Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Suriye politikasındaki yanlışları iktidar adamları bile kabul etti, iktidar destekçileri bir türlü kabul etmiyor..
Reyhanlı hadisesi bile akılları başa getirmemiş.. Sınırların ardına kadar açılması, sığınmacıların gündüz savaşıp akşam bizim topraklarımıza gelip yatması doğruymuş gibi sunuluyor..
Reyhanlı’nın saldırıya açık alan haline getirilmesinin sorumluluğunu kimse üstlenmiyor..
Yayladağı sınır kapısı ortada.. Giren belli değil çıkan belli değilmiş.. Reyhanlı saldırısının bir numaralı şüphelisi olarak aranan kişi bir yıl içinde 400 defa Suriye’ye geçmiş..
Kimse ne oluyor dememiş..
Zırt pırt niye gidiyorsun diye sormamış!.. Merak etmemiş.. Bir yıl içinde 400 defa Bulgaristan’a gitseniz, Yunanistan’a gitseniz en azından kaçakçı mı diye takibe alınırsınız..
MİT, emniyet, istihbarat devreye girer..
Değil mi?
Suriye olunca görmezden gelinmiş.. Adam iç savaşın olduğu yere girip çıkıyor ‘ne iş’ diyen yok!.
*
Daha da vahimi.. Suriye’den gelenlerin ne kontrolleri yapılmış ne kayıtları tutulmuş.. Kim olduklarına bakılmadan buyur edilmiş..
Hal böyle olunca içlerinde masum, mağdur siviller de vardı, El Muhaberat ajanları da, provokatörler de, karanlık adamlar da, silah kaçakçıları da..
Reyhanlı’da esnafa kafa tutan, ona buna kafa tutan, otorite tanımayan, terör estiren savaştan kaçan siviller değildi..
O karanlık insanlardı..
Ne bileyim belki de El Muhaberat’ın ajanlarıydı.. Belki de sığınmacıları rahat ettirmemek için Reyhanlılıları tahrik ediyorlardı..
Bu Suriyeli sığınmacılar da çok oldu artık dedirtmek için ellerinden geleni yapan onlardı.. Yemek yiyip para vermeyen onlardı!..
Olamaz mı?
Baktılar bu da yetmiyor, ilçenin göbeğinde bombayı patlattılar.. Bir kişinin marifeti değil.. Canlı bomba olsa, üzerine iki el bombası bağlasa, caddenin ortasında patlatsa..
Anlarım..
Bu organize iş.. Sınır kapısı kullanılarak yapılan bir iş..
*
Şu hale bakın; Cilvegözü’ndeki patlamayı gerçekleştirdiği iddia edilen Suriyeli önce Hatay’a kaçıyor, oradan da Yayladağı’na geçip Suriye’ye dönüyor, biz buna rağmen sınır kapısında önlem almamışız..
Gireni çıkanı kayıt altına almak için kamera bile koymamışız..
Reyhanlı’ya davetiye çıkarmışız..
İş işten geçtikten sonra geçici de olsa Yayladağı sınır kapısını kapattık..
Bu bile, Suriye politikasının iflas ettiğinin kanıtı değil mi?

Haberin Devamı

Başkanlık ama hangi başkanlık?

Haberin Devamı

Zaman zaman alevleniyor, zaman zaman külleniyor..
Ama gündemden hiç düşmüyor..
Nedir o?
Başkanlık meselesi..
Başkanlığa yakın duran, tartışalım diyen iki parti var; AKP ve BDP.. CHP ve MHP külliyen karşı..
AKP ve BDP başkanlık kavramına itiraz etmiyor ama ikisinin başkanlık anlayışı çok farklı..
AKP; Türk usulü dediği bir sistemin peşinde.. Bütün gücün başkan seçilecek kişide toplanmasını istiyor..
Yasama dahil, yargı dahil..
BDP ise yerel parlamento olursa başkanlık sistemine evet diyeceğini söylüyor.. Başkanlık olursa federatif yapıya geçilmesini istiyor.. Eyalet yönetimine..
Aslında BDP’nin talebi başkanlık sisteminin özüne daha uygun.. Tek kişilik yönetime izin vermeyen denge-denetim mekanizmasını çalıştıran bir sistem..
*
Hangisi iyi derseniz, ikisi de bize uygun değil derim.. İyi kötü, 100 yıllık parlamenter sistem geleneğimiz var, buruşturup çöpe atmayalım..
Sistemin kötü taraflarını, anti demokratik kısımlarını törpüleyelim; yeter..
*
Haa bu arada.. Başbakan ısrarla tartışalım demesine rağmen iktidara destek veren yazarlar neden başkanlığı tartışmaktan kaçınıyor anlamış değilim..

Haberin Devamı

‘Burhan Pazarlama’ kahkahayı basmıştır

ABD’de orijinal fikirlere yatırım yapan bir şirket kolay yöntemle limonun suyunu çıkartan alet geliştirmiş.. Plastik, ucu kesici boru şeklinde minik bir aleti limona saplıyorsun, suyu çıkıyor..
Fiyatı da 15 lira..
Haberi okuyunca güldüm.. Mutlaka 1980‘li yıllarda Kadıköy- Karaköy vapurunda doğrudan satış yapan Burhan Pazarlama da gülmüştür..
Burhan Demircan o kadar meşhur oldu ki sonra işi büyüttü, televizyonlara geçti..
Neyse.. Burhan Pazarlama ne bulursa satardı.. Tatlı tatlı anlatır, malını pazarlardı..
Hatırlıyorum, o veya onun izinden giden bir başkası da vapurda limon sıkma aletini pazarlamıştı.. Suyunu kolay çıkartıyor diye ben de almıştım..
Hem de 25-30 yıl önce.. Bugünkü parayla iki, iki buçuk liraya..
Burhan Pazarlama kahkahayı basmıştır demem bundan..