Başbakan’ın ‘oy verirmiş vermezmiş dinlemeyeceğiz. Kaçak binaların tümünü yıkacağız’ sözünden sonra 2B yasası Meclis’e gelmez diyordum..
Geldi..
2B dedikleri orman vasfını yitirmiş arazi.. Eskiden ormanmış şimdi tarla olmuş, çiftlik olmuş.. Geri kalanına, 22 bin 254 hektarlık alan üzerine bina dikilmiş..
Kaçak!.
2B’ye giren arazilerin yüzde 6’sı kaçak yapılarla dolu...
Hükümet bunları satmak istiyor.. 20 milyar liraya yakın gelir bekliyorlar..
*
Bu iş nasıl olacak anlamış değilim.. Kaçak dediğin bina izinsiz, ruhsatsız, denetimsiz yapılan bina.. Nasıl yapıldığı belli değil..
Büyük çoğunluğu, kalfaların elinden çıkmış, harcı kürekle karıştırılmış!..
Uzmanlar diyor ya; en sakat binalar bunlardır..
İşte onlardan..
Bir yandan kaçak binaları yıkacağız demek..
Bir yandan kaçak binaları sahiplerine satmaya kalkmak çelişki..
*
Meclis’te nasıl savunacaklar, kamuoyuna nasıl anlatacaklar bilmiyorum..
Kılıfını bulurlar muhakkak..
Bulunur da ilk sarsıntıda içlerinden biri Bayram Otel gibi çökerse vebali ağır olur..
Antalya başı çekiyor ama Sakarya’da da var.. İstanbul’da da.. Birinci derece deprem bölgeleri..
Haa, Prof. Ahmet Ercan’ın teorisine göre İstanbul’da 2045’ten önce deprem olmayacakmış!
2070 kuvvetli ihtimalmiş!
O zamana kadar sen sağ ben selamet deniliyorsa o başka..
*
İşin küçük boyutu bu..
Önemli boyutu da şu.. Boş duran 2B arazilerinin önemli kısmı satıştan sonra imara açılacak..
Betonlaşacak yani..
Zaten büyük hedef de bu..
İmara açmak!
Hani kardeştik!
Suriye ile kavga giderek büyüyor.. Başbakan dün yine çok sert ifadeler kullandı..
Sonu nereye gidecek soru işareti.. Dışişleri Bakanı, yaptırımdan söz etti ama halka zarar vermek istemiyorlarmış.. Şunu diyorlar.. Esad yönetimine karşıyız, Suriye’ye değil..
Suriye halkı dost, kardeş..
Bayrak yakanlar, elçiliğimize saldıranlar bir avuç çapulcu..
Ankara’nın bakışı bu..
Dışişleri Bakanı, halk zarar görmemeli dedi ama Enerji Bakanı Suriye’ye sattığımız elektriği kesmekten söz etti..
Elektriği kesersek kim zarar görecek? Suriye halkı..
Hani kardeştik?
Elektriği kesmek yanlış.. Tamam, kızalım öfkelenelim ama öfkeyi de kontrol altında tutmak gerekir..
TRT tiyatrosu: Bilinen final
Başvuruların sona erdiği gün yazdım..
Bu tiyatroya son verin demiştim.. Bu ne biçim yasa dedim..
Mesele şu..
TRT’ye genel müdür olmak isteyenler RTÜK’e başvuruyor.. RTÜK üyeleri, başvuranların özgeçmişlerini inceliyor, üç kişiyi seçip Bakanlar Kurulu’nun takdirine yolluyor..
Özgeçmişle genel müdür mü seçilir!
Zaten bugüne kadar yapılan uygulamalardan gördük ki hükümet kimi isterse o kişi genel müdür oluyor.. RTÜK hükümetin istediği kişiyi elemiyor..
Eleyemiyor..
O halde bu tiyatroya ne gerek var?
*
Bu dönemde 42 kişi başvurdu.. RTÜK 39 kişiyi eledi, 3 kişinin adını Başbakanlığa gönderdi..
Bakanlar Kurulu kimi mi atadı?
Şu anki, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’i..
Hükümet kendisinden memnundu, onun yeniden atanacağı baştan belliydi..
Tiyatroya ne gerek var demem bundandır..