Başbakan 2023’e daha fazla vurgu yapmaya başladı..
Ne mi söyledi?
12 Haziran seçimi değil, 2023’ü planladık dedi..
12 Haziran seçimlerinin 2023 için bir milat olacağını söyledi..
Dikkatinizi çekmiştir, bunları son iki üç günde sık sık dile getirdi..
2023’te ne var diyeceksiniz? 12 yıl sonra..
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı..
Ekonomideki hedef şu..
Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek..
Peki ya siyasetteki..
Erdoğan, 2023 senaryosunu kurgularken devletin başında kimin olacağının hesabını da yapmıştır..
Muhtemelen kendisinin olmasını planlıyordur..
O zaman!..
2012 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi yok demektir..
Seçim 2014’te demektir..
Niye mi?
Diyelim ki; AKP istediği sandalyeyi buldu veya referandum yoluyla anayasayı değiştirecek gücü elde etti.. İstediği ‘başkanlık’ sistemini getirdi.. Yine de olmuyor..
2012’de ‘başkan’ olursa 2023’e yetişemiyor..
Beşer yıldan iki dönem yapsa 2022’de evine dönüyor..
Siyasi senaryosu harfiyen tutsa bile 2023’te ‘eski başkan’dır!..
İster mi?
İstemez..
Ama Cumhurbaşkanlığı seçimini 2014’te yaparsa.. Hem Gül’ü kırmamış olur, hem 2023’ü ‘başkan’ olarak karşılamış olur..
Tabii bu Erdoğan’ın senaryosu.. Erdoğan’ın aklından geçen..
Sandığa uyar mı bilemem..
*
Bu senaryonun sahneye konulmasını ne belirleyecek?
12 Haziran seçimleri..
Bu sebepledir ki; Başbakan milat diyor..
Medyadaki derin ayrılık Taksim’de
Dün Taksim meydanına bakanlar, bugün gazete sayfalarını çevirenler medyadaki derin ayrılığın fotoğrafını çekmiştir..
Tabii ki düşünce anlamında ayrılık olacak, tabii ki birinin ak dediğine öteki kara diyecek.. Tabii ki biri iktidarı eleştirecek, öteki destekleyecek.. Kimi haklı bulacak, kimi haksız..
Tabii ki sert tartışmalar, sıkı polemikler yaşanacak..
Bunlar olması gerekenler..
Hatta olmazsa olmazlar..
*
Bu hal, mesleki dayanışmayı, birbirine sahip çıkmayı engelleyecek bir durum değil..
Eskiden böyle değildi.. Kanlı bıçaklı yazarlar bile yan yana gelirdi..
Şimdi ıhıh!..
Ayrılık derinleşti..
Galiba.. İktidara bağlılık..
Özgürlüğe bağlılığın önüne geçti..
Bu ‘halt’ lafı kimden çıktı?
Hadi adını vermeyelim; Sabah’ın bir yazarından.. Cumhuriyet Halt Partisi diyen o..
Daha önce de söylemediği kalmamıştı.. Kimse ayıp oluyor falan demedi..
Böyle bir yakıştırma, AKP için yapılsaydı eminim kıyamet kopardı.. Koptuydu da..
Hürriyet’in başyazarı Oktay Ekşi kantarın topuzunu kaçırınca mesleği bıraktı..
O gün..
Ekşi’yi yerden yere vuranlar, yakışıksız tanım diye kınayanlar bugün ‘halt’ benzetmesinin üzerine mal bulmuş mağribi gibi atladı!.
Acı olan bu..
AKP Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ elinde mikrofon Sabah yazarından aşırdığı lafı kullanıyor..
Kıkır kıkır..
*
Anlayış artık şu mu?
Bize söyleyince kötü.. Biz söyleyince iyi..