Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İstanbul’da, 2010 yılının beş eylül günü, Kazlıçeşme meydanında. AKP’nin düzenlediği mitingin en kısa tarifi budur..
Kadınların mitingi..
Veya kadınların el koyduğu miting de diyebiliriz..
Niye mi?
O dev alanı bir uçtan bir uca dolaştım.. Boydan da kat ettim, enden de..
Neredeyse her beş kişiden ikisi kadındı..
Beş kadından ikisi de genç kızdı..
Çoluk çocuk toplanıp Erdoğan’ı dinlemek için gelen o kadar çok aile vardı ki..
Durup izledim..
Uzun uzun seyrettim..
Kadınlar daha aktifti, kadınlar daha coşkuluydu.. Kadınlar yerinde duramıyordu..
Anladım ki kadınlar erkekleri peşinden sürüklemiş.. Bırakacak yer bulamayan çocuğunu da kapmış miting alanındaki yerini almış..
* * *
Kadınlar o kadar içtendi ki, kadınlar o kadar kararlıydı ki, o kadar yürekten bağırıyorlardı ki belli ki AKP bir şekilde onlara elini uzatmış..
AKP’nin iyiliğini görmüşler..
AKP ile hayatları biraz olsun değişmiş, iyileşmiş..
Belli..
Basit bir siyasal parti seçmen ilişkisi değildi.. Başbakan’a bakışları da bir başbakana bakar gibi değildi.. Hayran oldukları, yere göğe koyamadıkları bir kişiye bakıyorlardı..
Kadınlardan yükselen bu duygu miting alanını her köşesine hakim oldu..
Bu yüzden kadınların mitingi dedim..
* * *
Başbakan hitap ettiği kitleyi tanıyor, onların nabzını biliyor, o kadınların duygusunu hissediyor..
Onlara hitap etmesini biliyor..
Bir ara.. ‘Cumhurbaşkanlığı geçici, bakanlık geçici, ölünce er kişi niyetine diyorlar, başbakan niyetine demiyorlar, geçmiyor başbakanlık ne olursan ol iki metrelik çukura gömüyorlar. Mütevazı olalım, kibir, gurur bir yere taşımıyor insanı’ deyince meydanı görecektiniz..
Müthiş bir alkış patladı..
Kadınların gözleri doldu..
* * *
Bence, Başbakan, İstanbul’da beklediğinden fazlasını buldu.. Biliyorsunuz en sadık seçmen, kadınlardır.. Aileyi yönlendiren de onlardır..



AKP teşkilatı sıkı çalışmış
O meydanı doldurmak kolay mı? İnsanlar nasıl gelecek, nasıl gidecek..
Her ilçe kolları sıvamış..
Topkapı’dan sahile kadar otobüsler çift sıra dizilmişti.. Park yerleri de, sahil yolu da hınca hınç doluydu..
İstanbul’da halk otobüsü kalmamıştı..
İstanbul’da özel otobüs kalmamıştı sanki..
(İETT’de önüne mitinge gider levhası asmış, vızır vızır çalışıyordu)
Abartılı değil bine yakın otobüs vardı..
Her ilçe yetmiş, seksen, doksan yüz otobüs tutsa.. Hesabı yapın..
Her otobüsün önünde hangi ilçeden geldiği yazılıydı.. Getirdikleri dönüşte rahat bulsun diye her otobüse bir de numara vermişlerdi..
Beyoğlu 62’yi gördüm, K. Çekmece 90’ı da.. Arnavutköy 99’u da..
Yerel seçimlerin otobüs rekortmeni İstanbul’un yeni ilçesi Arnavutköy’dü.. Bu mitinginde şampiyonu onlar galiba..



Üç yıl.. Üç miting.. Üç izlenim..
2007 temmuz mitingi: O mitingin özeti şuydu.. Sanki kente pop star gelmiş on binlerce kişi görmek için meydanı doldurmuştu.. Daha yakından bakmak için kendilerini paralıyor, gören gözünü alamıyor, hayran hayran bakıyordu..
2009 mart mitingi: Kalabalık yerindeydi ama coşku zayıftı.. Pop star gelmiş havası hiç yoktu.. Görev icabı gelinmişlik durumu hakimdi.. Sanki kürsüyle meydan arasında hafif bir kırgınlık vardı..
2010 eylül mitingi: 2007 kadar olmasa bile 2007’ye yakındı.. Recep.. Tayyip.. Erdoğan.. üçlemesiyle atılan slogana insanlar çıkarabildikleri en yüksek sesle katıldı.. Mitingin sonunda Başbakan bayrakları indirin, elinizi kaldırın deyince çoğu kişi tek elini değil bayrağı yere bırakıp iki elini birden kaldırdı..


AKP ile CHP’nin kitle farkı..
CHP mitinginde kentin merkezinde yaşayanlar vardı..
AKP mitinginde merkezden uzak semtlerinde yaşayanlar..
CHP mitinginde ana caddede olmasa bile bir arka iki arka sokakta oturan dar gelirli, ay sonunu zor getiren insanlar vardı..
AKP için gelenler daha garibandı, kırsalın insanıydı, kılık kıyafetleriyle Anadolu kasabasından gelmişler gibiydi..
CHP mitingindekiler şehirliydi, eğitimliydi..
AKP mitingindekiler itilmiş, kenara atılmış, daha çok okuyamamış, tutunmaya çalışan insanlardı.. Çalışıyorlardı ama belki de çoğunun sigortası bile yoktu..
Ama her iki kitlede bir şeylerin değişmesini istiyordu.. Mitinge gitme amaçları da buydu..


Evetle, hayırın aynı sloganı!..
Miting bitti.. Anonslar susmadı.. Kalabalık dağılana kadar da sürdü..
Bir ara şöyle bir slogan yükseldi hoparlörden:
Kralların değil, kuralların hakim olduğu Türkiye için evet..
Aynı sloganı hayırda hayır var diyenlerden de duymuştum..
Onlarda şöyle diyordu:
Kralın değil, kuralların hakimiyeti için hayır.. .