Anadolu Isuzu, Özbekistan’da kurulu SamAuto’nun yüzde 75 hissesini satın alarak yurtdışı tesis yatırımı yaptı. Şirket, diğer yatırımlarla birlikte yaklaşık 150 milyon dolara çıkacak bu satın almayla, Orta Asya ve Afrika pazarlarına açılacak.
Türkiye’nin önemli ticari araç üreticilerinden Anadolu Isuzu, Özbekistan’da kurulu “SamAuto” şirketinin yüzde 75’ini satın alıyor. Model geliştirme ve benzeri yatırımlarla 150 milyon dolara ulaşacak bu yatırımla birlikte Anadolu Isuzu, uluslararası büyümenin yanı sıra yeni pazarlara girme hedeflerine de bir adım daha yaklaşmış olacak.
Anadolu Isuzu Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, Anadolu Grubu’nun Özbekistan’da farklı sektörlerde faaliyet içinde olduğunu ve üretim tesisi bulunduğunu hatırlatarak, kamu kuruluşu olan SamAuto’nun özelleştirilmesini fırsat olarak görüp satın alma teklifi verdiklerini kaydetti. Halen Türkiye’de de ortakları olan Japon Isuzu ve Itochu’nun, SamAuto’da yüzde 25 hisseye sahip olduğunu hatırlatan Arıkan, yılbaşına kadar
Avrupalı otomobil devleri, Çip üreticisi Nexperia ile yaşanan kriz nedeniyle ciddi endişe içerisinde. Yeni arayışlar içine giren firmalar, uzun vadede değilse de yakın zamanda üretimde bazı aksaklıklar yaşanabileceği ihtimalini göz ardı etmiyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergileri üzerindeki oynamaları, Çin’de rekabetin giderek zorlaşması ve elektrikli otomobile geçişteki isteksizlik derken, Avrupalı otomotiv üreticilerini bu kez de Hollanda’da kurulu çip tedarikçisi Nexperia’da yaşanan sorunlar zorluyor.
Hollanda hükümeti, Çinli Wingtech Technology şirketinin 2019’da çoğunluk hissesini satın alarak hakim ortağı olduğu Nexperia’ya bu ayın başında el koymuştu. Bunun üzerine Nexperia, söz konusu anlaşmazlığın tedarikleri etkileyebileceği yönünde bir uyarı yaparken, Pekin yönetimi tarafından ihracat yasağı getirilen şirketin Çin birimi de, yalnızca yerel dağıtıcılara satış şartıyla sevkiyatlara yeniden başladı. Dolayısıyla hükümetler arası görüşmelerden çözüm
Tam elektrikli ile hibrit seçeneklerin ortasında yer alan “menzil uzatıcılı” elektrikli modellerin, özellikle Avrupa’da yükselişte olduğu, bunun, pek çok üreticinin elektrikli araç yatırımlarını da koruyacağı konuşuluyor...
Tam elektrikli araçlara olan ilgiyi “pek çok nedenden ötürü” bir türlü istenilen seviyeye getiremeyen otomotiv üreticileri, bir de Çin’den gelen “şarj edilebilir hibrit” baskısıyla karşılaşırken, elektrikli araçlara geçiş sürecine hazırlık amacıyla yaptıkları yatırımların akıbetini de sorguluyor. Zira tam elektrikli araçların platformlarının, birden bire şarj edilebilir hibrite dönüştürülmesi ciddi bir masraf ve belki de zor...
Otomotiv üreticilerine yönelik güç aktarma organları başta olmak üzere pek çok parça tedariki yapan BorgWarner, jeneratör görevi gören ancak tekerleklere güç iletmeyen içten yanmalı motorlarla yani kısacası “menzil uzatıcılar” (range extender) ile donatılmış elektrikli
Özellikle Avrupa’da, elektrikli otobüsler konusunda ciddi oyuncu haline gelen Çinli markalar, karşılarında Türk markalarını görmeye başladı. Bunlardan biri olan Karsan, Avrupalılara göre avantajlı durumda olduklarını belirtiyor.
Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada alternatif yakıtlı araçlar konusundaki gelişmeler, elektrikli ve hidrojenli otobüs pazarını da tetiklerken, bu konuda erken davranan Çinli markaların ciddi satışlar yaptığı dikkat çekiyor. Avrupa’da ortak üretimlerle birlikte elektrikli otobüs konusunda söz sahibi olmaya başlayan Çinli markalar, biraz da Avrupalı üreticilerin “yavaş davranmasından” güç alıyor. Karsan, Temsa, Isuzu ve Otokar gibi Türk markaları ise, Avrupa pazarında Çinli markalarla ciddi rekabete girişerek, varlıklarını ispatlama yolunda. Geçtiğimiz hafta sonu Belçika’nın başkenti Brüksel’de gerçekleşen, dünyanın sayılı ticari araç etkinliklerinden biri olan “Busworld Europe 2025” de, bir anlamda bu rekabete ev sahipliği yaptı. Nitekim fuara
ABD Başkanı Donald Trump, AB’den gelen otomobillere uyguladığı vergiyi yüzde 15’e indirse de, Alman devleri buna sevinemedi. Almanya’da otomotiv üreticileri 100 bine yakın kişiyi işten çıkarmayı düşünüyor.
Avrupa otomotiv sektörü, ABD’nin Temmuz ayında Avrupa Birliği ile varılan ticaret anlaşmasına uygun olarak, ithal ettiği otomobillere uyguladığı vergiyi yüzde 27.5’ten yüzde 15’e indirmesiyle rahat bir nefes alırken, Almanya bunu hissedemedi. Nitekim Alman otomotiv devlerinin, 2030 yılına kadar 100 bine yakın çalışanıyla yollarını ayırmayı düşünüyor.
ABD federal sicilinde yayımlanan bildiride, ABD’nin verdiği söz doğrultusunda bu düzenlemenin 1 Ağustos’tan itibaren geriye dönük olarak geçerli olacağı doğrulandı. AB Ticaret Komiseri Maros Sefcovic, ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer ile yaptığı görüşme sonrası sosyal medyadan biur açıklama yaparak, “Ortak taahhütlerimizin hayata geçmesinin yolunda gitmesinden memnunum:; otomobil ve yedek parça vergileri 1 Ağustos’tan itibaren geriye
Egzotik ve ultra lüks markaların da kafası, elektrikli modeller konusunda karıştı. Kimisi tam elektrikli model atağını sürdürmeye çalışırken, kimileri de planlarını askıya aldı...
Elektrikli araçlara geçişte uygulanan inişli-çıkışlı politikalar, olayın “gazını kaçırırken”, çoğu üreticinin planlarını da altüst etti. Sadece volüm markaları değil, lüks ve ultra lüks araç üreticilerinin de artık kafası karışmış durumda. Kimisi tüam elektrikli ürün gamına geçişi askıya alırken, bunun ciddi miktarda yüksek olan bedelini de ödemeye razı oluyor. Planlarını aksatmayanlarda ise gecikmeler ve endişeler söz konusu.
Egzotik ve ultra lüks otomobil üreticilerinin büyük bölümü, gelecekte ürün gamlarını elektriklilere teslim edeceğini açıklasa da, en zengin müşterilere hitap eden markalar, farklı yaklaşımlar benimsiyor. Nitekim düşük satışlar, sübvansiyonların katdırılması ya da azaltılması, yetersiz şarj ağı, Avrupa Birliği’nin “içten yanmalı yasağı” konusundaki
Türkiye’de üretime giren veya gelecek yıl girecek yeni modellerle ilgili haberler gelmeye devam ederken, mevcut üretimde de artışlar yaşanıyor. Nitekim Ocak-Ağustos döneminde üretim yüzde 4, ihracat yüzde 12 arttı.
Türkiye’de kurulu tesislerde üretilen ya da gelecek yıldan itibaren banta alınacak yeni modellerle ilgili haberler birbiri ardına gelmeye devam ederken, mevcut modellerin üretiminde de olumlu bir tablo dikkat çekiyor.
Türkiye otomotiv endüstrisinin en önemli 13 oyuncusunun çatı kuruluşu konumundaki Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) açıkladığı verilere göre, 2025 yılının Ocak-Ağustos döneminde üretim ve ihracat adetleri artmaya devam etti. Yılın ilk 8 aylık döneminde toplam otomotiv üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 4 artışla 908 bin 238 adede ulaşırken, otomobil üretiminde yüzde 1’lik azalma dikkat çekti. 564 bin 482 adet otomobil üretimine karşılık, aynı dönemde ticari araç grubundaki üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13, hafif ticari
Münih’teki IAA Mobility 2025 fuarının, bu yıl hayli hareketli ve dolu geçmesi bekleniyor. Togg’un da yerini alacağı fuara katılımın, pandemi öncesi Frankfurt Fuarı’na yaklaştığı belirtiliyor.
Basın günüyle kapılarını açan Münih’teki IAA Mobility 2025 fuarı, bu yıl hayli hareketli ve dolu geçecek gibi görünüyor. Nitekim BMW, Mercedes-Benz, Stellantis, Renault ve Volkswagen gibi büyük Avrupa otomobil üreticilerinin, 2025 Münih fuarında ilk kez tanıtacağı model ve konseptlerin sayısı kalabalık görünürken, Çinli markaların da gelmesiyle fuarın, pandemi öncesi Frankfurt’ta düzenlendiği zamanları hatırlatması bekleniyor.
Togg’un “T10F”i gibi, bu yıl Türkiye açısından da hayli önemli lansmanlara da ev sahipliği yapacak fuarda, Hyundai’nin Türkiye’de üreteceği tam elektrikli yeni modeli ve Bursalı yeni Clio’nun da ilk kez tanıtılacağı fuar, aynı zamanda şehir merkezinde de bulunan “açık bölüm” le de dikkat çekiyor. Nitekim bu alanda 200’den fazla