Seçim yaklaştıkça seçim anketlerine daha dikkatli bakılır oldu..
Çeşitli tahminler var.. Kimi, 2007’nin tekrarı gibi olacak, 2011’in seçim haritası 2007’nin seçim haritasının kopyası olacak diyor..
Kimi de 2009 yerel seçim haritasına benzeyecek iddiasında..
2007’de AKP’nin ezici üstünlüğü vardı.. 2 ilde MHP, 5 ilde CHP, 6 ilde de bağımsızlar öndeydi.. Gerisi silme AKP..
Yüzde 47 böyle çıktı..
*
2009’da durum farklıydı.. Gerçi yerel seçim denilecektir ama olsun.. Kıyılar ve kıyıların hemen arkası muhalefet partilerine, Güneydoğu bağımsız adaylara gitmişti..
AKP ülkenin ortasına, bozkıra sıkışmış görüntüsü vardı..
Yüzde 39 da böyle çıktı..
*
Denilen şu, ya 2007 gibi olacak ya da 2009 gibi..
O zaman soru da şu olmalı..
2007 gibi olursa ne olur, 2009 gibi olursa ne olur?
2007’den başlayalım.. AKP yüzde 47’nin üzerinde, yüzde 50’lerle seçimi alırsa ne olur?
Olacak belli.. Gizli saklı değil.. Başbakan açık açık söylüyor..
Hızla Anayasa değişikliğine gidilir.. Yeni Anayasa’yla başkanlık sistemine de geçilir.. Belki referandumla geçilir, belki referandumsuz..
Ama mutlaka geçilir.. Başbakan da 2012’de yapılacak seçimlere hazırlanmaya başlar..
Türkiye’nin ilk başkanı olmak için kolları sıvar..
*
2009 gibi olursa.. AKP yüzde 40 bandının hemen altında veya yüzde 40 bandında kalırsa ne olur?
Anayasa’yı değiştirip başkanlık sistemine geçilmesi zora girer.. Belki muhalefetle uzlaşarak Anayasa’nın bazı maddeleri değişir ama yeni Anayasa olmaz..
Başkanlık hiç olmaz..
*
Hep söyleniyor.. Haziran seçiminde sadece bizi yönetecek olan iktidarı belirlemeyeceğiz.. Türkiye’nin hangi sistemle yönetilmesinin de işaretini vereceğiz..
Seçmene yine çok ağır vazife düşüyor..
Herkes ‘onlar gazeteci’ dedi
Gözaltına alınmaları duyduğum andan itibaren televizyona kitlendim kaldım..
İnanamadım.. Hele hele Ergenekon’a, darbelere, derin devlet örgütlenmesine karşı duran, haberler yazan, yazılar, kitaplar yazan Nedim Şener ile Ahmet Şık’ın ‘Ergenekon terör örgütü’ üyesi oldukları iddiasıyla gözaltına alınmalarına akıl sır erdiremedim..
Televizyona çıkıp bu konuda yorum yapan kimse inanamadı..
Ortaya çok acayip bir durum çıktı..
Sen Ergenekon ilişkileri daha iyi anlaşılsın diye..
Rehber olsun diye, kimin kim olduğu anlaşılsın diye kitap yaz.. Sonra da o kişilerle aynı örgütün üyesi olmakla suçlan..
Sen derin devletin üzerine git, sonra derin devletçilerle aynı kaba konul..
Nereden bakarsanız bakın ağır bir durum..
*
Şu güzel oldu, meslek adına hoş oldu..
Ekranlara çıkanların neredeyse tamamı onların gazeteci olduğuna şahadet etti..