Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Joe Rogan. Onu ve şovunu incelersek, son günlerde Spotify ile Neil Young arasında alevlenen ama aslında görünenden farklı boyutları olan meseleyi daha iyi anlayabiliriz belki. Rogan, Amerikalı eski bir dövüşçü. UMC (Ultimate Fighting Championship) şampiyonu. Sonradan komedyen, aktör, sunucu, televizyon starı olmuş. Bugün milyonlarca kişinin izlediği podcast’i “The Joe Rogan Experience” dünyada en fazla takip edilen podcast.

Rogan’ın alametifarikası, 2009 yılında, podcast bir medya formatı olarak daha emekleme aşamasındayken şovuna başlamış olması. Bu işin en eskilerinden ve formatı şekillendirenlerden biri. Bir podcast süper starı. Kendisine provokatör diyenler de az değil, çünkü provoke etmeyi seviyor.
Bir Demokratları destekliyor, bir Cumhuryetçileri. Gay haklarını da savunuyor, kişisel silahlanmayı da. Bernie Sanders’ı da destekliyor, öte yandan Trump’ın başarılı olmasını da istiyor. Nerede tartışma yaratacak bir şey varsa Rogan orada.

Haberin Devamı

Ama Kovid meselesi bardağı taşıran damla oluyor. Nisan 2021’de Rogan, sağlıklı ve genç insanların Kovid- 19’dan korkmamaları gerektiğine inandığını açıklıyor. Kendi öyle inanıyormuş. Ama bilimsel veriler başka türlüsünü söylüyor, son bir yıl Kovid’den ölen gencecik insanların hikâyeleriyle ve ailelerinin gözyaşlarıyla dolu. Ama olsun, Rogan öyle inanıyor. Sonra, bu görüşümü geri aldım, pardon diyor. Ardından, aşı pasaportuna karşı olduğunu açıklıyor. Bunun adı diktatörlüktür diyor. Ardından, aşı olmak yerine alternatif ilaç tedavilerini kullandığını açıklıyor. Böyle böyle, bir ileri bir geri devam ediyor.

Şunu söyleyeyim, provokatör olmak ne yasak, ne ayıp, ne de suç. Howard Stern’den Louis C.K.’e, Seinfeld’den Larry David’e, Bill Burr’den Mel Brooks’a, medyadaki Amerikan provokatörleri say say bitmez ve bu toplumun zihin kalıplarını genişleten, hazır bilgileri tartışmaya açan, insanı yenileyen, geliştiren bir gelenektir. Burada mesele, kamu sağlığı ve göz göre göre yalan bilgi yayılmasına alet olmak. Kapa parantez.
Ocak 2022’de 270 doktor, profesör, bilim adamı, fizikçi ve sağlık çalışanı Rogan’ı kınayan bir açıklama yayımlıyor ve Spotify’daki pordcast’inde Kovid-19 hakkında yanlış bilgiler verildiğini belirtiyor. Bu bölümün kaldırılmasını talep ediyor. Özellikle bu program da, konuk olarak alınan, aşı karşıtı Dr. Robert Malone adlı viroloğun içinde “yöneticilerin halkı aşılama yoluyla hipnotize ettiği” gibi iddialarının da bulunduğu bölümlere vurgu yapılarak Spotify uyarılıyor. Malone’un hesabının, Kovid ve aşılama konusunda yalan ve yanlış bilgi yaymaktan dolayı Twitter’dan silindiğini de hatırlatayım.

Haberin Devamı

Bu kişiyi Rogan “Ses getirir, konuşturur” diye yayına alıyor. 24 Ocak’ta Neil Young ya bu podcast’i kaldırın ya da ben şarkılarımı çekerim diye devreye girince dünyada daha fazla duyuldu bu tartışma.

Burada başka bir konu da Rogan ile Spotify arasındaki anlaşma. Rogan’ın podcast’i 1 Eylül 2020 tarihinde Spotify’a geldi. Diğer bütün platformlardan kalktı ve sadece Spotify’a özel oldu. Wall Street Journal’ın haberine göre, Spotify bir yıldan uzun süreli bu anlaşma için Rogan’a 100 milyon dolar ödedi. Spotify’ın podcast’lere yaptığı yatırım ve verdiği öncelik biliniyor. Bu anlaşma önemli bir göstergeydi. Bu şov Spotify’ın vitrini.

Haberin Devamı

Şimdi elbette ayda toplamda 6 milyon kez dinlenen Neil Young mı daha değerli Spotify’ın gözünde yoksa 100 milyon ödeme yaptığı ve ayda 190 milyon kez indirilen Jor Rogan Experience mı?

Spotify kurucusu ve CEO’su Daniel Ek dün “Sansürleyemeyiz ama daha şeffaf bir içerik kontrol mekanizması geliştirebiliriz” gibi ortadan konuştu. Bu içerik milyonlarca kullanıcıdan birinin yüklediği kontrol edilmesi güç içeriklerden biri değil ki. Bu Spotify’ın yatırım yaptığı ve vitrininde tuttuğu en önemli medya yayını. “Kardeşim nasıl kontrol edeyim? Milyonlarca kullanıcı her dakika bir şey yüklüyor” demeye getiren bir bahaneyle savunulamaz. Ama tabii Spotify’ın Rogan ile anlaşmasında içeriğe karışmak yok. Anlaşma gereği Spotify hiçbir şey yapamaz.

Öte yandan, başka bir yanı daha var işin: Eğer medyacılığa soyunuyorsanız, o zaman bu işe uygun editörleriniz de olmalı. Yapay zekâ ve makineler her şeyi yapamaz. Gerçek ve sağduyu sahibi insanlar gerekir. Editörlük budur. Sorumluluk almak mı, işi büyütmek mi? Etik mi, daha çok para mı? Gelecekte her sosyal medya kuruluşunun vermesi gereken ve sonuçlarına katlanması gerekecek bir yanıt bu. Hep birlikte göreceğiz.