Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tarihte bilinen en eski beste 1883’te Aydın yakınlarında bulunan 2200 yıllık bir mezartaşına kazınmış Seikilos’un şarkısı. Peki bundan haberimiz var mı?

Belli bir armoniye uygun olarak yapılmış Batılı anlamda bilinen en eski beste milattan önce 200’e tarihleniyor. Adı “Seikilos’un Şarkısı”. Aydın yakınlarında Efes’e çok da uzak olmayan bir noktada, Tralleis antik kentinde William Mitchell Ramsay tarafından 1883 yılında bulundu. Silindirik bir mezar taşının üzerine kazınmış notalar ve sözlerden söz ediyoruz.

Haberin Devamı

Kopenhag’da sergileniyor

Seikilos’un şarkısı, daha doğrusu bu şarkının üzerine kazındığı mermer stelin talibi çoktu. Bir rivayete göre stel, bulunduktan kısa süre sonra kayboldu. 1922’de İzmir’de Türk Yunan savaşı sırasında ortaya çıktı. Bir diğer rivayete göre Aydın demiryolu kazıları sırasında bulunmuştu ve bulunduktan sonra 10 yıla yakın bir süre demiryolu inşaatını yapan İngiliz firmanın müdürü Edward Purser’ın elindeydi.

Ramsay onu burada buldu. Bulunduğu sırada bir bölümü kırıktı ve şarkının bir dizesi kaybolmuştu. Gizemli stel, muhtelif kaynaklara göre gene ortadan kayboldu ve yıllar sonra Purser’ın damadı Young adında bir İngiliz’de, Buca’da ortaya çıktı.

Stel, Türk-Yunan savaşı bitene kadar muhafaza edilmek üzere Hollanda Konsolosu’na verildi. Ancak savaş bitince stel kimseye iade edilmedi. İstanbul üzerinden önce Stockholm, ardından Lahey’e götürüldü. 1966 yılına kadar burada kaldı. Daha sonra Danimarka Ulusal Müzesi tarafından (Naitonalmuseet) teslim alındı ve Kopenhag’da sergilenmeye başladı. Halen de orada, 14897 envanter numarasıyla sergileniyor .

Dünyanın en eski bestesini elbette notalara uyarlayıp çaldılar ve melodisini o güne uygun olarak Yunanca okudular. Bugün Youtube’da şak diye karşınıza çıkıyor (acaba Seikilos’un şarkısının telifleri kime ödeniyor?).

Neden memleketine dönmüyor?

Gerçekten etkileyici, duygusal, hiç de uzaydan ya da tarihin derinliklerinden gelmiş gibi durmayan bir şarkı bu. Gayet gündelik, dünyalı, insani bir şeyden bahsediyor. Hayattan:

Haberin Devamı

“Yaşarken parılda, kederden uzak dur, çünkü hayat çok kısa, zaman hızla geçiyor, çanlar ansızın çalıyor” (Benim kişisel çevirimle böyle bir şey ortaya çıktı.)

İnsanlık o zamandan bu zamana milyonlarca beste yaptı. Acılarını, sevinçlerini, ama çoğunlukla acılarını ve pişmanlıklarını besteledi. Paylaşmak istedi. Çoğu unutuldu gitti, kayıtlı olanlardan bazıları bugüne kaldı. Onların en eskisi atası işte bu şarkı .

Seikilos’un şarkısını dinleyince şunu anladım, besteler iki bin yıldır çok fazla değişmemiş. Ne besteler ne de besteciler. Belki dinleyenler.

2300 yıllık bu şarkı bir şey anlatmaya çalışıyor. Ben ciddiye aldım. Şimdi insan merak ediyor. Bu şarkı neden Türkiye’de değil, neden orijinal mermer taş buraya getirilmiyor. Neden istekte bulunulmamış? Neden bu tarihi zenginlik kimsenin umurunda değil?

Bu toprakların tarihini belli bir yıldan ve dönemden sonra başlatmak, sadece belli tarihlere odaklanıp ondan önce sanki hiçbir şey olmamış, burada insanlar yaşamamış sanmak, kendi kimliğini, zenginliğini reddetmekten başka bir şey değil.

Haberin Devamı

Seikilos’un şarkısı

Haftanın elektronik müzik albümü

Seikilos’un şarkısı


Monkeytown Records’ın son yayını, Siriusmo’nun yeni albümü, elektronik müzik dünyasındaki yenilikleri takip edenler tarafından merakla bekleniyordu. Moritz Friedrich (aka Siriusmo), “Comic” adını verdiği bu albümde çizgi roman dünyasına müzikal yaklaşımlarını sergiliyor. Bir çizgi roman tadında... Tarz açısından bir bütünlük beklemek yanlış olur. Baştan sona dinlendiğinde kitaplıktaki farklı türlerdeki çizgi romanları karıştırmak gibi bir his yaratıyor. Kendisi de zaten müziğini anlatırken hep resimlere dair analojiler kullanıyor. (“Comic” Siriusmo, Monkeytown)

İtiraf ediyorum

- The War on Drugs iyi grup, hoş grup, ama hep aynı şarkıyı yapıyorlarmış gibi hissediyorum. Üstelik bu şarkı fena halde Bruce Springsteen kokuyor.

- Foo Fighters’ın yeni albümünden hiç tat alamadım. Ne bir yenilik, ne de insana hey yavrum dedirtecek, nostaljik hisleri kabartacak bir “eskilik”.

- Kim Yong-Un’un, Whitney Houston dinlediği bilgisi New York Times’daki bir haberde yer aldığından bu yana, “I Wanna Dance With Somebody (Somebody Who Loves Me)” şarkısıyla kendi kendine dans eden bir diktatör hayal etmekten alıkoyamıyorum kendimi. Her şeyin başı sevgi tabii.

Seikilos’un şarkısı

- Bob Marley’nin torunu Skip Marley’nin yeni şarkısı “Refugee” pek bombastik pek süpersonik bir dans/reggae şarkısı olmuş. Dedesi dinlese bu kadar şatafatlı sound’la ilgili ne düşünürdü acaba?

- James Corden’ın karaoke komikliklerinden fenalıklar geldi. Sevdiğim şarkıcıları müzisyenleri komiklik yaparken görmek istemiyorum ben galiba .