Neden ülkemizde “spor” denildiğinde akla sadece futbol geliyor?
Neden, futboldan başka sporlarla pek ilgilenmiyoruz? Gerçi bu kadar popüler olan Türk futbolunun içinde bulunduğu durum da tam bir kaos!
Borç batağında, alt yapı ve tesisleşmede geri kalmış kulüpler, son yıllarda büyük başarılara da imza atamıyor. Spor haberlerine bakıyoruz, futbol ve de üç-dört takım. Sonra zaman kalırsa 2. Lig o da bazen…
Oysa ki basketbol, cimnastik, voleybol, boks, tenis, hentbol, halter, engelli basketbolu, masa tenisi, buz pateni spor değil mi? Futbol kadar önemi yok mu?
Futbola akıtılan paralar, ülkemizin bayrağını Avrupa’da ve de dünyada dalgalandıran sporcularımıza neden aktarılmaz ki? Bu sporcularımız, Türkiye’yi en iyi şekilde temsil edip dereceye giriyor. Bu sporcularımızın büyük sponsorluk sözleşmeleri bulunmuyor, prim almıyorlar, Ferrari’ye binmiyorlar, kendilerini destekleyenlere küsmüyorlar.
Bir örnek sporcumuzdan bahsetmek istiyorum bu yazımda. Türkiye’de artistik cimnastik dalının en iyi sporcularından biri olan İzmirli Ferhat Arıcan’dan. Arıcan, Cumhuriyet tarihinde olimpiyatlarda ülkemizi temsil eden ilk cimnastikçi olma unvanının yanı sıra, bu spor dalında literatüre üç hareket kazandıran ve dünya şampiyonalarında finale kalan ilk Türk sporcu olma unvanını da elinde bulunduruyor.
10 yaşında başladığı cimnastikte kısa sürede spor otoritelerinin dikkatini çeken ve yabancı sporcuların “Muhteşem Süleyman” lakabı taktığı 25 yaşındaki genç sporcu adeta madalya avcısı. Beden eğitimi öğretmeni tarafından keşfedilen ve İslam Oyunları’nda 2 altın, 1 gümüş madalya kazanan Arıcan, 2008 yılında paralel aleti, 2013’te atlama masası ve 2014 yılında Çin’de düzenlenen 45. Artistik Jimnastik Dünya Şampiyonası’nda gerçekleştirdiği 3 hareketi kendi adına tescillenen ilk sporcu olan milli cimnastikçi.
Milli sporcumuz, son olarak geçen pazar günü kazandığı bronz madalyayla gururumuz oldu. Aslında bu başarı tesadüf de değildi. Dünya Şampiyonası finaline kalan ve olimpiyatlara (2016 Rio) giden ilk cimnastikçimizdi. Madalya avcısı Arıcan Polonya’daki Avrupa Şampiyonası’nda kariyerinde eksik olan madalyasını boynuna taktı. Zorlu rakipleri arasında kendine yer bulmayı başaran Arıcan, 15.033 puanla Avrupa 3.’sü oldu. Bu sonuçla Türk cimnastiği sadece 3. Avrupa madalyasını kazanmanın yanı sıra, üst üste iki Avrupa şampiyonasından da madalyayla dönmeyi başardı.
Tüylerim diken diken oldu. Muhteşem performansına hayran kaldım.
Aynı zamanda Göztepe Spor Kulübü sporcusu’da olan Ferhat Arıcan’ın başarılarının farkında mıyız?
Bu genç gibi inanılmaz sporcularımız var. Ülkemizde sporcu yetişmiyor yetişse bile sponsor olan yok. Bir de her sporcu da milli olarak yetişemiyor. Bunun lisansı var o bile para. Hadi lisanslı oldun, sponsorun yok. Müsabakaya kayıt ulaşım, konaklama, yeme-içme... Bunlar hepsi para yani “sponsor” lazım. Sadece markalar, şirketler para getirebilecek işlerle anlaşma sağlıyor. Dar bütçelerle harikalar yaratan bütün sporcularımızı ayakta alkışlıyorum. Emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyorum.
Bu sporcularımızın herkes tarafından tanınmasını ve desteklenmesini ve herkesin bir spor dalı ile ilgilenmesini canı gönülden diliyorum. Arıcan, istikrarlı bir şekilde 2020 Tokyo hedefine doğru gidiyor. Büyük tebrikler...
Umut ediyorum ki bu genç kardeşimize sahip çıkılır ve başarı basamaklarını koşar adım çıkarken yalnız bırakılmaz.
