Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan’ın ‘ayran milli içkimizdir’ çıkışının o an aklına gelen bir söz olmadığı, Yeşilay toplantısı nedeniyle sarf edilmediği belli oldu..
Başbakan hayat tarzını işaret ediyordu..
İktidar partisi milletvekilleri hemen harekete geçti.. Meclis sabahlara kadar açık tutuldu, alkol yasası patır kütür geçti..
Düzenleme miydi?
Yasak mıydı?
Yaşam tarzına müdahale miydi?
İktidar adamları ‘düzenleme’ derken, ABD’den, Avrupa’dan, Rusya’dan örnekler verirken, çok farklı bir şey getirmediklerini savunurken..
Başbakan alkol alanlarının tümünü ; ‘şarıbül leyli ven nehar’ olmakla suçladı.. Erginler o haldeymiş gibi gençleri o hale düşmekten koruyacaklarını söyledi..
‘Sekr halinde dolaşan nesil istemiyoruz’ dedi..
Sekr hali yaygın bir durum mu? Gece gündüz içki içen sayısı tehlikeli boyuta mı geldi?
Yooo..
Başbakan bununla da kalmadı; ‘içeceksen evde iç’ diyerek niyet beyanı yaptı..
*
Mesele bu noktaya gelince yaşam tarzına müdahale tartışması yeniden alevlendi.. Bir farkla eskiden sosyal demokratlar, solcular yaşam tarzına müdahaleden söz ederdi..
Liberaller, sosyal liberaller gülerlerdi..
Artık gülmüyorlar; aynı endişeyi duyduklarını söylüyorlar.. Galiba ‘yetmez ama evet’ demenin dayanılmaz ağırlığı altındalar!..
*
Belli ki yakın gelecekte evde içki dönemi veya içki evde içilir dönemi başlayacak.. Anadolu’nun birçok ilinde çoktan başladı.. Piknik yasağıyla daha da artacak..
Batı kesiminde ise turistik yerlere pek ses çıkarılmaz, diğerleri yavaş yavaş temizlenir..
Her yer Urfa olur!..
Biliyorsunuz orada erkekler sıra gecesi için kiralanan evlerde toplanır çiğ köfte yapılır, rakı içir..
Şu notu da düşelim.. Kadının olmadığı erkek erkeğe eğlence toplumsal gelişim açısından sağlıklı değildir..
*
Peki bu iş burada durur mu?
Durmayacağa benziyor..
Sağlık Bakanlığı yeni bir uygulama başlattı.. Aile hekimleri kendilerine başvuran hastaların alkol kullanıp kullanmadığına, kullanıyorsa ne tür alkol aldıklarını işaretleyip Sağlık Bakanlığı’na yollayacak..
Metazori!..
Bakanlık bu bilgileri ne yapacak?
Haliyle fişleyecek.. Kimin alkol kullandığını, kimin rakıcı, kimin biracı olduğunu bilecek..
Bilemeyecek..
Herkes yalan söyleyecek.. İçmiyorum diyecek..

Haberin Devamı

Demokrasi çıtası Taksim’de yükseliyor

Haberin Devamı

Gezi Parkı direnişi basit bir olay değil.. İki bin kişi de olsalar, üç bin de, beş bin de...
Sayı önemli değil.. Eylem büyük, eylem önemli.. İnsanların ağaçlara sahip çıkması önemli.. Kentlerine sahip çıkması önemli..
İnsanlar yaşadıkları yere sahip çıkarsa, insanlar kentlerine duyarlı olurlarsa demokrasi çıtası yükselir..
Çünkü örgütlenirler..
Örgütlendikçe de sivil toplum olurlar.. Sivil toplum örgütleri geliştikçe, çoğaldıkça, aktif oldukça demokrasi gelişir..
Demokrasideki yerleri siyasal partilerden daha önemlidir.. Otoriter rejimlerde siyasal partiler vardır ama sivil toplum kuruluşları yoktur..
Olsa bile göstermeliktir, etkisizdir..
*
Cumhurbaşkanı doğru bir tespit yaptı.. Gezi Parkı direnişini değerlendirirken; ‘belli gelişmişlik seviyesine ulaşmış ülkelerin tartışması’ demiş..
Gezi Parkı direnişi gelişmiş ülke direnişiyse.. Belli seviyeye geldiğimizin göstergesiyse..
İktidar da ne yaparsanız yapın biz kararımızı verdik tavrı içinde olmamalı.. Politik bakmamalı.. Hükümeti al aşağı etmeye yönelik eylem saymamalı..
İnsanların parklarını, ağaçlarını korumak hakkı olduğunu kabul etmeli..
İktidarın da gelişmiş ülkelerdeki tavrı olmalı..
Polis de önüne çıkanın gözünün içine biber gazı sıkmamalı.. Ağaca sahip çıkanlar polise saldırmıyor ki.. Orada dikiliyorlar!..
Tam tersi.. Polis hırsla, hınçla saldırıyor..

Haberin Devamı

Paşalimanı Parkı gürültüye gitmesin

Biliyorsunuz belediyenin orada da projesi var.. Gezi Parkı’nın benzeri.. Parka beş adet yalı yapmak istiyorlar..
Gerekçeleri ne?
Efendim eskiden orada yalılar varmış.. Yanmış yıkılmış kül olmuş.. Belediye tarihi canlandırmak istiyormuş.. Altı ay kazı yaptılar, birkaç merdiven kalıntısı falan çıkarmışlar.. Nereden bulmuşlarsa yalıların fotoğrafını da bulmuşlar!..
Fotoğraflar gerçek mi, yapma mı, uydurma mı belli değil.. Tıpkısını yapacaklarmış..
Beş yalı, bitince ne olacak?
Nasıl kullanılacak?
Kim için yapılıyor? Kime tahsis edilecek?
Gezi Parkı’yla uğraşırken Paşalimanı Parkı’nı unutmayalım derim..