ES, yeni teknolojilerle, bir önceki neslinden miras aldığı sürüş kalitesi, konfor, sessizliğin yanı sıra performans ve güvenliği daha üst seviyeye taşımak üzere geliştirilmiş. Şoför mahallinde 12.3 inç’lik dijital gösterge paneli ve 14 inç’lik merkezi dokunmatik ekran dikkat çekerken, kabinde yumuşak malzeme kullanımı ve ışık efektleriyle kalite algısının artırılması amaçlanmış.
Yeni ES 300h, 2.5 lt 4 silindirli benzinli motoru elektrikli motoruyla kombine eden tam hibrit sisteme sahip. 201 HP güç üreten bu sistem, hem önden çekişli hem de dört çeker versiyonlarla Batı Avrupa pazarında sunulacak. Doğu Avrupa pazarında ise ES 350h versiyonu yer alacak. Aynı 2.5 lt motor, bu versiyonda 247 HP.
Yeni ES ürün gamında iki tam elektrikli versiyon da olacak. ES 350e, önden çekişli olarak 224 HP güç sunarken, ES 500e, 4 tekerlekten çekişli ve 343 HP güce sahip olacak.
Yeni C5 Aircross, gün yüzüne çıktı
Fransız üretici Citroen, SUV sınıfındaki büyük temsilcisi “C5 Aircross”un yeni neslini tanıttı. Aracın özellikle ön görünümü, yeni nesil C3 ve C3 Aircross, makyajlı C4 ailesinin yanı sıra Berlingo’yla birlikte “aile yüzüne” kavuşurken, başta Tesla ve Mustang Mach-e olmak üzere son dönemdeki elektrikli bazı modellerde göze çarpan “iri kıyım” bilgi-eğlence ekranı gibi yeni teknolojik donanımlarla dikkat çekiyor. Bu ekran, aynı zamanda Stellantis grubunun markalarında şimdiye kadar kullanılanların “en büyüğü” olma özelliğini taşıyor.
Büyük ekranın yanı sıra fiziki kontrol düğmelerinin de yer aldığı orta konsol dikkat çekerken, sürücünün önüne “sadece” 10 inçlik bir ekran konulmuş. Bununla birlikte son dönemde Stellantis’in “pek sevdiği” mikro düzeydeki “vites düğmesi”, kablosuz şarj bölümü, ferah iç mekan, görüp de sayabildiklerim.
Tam elektrikli, hafif hibrit ve şarj edilebilir hibrit seçenekleri bulunan aracın elektriklisi, 207 HP (Standard Menzil-520 km, 73 kWsa batarya) ve 227 HP (Uzatılmış Menzil- yaklaşık 680km, 97 kWsa batarya) seçeneklerine sahip. Giriş seviyesi C5 Aircross Hybrid 145 ise, 1.2 lt turbo 3 silindir motor, 134 HP güç ve ekstra 12 HP (9 kW) elektrik motora sahip. C5 Aircross Plug-in Hybrid 195 de, 1.6 lt 4 silindir turbo beslemeli benzinli ve bir elektrik motorla eşleştirilmiş ve toplamda 193 HP (195 PS) üretiyor. Bu araçtaki 21 kWsa batarya paketi sadece elektrikli olarak 85 km menzil sunuyor.. Aracın Avrupa’da yılın ikinci yarısında pazara sunulması bekleniyor.
SEAL U DM-i, 4X4 geliyor...
Çinli BYD’nin Türkiye’de konuşulan şarj edilebilir hibrit modeli SEAL U DM-i, yeni 1.5 lt turbo motora ve çift elektrik motoruyla birlikte 4 tekerlekten çekiş sistemine sahip versiyonuyla Mayıs başında ülkemizde yollara çıkmaya başlayacak. Mayıs başında BYD bayilerinde yerini alacak olan yeni modelin, lansmana özel tavsiye edilen anahtar teslim satış fiyatı 2.845.000 TL olacak.
Mevcut versiyonla aynı tasarım tasarıma sahip yeni SEAL U DM-i AWD, dolayısıyla “Kum” ve “Çamur” sürüş modlarıyla dikkat çekiyor. 1.5 lt benzinli ve iki elektrik motoruyla birlikte sistemin toplam gücü 324 PS’yi bulurken, 0’dan 100 km/s hıza 5,9 saniyede çıkabildiği belirtiliyor. AWD versiyonu, mevcut 18,3 kWsa kapasiteli bataryasıyla tam elektrikli sürüş modunda 70 km’ye kadar menzil sunarken, benzinliyle birlikte hibrit modda menzil toplam 870 kilometreye ulaşıyormuş.
Araçta, LED ön ve arka farlar, elektrikli bagaj kapağı, 19 inç alüminyum alaşımlı jantlar, elektrikli açılabilir panoramik cam tavan, ısıtmalı, havalandırmalı ve elektrikli ayarlanabilir ön koltuklar, 10 hoparlörlü Infinity ses sistemi, 12.3 inç dijital gösterge paneli, ön cama yansıtmalı renkli bilgi ekranı (head-up display), 15.6 inç elektrikli dönebilen dokunmatik multimedya ekran ve çift kablosuz şarj ünitesi gibi birçok donanım mevcut.