Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un şu sözü çok önemliydi..
“Son dönemde meydana gelen her terör olayıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’ni ilişkilendirme yönünde çabalar var”
Evet, doğru..
Var..
Ben de dile getirdim.. Bu köşeyi izleyenler bilir.. Daha dün aynı konuya değindim..
Her olay, ordu içindeki cuntanın marifetiymiş gibi gösterilmek istendiğini yazdım..
Neredeyse PKK kutsanacak, askerler tu kaka ilan edilecekti..
O aşamaya gelmiştik dedim..
* * *
Başbuğ bu yayınlardan rahatsızlığını dile getirdi..
Şimdi diyecekler ki..
Darbe planları, suikast planları ele geçirildi, yeraltına gizlenmiş cephanelikler bulundu, binlerce mermi bulundu, kendi komutanlarına suikast düzenledikleri iddiasıyla teğmenler tutuklandı, cuntacı diye albaylar tutuklandı, emekli generaller tutuklandı..
Ne yani onların üzerine gidilmeyecek mi?
Bu orduyu yıpratmak değil.. İçindeki pisliklerden temizlemektir..
Doğru..
O olayların üzerine sonuna kadar gidilmeli..
Dibine kadar!
Başbuğ’un da kastettiği bu değil..
Başbuğ, ‘son terör olaylarını asker yapmış gibi ima edilmeye çalışılıyor’ diyor..
Yani memleket karışsın diye askerin askeri vurduğu iması yapılıyor..
Başbuğ haksız değil..
* * *
Devletin televizyonu TRT’nin yayını ortada..
Reşadiye’de şehit düşen yedi er haberini verirken neden şu cümle araya sokuşturuldu?
“Ergenekon sanığı Albay Dursun Çiçek’in de Reşadiyeli olması dikkat çekici ayrı bir husus”
Bu cümlenin maksadı ne?
‘Islak imza’ ile gündeme oturan Çiçek’in doğum yerini söyleyerek genel kültürümüzü arttırma çabası değil herhalde..
PKK değil, askerin içindeki cunta yapmış olabilir iması..
TRT’nin yayını bu!
Kafalara öyle kazınsın diye..
TRT Genel Müdürü ne diyor?
“Her kurumda maksadı aşan bir iki haber yorum olabilir”
Normal karşılıyor..
Aslında maksadını aşan değil, maksadı olan diyecekti..
Başbuğ’un şikâyet ettiği bu tür yayınlar..
Yanlış mı anladım!..

Haberin Devamı

ASKER HAKSIZ
Tamam askerlere haksızlık yapılıyor.. Belden aşağı vurulmaya çalışılıyor..
Her şeyi yapabilen tehlikeli bir örgütmüş gibi gösterilmeye çalışılıyor ama..
Elimizi vicdanımıza koyalım.. Genelkurmay’ın hiç mi hatası yok..
Hiç mi yanlışı yok!
* * *
Kapalı davranarak, bilgi vermeyerek, adalet mekanizmasını hızlı çalıştırmayarak, hukuku emir komutanın üstüne koymayarak bazen bu tür yayınlara kendisi zemin hazırlıyor..
1993 yılında yaşanan 33 erin şehit edilmesi olayını ele alalım..
Bugünlerde o vahşeti askerin içindeki bir grubun yaptığı ima ediliyor ya..
Genelkurmay da böyle şey olur mu diye isyan ediyor..
Olmaz tabii..
Olmaz da kendileri 33 erin şehit edilmesi olayını dört dörtlük soruşturmuşlar mı? Hatası olanlardan hesap sormuşlar mı?
Askerlerin naklinin güvenlik önlemi alınmadan yapıldığı belli.. Görevi ağır ihmal var!
O ihmali yapanlara ne oldu?
Hiçbir şey..
Dosya askeri mahkeme ile sivil mahkeme arasında mekik dokumuş sonra beraat kararı çıkmış..
* * *
Sen olayın üzerine bütün ciddiyetinle gitmezsen, örtbas edildi izlenimi doğurursan, birilerine 16 yıl sonra kaşıma fırsatı verirsin...
Acaba terör bitmesin diye asker askeri mi vurdu diye dedikodu yaparlar..
Bir şey diyemezsin!

Haberin Devamı

Medyanın bir kısmı! Bir kısım medya!..
Yandaş medya kavramı da açılıma uğradı.. Aslında yandaş medya diye iktidara yakın durana denir ya bizde öyle değil..
Kafa karışsın diye muhalefet edene de yandaş medya denilmeye başlandı...
Kime yandaş!
Muhalefete!..
Başbakan bile birkaç kez pek hoşlanmadığı yayınlar için ‘yandaş medya’ tanımını kullandı..
Böylece ‘yandaş’ tanımı karman çorman oldu..
* * *
Dün bu konuda iki farklı yaklaşıma şahit olduk..
Biri Trabzon’dan geldi..
Öteki Konya’dan..
Sabah saatlerinde basın açıklaması yapan Genelkurmay Başkanı yayın politikasından hoşlanmadığı yayın organlarından ‘medyanın bir kısmı’ diye söz etti..
Başbakan’ın hedefinde de medya vardı.. Öğleden sonra konuşurken yayınlarını beğenmediklerini ‘bir kısım medya’ diye tanımladı..
Böylece kimin kimi kastettiği rahatlıkla anlaşıldı..
Medyanın bir kısmı..
Bir kısım medya..
* * *
Anlayacağınız dün medyanın her kısmı nasibini aldı!