Yılda bir iki kez hortluyor.. Beş mi yedi mi alevleniyor, bir iki gün ortalığı kavuracakmış, yakıp kül edecekmiş gibi duruyor ama yakmıyor, sönüp gidiyor..
Biri durduk yerde kibriti çakıyor, samanlığa atıyor ama ateş harlamıyor..
Bu kez de aynısı oldu..
Manşetlere kadar çıktı ama heyecan yaratmadı, ne oluyoruz dedirtmedi..
Cumhurbaşkanı meselesinden söz ediyorum.. Görev süresinin beş yıl mı, yedi yıl mı olduğuna bir türlü karar veremiyoruz ya..
Kimi beş beş diye tempo tutuyor.. Kimi yedi yedi diye avazı çıktığı kadar bağırıyor..
Yakında bu konuda da karnıyarık gibi bölüneceğiz..
2012’ciler..
2014’çüler..
* * *
Aslında niye tartışıyoruz ki.. Bu konuda referandum yapmadık mı? Halka sormadık mı?
Sormuştuk..
Halk ne demişti?..
19.4 milyon kişi eveti basmıştı da ne demişti!..
Beş mi, yedi mi?
Sormamış mıyız, sormayı unutmuş muyuz? Halka seçer misin demişiz ama ne zaman seçersin dememiş miyiz?
Allah Allah.. Niye sormamışız ki, işimize mi gelmemiş..
* * *
Peki ne olacak?
Kimi Yüksek Seçim Kurulu’na bırakalım diyor.. Öbürü manyak mısın elaleme güven mi olur, kendimiz halledelim diye tutturuyor..
Kendileri nasıl halledecek?.
Meclis’te.. Anayasa değişikliğiyle..
O zaman da Cumhurbaşkanı’nı görev süresini kısaltmak suretiyle al aşağı etmiş olmayacak mıyız?
Azletmiş!
Bu yöntem ya yol olursa!..
Bundan sonra Meclis’te sayıyı yakalayan, ittifakı kuran Cumhurbaşkanı’nın görev süresine bi parmak atarsa.. Kafası kızan süreyi kısaltmak suretiyle al aşağı yöntemini devreye sokarsa..
Olur mu olur..
Beş yıl için seçilene bi parmak..
İki yıl..
* * *
Eee..
Ne yapacağız?
* * *
İktidarın yalapşap yaptığı, eline gözüne bulaştırdığı işlerden biri daha.. Bu seferki okkalı..
Bakalım ne yapacaklar..
Gandi Kemal çok iyiydi..
SKY Türk’te izledim.. Sanki bizim eve gelmiş, oturmuş sohbet ediyor gibiydi..
Rahat, özgüvenli, sakin, açık sözlü..
Böyle düşünüyorum, ben bunu kastettim, tabii başkası böyle düşünmeyebilir, saygı duyarım gibi sözcükleri..
Güzel kelam olsun...
Şirin gözükeyim..
Televizyon dilinin icabıdır.. Kitleyi etkileme yöntemidir, demokratlığın raconudur diye kullanmıyor..
Ağzından pattadak çıkıveriyor..
Doğal, içten, samimi..
Konulara hâkimiyeti, anlatış tarzı, üslubu çok iyiydi.. Başbakan’a hangi sözü neden söylediğini, hangi sıfatı neden kullandığını, neyi kastettiğini güzel anlattı..
CHP lideri bu yönünü öne çıkaran televizyon gücünü çok kullanmalı..
Her fırsatta ikili söyleşilere katılmalı..
Evetçi hayırcıya..
Hayırcı evetçiye..
Ters bakar oldu!..
Ramazan nedeniyle değil.. Orucun uzun olmasıyla da ilgisi yok.. Bir süredir böyleyiz.. Tahammülsüzüz..
Kavga çıkaracak, itişip kakışacak, birbirimizi kıracak yer arıyoruz..
Ayrışmayı sever olduk..
Veya sevdirdiler..
Hangi mesele olsa önce aramıza çizgiler çekiliyor, sonra o çizgiler kalınlaşıyor kalınlaşıyor otobana dönüşüyor.. Birbirimizin yanına gidemez oluyoruz..
Kürt meselesinde böyle oldu..
40 bin cana mal olduğu halde Kürt ile Türk’ün arasında sorun yoktu..
PKK başkaydı, devlet başka..
Türk başkaydı, Kürt başka..
Taaa ki geçen ekim ayına kadar.. Terör meselesini bitireceğiz hamlesiyle dişlinin çarklarıyla öyle bir oynadılar ki..
Türk Kürde..
Kürt Türk’e ters bakar hale geldi..
* * *
Benzeri, anayasa meselesinde yaşanıyor.
Ortalık yangın yerine döndü.. Döndürüldü!.. Ölüm kalım meselesi haline getirildi.. Listeler hazırlanıyor; herkese safını belirle çağrısı yapılıyor..
Sonuç..
Evet diyen hayır diyene..
Hayır diyen evet diyene ters bakar oldu..
Düşman oldu..