Memleketimizde damdan düşme vakası çok oluyor.. Adam didiniyor, tırmalıyor, bir yerlere geliyor; ayağına karpuz kabuğu..
Paldır küldür..
Bir komplo, küçük bir ayak oyunu, ıskarta..
Düşenin halinden düşen anlar demeleri bu sebepledir..
Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar!..
* * *
Bizim memlekette damdan düşme çok olur dedik ya.. Mevsimi bile vardır..
Mecazi olanın da vardır..
Gerçek olanının da mevsimi aynıdır....
Bu aylardır.. Resmi rakamlar ağustos ayının başında çıkar..
Damdan düşüp iki pansumandan evine yollananlar, damdan düşüp kolunu bacağını kıranlar..
Omurgayı ezenler, kaburgayı parçalayanlar..
* * *
2.5 ayda Diyarbakır Devlet Hastanesi’nin acil servisine 3 bin 230 damdan düşme vakası gelmiş..
Sonuç: 30 ölü..
80 kalıcı sakat..
Diğerleri geçici arızalar; kafa göz yarmalar..
Bu sadece Diyarbakır’daki hastaneye gelen vaka.. Çevre illerden, ilçelerden, köylerden..
Batman var, Mardin var, asıl Urfa var tabii..
* * *
Küçümsemeyin başlı başına sorun.. PKK terörü gibi, trafik dehşeti gibi..
Yıllardır böyledir de herkes büyük işlerle uğraştığı için çare bulunmaz..
Çare düşünülmez..
Hoş büyük işlere de çare bulunmuyor ya..
25 yıldır terör mevsimi de damdan düşme mevsimiyle aynı anda başlıyor..
* * *
Bildiğiniz gibi Ankara’da işler yine sarpa sardı.. Zaten krizsiz yaşadığımız gün, gerilimsiz ele aldığımız tek mesele yok..
Bu sebepledir ki damdan düşenlere sıra gelmiyor..
Geleceği de yok!..
AKP’DE VAR DA CHP’DE Mİ?YOK
AKP’ye yakın duran gazete, başlığı atmış..
CHP’de demokrasiye tahammül yok..
Neymiş mesele..
Ankara milletvekili Eşref Erdem referandumda evet çağrısı yaptığı için disiplin kuruluna veriliyormuş..
AKP’li gazete bu durumu yadırgamış!..
Allah Allah..
Başbakan’dan görüş alsalardı.. AKP’de hayırcı bir milletvekili çıksa ne yapar, sorsalardı!.. Hayır çağrısı yapan bir bakana..
Veya o gazete aynı manşeti patlatır mıydı?..
AKP’de demokrasiye tahammül yok..
Zor tabii!..
* * *
AKP’de bırakın ‘hayır’ diye konuşmayı milletvekilleri o düşünceyi akıllarından bile geçirmiyor..
Neme lazım biri düşüncemizi okur diye..
* * *
Başbakan CHP milletvekilleri Anayasa değişikliği oylamasına katılmadığı için parti yönetimini eleştiriyor..
Diyor ki; milletvekilleri, ya evet oyu atarsa, diye korktuklarından oylamaya sokmadı..
Peki AKP ne yaptı?
Kontrol etsin diye her 20 vekile bir vekil tayin etti..
* * *
Eleştirelim ama iki tarafı da.. Başkası için demokrasi terazisi kurarken, kendimizi muaf tutmayalım..
(Not: Bu arada ifade özgürlüğü ile parti içi demokrasini sınırlarıyla parti disiplini arasındaki ince çizgiyi ayırsak fena olmaz. )
Saraçoğlu şahane ama!..
Saraçoğlu stadını severim.. Hele locaya gitmek başlı başına keyiftir.. Hani maç olmadığı gün bile git, güzel yemekler ye, dostlarla sohbet et, çık gel..
O kadar güzedir..
Fenerli dostlar hadi maça gidelim deyince önce mırın kırın ettim.. İstanbul trafiği gözümü korkuttu.. Korkma dediler; Metrobüs var, yarım saatte stadın kapısındayız..
Gitsem mi diye düşünürken, nazlanma dediler; gel de futbol gör, gel de gol gör..
* * *
Söylediklerinin yarısı doğru çıktı.. Yarım saatte stada vardık, Divan’da lezzetli döner yedik, iki kadeh viski içtik, bol bol sohbet ettik.. Uzun süredir görmediğimiz arkadaşlarla karşılaştık, hasret giderdik..
O kadar!..
* * *
Futbol ve gol meselesini sormayın..
Şahane stadın tek eksiği bu..
Çimler de sorundu, ama bu yıl halletmişler.. İnşallah futbolu da seneye hallederler..
O zaman stat, stat gibi olur.. Kim ne derse desin, futbolsuz tadı olmuyor!..
