Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Üzülüyorum.. Hep aynı lafı duymaktan, hep aynı reçeteyi okumaktan, hep aynı eleştirileri işitmekten, hep aynı savunmaları dinlemekten yorulduk..
PKK terörü ne zaman artsa bir dizi beylik laf ortalığa saçılıyor.. Kulak kabartıyorsunuz; daha önce işittiğiniz laflar..
Hiçbiri yeni değil..
Misal bugünün Başbakan’ı terörü anlatırken; bunun psikolojik boyutu var, sosyolojik boyutu var, güvenlik boyutu var, diplomatik boyutu var diye söze başlıyor..
Çok boyutlu bir mücadele olduğunu hatırlatıyor..
Düşünüyorsunuz, bir önceki Başbakan da benzer laflar etmişti..
Ondan önceki de..
* * *
Başbakan; terörün nedenlerini iyi anlamaktan, doğru teşhis etmekten söz ediyor..
8 yıl öncenin Başbakanı da terörün nedenini doğru saptamalıyız demişti..
11 yıl önceki de..
13 yıl önceki de..
* * *
PKK terörü başlayalı 26 yıl olmuş.. Hadi ilk 10 yılı geçelim.. Ne olduğunu anlayana kadar yıllar su gibi akıp geçti diyelim..
Geriye kalıyor 16 yıl..
16 yıldır ne zaman silahlar patlasa bize hep aynı şeyleri anlatıyorlar, terörün çok boyutlu olduğundan söz ediyorlar, aynı cümlelerle hitap ediyorlar..
* * *
İnsan ister istemez ‘bu kadar ahmak mıyız ki yıllardır bize aynı nutku atıyorlar’ diye düşünüyor..
Üzülüyor..
Veya siyasetin tıkandığını, yeni bir şey üretemediğini görüp yine üzülüyor..
* * *
Bir misal daha..
Terörle mücadele başka, teröristle mücadele başka; ikisini birbirinden ayırmalıyız sözünü kaç defa duydunuz?
İlk defa mı, yüz defa mı?
Üç aylık eğitimden geçen tecrübesiz askerleri sınır karakollarına göndermenin yanlış olduğunu kaç kişiden kaç kere işittiniz?
On kere mi, on bin kere mi?
Karakolların sayısının arttırılmasını, yenilenmesini..
Terörle profesyonel askerlerin mücadele etmesini..
Yüz kere mi, yüz bin kere mi?
* * *
İnsan üzülüyor..

Liberal demokratları çıldırtan soru..
Tartışma programlarını izliyorum.. O soruya kadar her şey mükemmel gidiyor..
Söze ben liberalim..
Ben demokratım diye başlayan tartışmacı anında vites büyüterek şahane bir demokrasi nutku atıyor..
12 Eylül’e veriyor veriştiriyor..
12 Eylül’ün getirdiklerini satırla doğruyor.. 12 Eylül’le hesaplaşacağı için kalbinin küt küt attığını söylüyor.. Anayasa değişikliğine övgüler düzüyor..
Moderatör araya girip seçim barajı için ne düşünüyorsunuz deyince işler değişiveriyor..
Hava bulutlanıyor.. Surat asılıyor..
Demokrat konuşması su gibi akıp giden süratli konuşmasının frenine basıyor..
Zınk diye duruyor..
Devamı şöyle akıyor..
Evet ama şey..
Iııııııı...
Öncelikli değil..
Tabii gönül baraj aşağıya çekilsin diyor ama...
Gerisi falan filan..

Barajcılar şu 11 yılı bi izah ETSE..
Ezberlenen beylik laflardan biri de şu..
Temsilde adalet mi, yönetimde istikrar mı? Mesele bu.. Türkiye’nin yönetimde istikrara ihtiyacı var..
Yani tek parti yönetimine..
Kutsal sığınakları yüzde 10 seçim barajı.. Seçim barajı yeni bir icatmış gibi davranıyorlar..
Baraj 1982 yılından beri var..
Ne olduğuna bakalım.. 1983’ten 1991’e kadar ANAP tek başına iktidardaydı..
1991’den 2002’ye kadar 11 yıl sandıktan koalisyon çıktı..
Yüzde 10 barajı o zaman da vardı..
DYP-SHP, ANAP-DYP, RP-DYP, DSP-MHP-ANAP koalisyonlarını yüzde 10 barajlı seçim sistemi çıkardı..
1991 seçimleri; DYP-SHP koalisyonunu..
1995 seçimleri önce ANAP-DYP koalisyonunu sonra RP-DYP hükümetini getirdi..
1999 seçimleri DSP-MHP-ANAP iktidarını..
* * *
Sonuç..
BİR:Yüzde 10 barajı her zaman tek parti iktidarı çıkarmaz..
İKİ: Koalisyonlar öcü değildir..
ÜÇ: Koalisyonlar da seçmen iradesinin sonucudur..
DÖRT: Yönetimde istikrardan kasıt tek parti iktidarıysa yüzde 10’cular 11 yılı nasıl izah edecek..
BEŞ: Yönetimde istikrardan vazgeçemeyiz dümeniyle temsilde adaleti katletmek demokratlıkla bağdaşmaz..
ALTI: Seçmen isterse baraj yüzde 5 bile olsa tek parti iktidarı çıkarır.. Avrupa’da sayısız örneği var..