AF!

Söyle diye tutturdular.. Kardeşim fikrini söylesene.. İyisin, hoşsun, yenisin, dinamiksin, heveslisin ama ne düşündüğünü bilmemiz lazım..
Konuş.. Fikrini zikrini bilelim..
Konuşunca..
Vay sen misin konuşan..
* * *
Tiyatrodayız ya!.. Seçime kadar sürecek üç perdelik oyunun ilk perdesi icra ediliyor..
İlk perdedeki senaryo böyle..
Önce konuştur, sonra konuştuğu için döv..
* * *
İktidar partisi, Başbakan muhalefetten şikayetçi değil miydi? Böyle muhalefet olur mu diye halka şikayet etmiyor muydu?
Ediyordu..
Bunlar hiçbir konuda fikir söylemezler diye kızıyordu; katkıda bulunmazlar, çözüm üretmezler. Ha babam eleştirirler, ha babam karşı çıkarlar. .
* * *
Bir yere kadar haklıydı.. Muhalefet sadece muhalefet etme yeri değil ki.. Yeri geldiğinde iktidar olduğu gün yapacaklarını da söyleme yeri..
Vaatte bulunacaksın.. Şunları yapacağım diyeceksin..
Yapacaklarını söyleyeceksin ki seçmen de bilerek oy versin, seçerek oy versin..
* * *
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ilk denemesini yaptı..
Önce türbanı biz çözeriz dedi..
İlk tepki samimi ol samimi diye geldi.. Son görüldü ki, Kılıçdaroğlu samimi.. Öyle veya böyle türban meselesi konusunda bir takım çalışmalar yaptırıyor, formül arıyor ..
Denilmedik laf kalmadı..
Amatör şeyhülislamlığa oynuyor..
Bu işin tek merkezi diyanettir..
CHP üst yönetimi ne anlar bu işlerden..
* * *
Hem söyle diyorlar ne yapacaksın..
Söyleyince de!..
* * *
Kürt meselesinde de aynısı oldu.. Acayip bastırdılar, sen de bir şey söyle bir şey söyle diye tutturdular..
Kılıçdaroğlu da söyledi.. Silahlar susarsa genel af dedi..
Vay anam vay..
Sen misin söyleyen..
Başbakan resmen köpürdü; Size bu aklı kim veriyor, bu yetkiyi kimler veriyor, kim bunların akıl hocası, ilk karşı çıkan ben olurum. CHP’nin bu zihniyetine gereken dersi vermemiz lazım. Bu vebali kimin adına ödeyeceksin. Her şey den önce günahtır. Bu sözleri söyleme cüretini nasıl bulacaksın.
* * *
Oyunun ilk perdesi için senaryo böyle yazılmış..
Kılıçdaroğlu’na konuşsa da, konuşmasa da laf dayağı çekilecek!..
* * *
Aklıma geldi de..
Kürt Açılım için Kandil’den getirtilen PKK militanlarına Habur’da yapılan neydi?
Ellerini kollarını sallayarak, törenle içeri girmelerini sağlayan..
Bir nevi af..



AKP mitinginde Somalili evetçiler..

AKP’nin Konya mitingine katılan Somalililer i görünce aklıma Baba Şefik geldi..
1980’li yıllarda Silifke Taşucu’nda rahmetli Baba Şefik’in şahane bir et lokantası vardı..
Baba Şefik’in hem eti muhteşemdi hem humusu.. Kanada’dan müşterim var diye övünürdü..
Seksenli yıllar; Kanada nire Silifke nire!..
Sonra anlaşıldı; Mersin limanına yükünü boşaltan gemide çalışan iki Kanadalı mühendisi Baba Şefik’in yerine getirmişler..
Olmuş sana Kanada’dan müşteri....
* * *
Konya mitingi vesilesiyle öğrendik.. Meğer Somalililer de 12 Eylül Anayasa’sından çok çekmişler.. Meğer onlar da değişmesini istermiş..
İstemeseler ellerinde ‘evet’ pankartlarıyla alanda yerlerini alırlar mıydı?
Taaa Somali’den gelmemişler..
Konya’daki Mülteci kampından getirilmişler..
Getirtilmişler!..
* * *
Sormak lazım..
Somalilileri mülteci kampından alıp (Allah bilir, Ugandalılar da, Kenyalılar da vardı ) ellerine bayrak verip meydana diken kim?
Yine sormak lazım..
AKP mitingleri böyle mi dolduruyor..



Uykuya yatan Fenerbahçeliler
Bilerek mi söyledi, laf yerine denk geldiği için mi anlamlı oldu bilmiyorum..
Orhan Pamuk futbol literatürüne önemli bir kavram kazandırdı.. Şöyle demiş; uykuya yatmış bir Fenerbahçeliyim.
Uykuya yatan Fenerbahçeliler!.
Bekleme de olanlar yani.. Mesela bu yıl ki gibi..
İlkbaharda son dakika da kaçan lig şampiyonluğu, son maçta kaybedilen kupa.. Yazın ortasında şampiyonlar ligine veda.. Sonbahara girerken Avrupa Kupası’na da bay bay..
Eee, ne yapsınlar ki..
Orhan Pamuk gibi uykuya yatar pozisyonu alıp, futboldan soğuduğu söylemek, Avrupa maçlarına bile bakmıyorum demek akıl karı..
İlgisiz görünmek!..
* * *
Öyle böyle derken, ister misiniz; Orhan Pamuk modası tutsun!..