Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İlk U2 bileti Ağrı’ya gitti



Meşhur konserin biletleri yarın satışa çıkıyor. Ama “fan club” üyeleri için satış hafta içinde başladı. Japonya dahil 29 ülkeden bilet alan var. İlk bilet ise Ağrı’ya satıldı

U2 biletleri yarın Biletix’te (biletix.com) satışa çıkıyor ve şimdiden heyecanla bekleyen, bitmeden almak için bilgisayar klavyesi bağında parmaklarını çatırdatıp ellerini ovuşturanlar
var. Fakat aslında bilmediğiniz bir şey var. Biletler aslında perşembe günü satışa çıktı bile. U2 fan club üyeleri için ön satış yapılmaya başlandı ve belli bir kontenjan çoktan bitti tükendi.
İnternette 10 milyon kişi canlı izledi
Efendim aldığım istatistiklere göre ilk dakikalarda hemen satılan 100 biletin 82’si yurtdışına gitmiş. Görünen o ki İstanbul’daki U2 konseri hayli kalabalık, eğlenceli ve uluslararası olacak. Japonya, İran, Brezilya ne ararsanız var. Tam
29 ülke. Bu arada ilk bilet
Ağrı’dan satın alınmış. Kim olduğu, kaç liralık yerden aldığı meçhul. Belki bu yazıdan sonra arar da konuşuruz kendisiyle.
Biz U2 İstanbul konserini beklerken U2 başka memleketleri coşturmaya devam ediyor. Şu ara başlattıkları yeni bir uygulama da internet üzerinden canlı konser yayını. Bunu aslında ufak tefek isimler önceden de yapıyordu ama U2 kadar büyük bir isim ilk defa böyle bir uygulamaya girişiyor. Geçen hafta Los Angeles’ta Rose Bowl salonunda bir konser verdiler. Bu konser YouTube’dan canlı yayımlandı. Hafifmuzik.org’u takip edenler geçen pazar üşenmediler, sabah 06.30’da kalktılar, çaylarını demleyip sıcak simit ve poğaçalarını aldılar, bilgisayarın başına geçip U2’yu canlı izlediler. Gelen bilgilere göre konseri 10 milyon kişi izlemiş internetten.
İnternetten canlı konser yayını hadisesi önümüzdeki dönemde bayağı trend olacağa benziyor. Zira mesela bugün sabah 04.00 itibarıyla Facebook üzerinden canlı yayınlanan bir Foo Fighters konseri vardı. Los Angeles Studio 606’dan naklen yayını saat farkıyla kaçırdınız. Ama üzülmeyin devamı gelecektir. Takipte kalın.

Nasıl bilet alacaksınız?
Bu gece saat 00.01, yani pazartesi gününün ilk dakikası itibarıyla bilgisayarın başında olun, 50-375 TL arasında kesenize göre biletinizi alın. Yaya kalmayın. Sabah 10.00’dan itibaren Biletix satış noktaları veya (0216) 556 98 00 numaralı Biletix çağrı merkezi, o da olmadı Garanti Paramatikler üzerinden biletler satılacakmış. Haydi rastgele...

Seks seks seks...
İlk U2 bileti Ağrı’ya gitti



Önümde açık duran dergi ve gazetelerdeki kadınlara takıldım. Televizyonu aç, seksi kadın. Gazeteyi aç; seksi bakan birtakım,
ünlü, ünsüz, genç yaşlı, üzgün, mutlu ama seksi kadınlar...
Dergiler geliyor, hepsi zaten seks seks seks...
Bir an için “seksi bulalım” diye gazetelere konmuş kadınları sınıflandırmaya giriştim. Sıradan bir insanın her gün maruz kaldığı seksi kadın miktarı tam ne bilmiyorum. Benim dikkatimi çekenler bunlar.


Şahane seksi:
Blake Lively“Gossip Girl” bana hitap etmiyor. Ama Blake Lively olduğu için oturup seyrettiğim oldu. Şahane buluyorum kendisini.

Antipatik seksi (yerli): Sıla
Ne zaman karşıma çıksa tatsız tuzsuz bir seks mesajı pompalıyor gibi geliyor bana. Seksi ama ne bileyim, antipatik.

Antipatik seksi (yabancı): Shakira
Valla hareketleri falan çok antipatik biliyorum. Bu kız Suriye asıllı ve Kolombiyalı. Her türlü bileşeni seksi olma yolunda kullanıyor. Göbek dansı, Latin tuşesi. Ama gözümüze sokuyor. Ama seksi mi seksi.
Diyecek bir şey yok.

Samimi seksi: Megan Fox
En büyük itiraz buna biliyorum. “Ne samimisi, o yapmacığın Allah’ı” diyen var. Film setlerinde tam cadı oluyormuş. Ama ne fark eder? Madonna da öyle ama melek sanıyor herkes, bayılıyorlar. Bence açık açık bunu yaptığı için bile samimi. Bir de şahane bir kadın. Onu 2007’de ilk keşfedenlerdenim, kayıtlara geçsin...

Samimiyetsiz seksi: Nicole Scherzinger
En sevmediğim kadın. “Ben seksiyim” diye yırtınan kadın. Dudakları aralayan, acayip acayip bakışlar atan kadın. Sahte suratlı kadın. Meğer Formula 1 pilotu Lewis Hamilton’la berabermiş. İşe yarıyor demek ki.

Sofistike seksi: Angelina Jolie
“O da seksi mi?” diye isyan etti bir dostum. Ben bu kadını eskiden seksi rolü yaptığı zamanlarda itici bulurdum. Tam da şimdi çok seksi bence. Mağrur, kendinden emin, alçakgönüllü ama karşıdakine yerini ve pozisyonunu hemen belli eden bir hali var. Çok seksi...

Zoraki seksi: Hadise
Batıda “girl next door” kategorisi vardır. Yani komşunun kızı. Mahallede her an karşınıza çıkacak türde bir kız. Öyle çok ulaşılmaz değil. Halkımız bu yüzden seviyor Hadise’yi galiba. Seksi olmakla ilgisi bile yok ama şartlar insanı seksi yapabiliyor demek ki. Hele ki bacakları güzel diye çorap reklamı modeli olmasını hiç anlamıyorum. Hoş kız, saygısızlık etmeyeyim. Ama seksi?
Aslında yerlilerden daha çok var ama yerimiz dar...

Cool seksi: Scarlett Johansson
Kadın Woody Allen’la takılıyor, Tom Waits şarkılarından albüm yapıyor, bu albüme David Bowie el veriyor. Ayrıca sıska değil, korkuluk gibi değil, şahane memeleri (evet meme) ve kalçaları var. O cool olmayacak da kim olacak. Ayrıca
çok seksi çok...


Dikkatimi çekenler

Şarkı: “Impossible” - Daniel Merriweather
İlk U2 bileti Ağrı’ya gitti


Daniel Merriweather’ın “Impossible” diye bir şarkısı var. Bu şarkı meşhur “Beggin’” gibi tınlayan, değişik bir şarkı. Değişik dediğim, batılılara değişik. Aslında tam bize göre. “Akdeniz Akşamları”yla aynı müzikal yapıya sahip. İnanın ilk başladığında bir Erkin Koray şarkısı falan gibi geliyor. Şu anda bu şarkı ortalığı yıkıp geçiyor. Düşünüyorum. Acaba bizden neden bu şekilde bir şarkı çıkmıyor? Tam da bizim kafada bir şey çünkü çalan...
Türk alternatif funk ve pop müziğinin 60’lar ve 70’lerdeki örnekleri tüm dünyada özel partilerde çalan ve büyük beğeni toplayan bir şey. Şimdi sıra bu tarzın yeni formlara uyarlanmasında... Biri bu şekilde bir şarkı ya da bir cover yapacak ve ortalığı birbirine katacak. Söylemedi demeyin.

Albüm: “Periphery”- Tolga Tüzün
İki haftadır bekliyorum. Sedat Ergin muhakkak yazar dedim, ama yazmadı. Hürriyet’e giderken “Dikkat et, artık bir rakibin var, müzik de yazacağım” demişti. İki haftadır beklemedeyim, hâlâ tek satır yok. Oysa yeni albümler geliyor ve “İşte Sedat bey bunu kesin yazar” dediğim en az üç tanesi son iki haftada yayımlandı. Baktım ki olacak gibi değil ben yazıyorum.
Bu albümü dinlemenin verdiği hissi yazmam gerekirse “dev kopuş” diyorum. Evde sesi açıp tamamen soyutlanarak dinlemek lazım. Avangart, deneysel, çağdaş ne derseniz deyin. Alışması, sindirmesi zor ama ben sevdim. Özetle viola, kontrbas, bas klarnet ve klarnet, elektronik efektlerin de yardımıyla sevişiyor. Anlatmakla olmaz. Albüm dinlemek gibi değil, sanatsal bir etkinliğin ortasında kalmak gibi.
Artık top sizde Sedat bey...