Ne var bunda denilecek, hafife alınacak haber değil.. Çok ciddi.. Çok tehlikeli.. Çok düşündürücü..
Hele ‘Başkanlık’ sisteminin ciddi ciddi düşünüldüğü bu dönemde sinyal verici..
Korkutucu..
* * *
Üç kardeş bakmışlar ki yapacak başka işleri yok, bari türkü yapalım demişler..
İki dörtlük karalamışlar.. Kendileri çalmış, kendileri söylemiş..
Kendilerini türkü söylerken kameraya kaydetmişler, facebook’a koymuşlar..
* * *
Sen misin koyan!
Sen misin o türküyü yapan! Sen misin o sözleri yazan!
Ankara Cumhuriyet Savcılığı talimat vermiş, polis üç kardeşi bulmuş, Yakacık Polis Merkezi’nde bir güzel sorguya çekmiş..
Bütün bunlar Başbakan’ın avukatının şikâyetiyle olmuş..
Şimdi diyeceksiniz ki ortalık ayağa kalktığına göre ne demişler..
* * *
Dedikleri şu:
Halkı sardı fakirliğin korkusu
Çığ gibi büyüdü işsizlik ordusu
Mutfaktadır Fatma ananın sancısı
Kriz teğet geçti bizi hamdolsun
* * *
Hamdolsun kriz teğet geçti lafı Başbakan’a ait ya.. Savcılığın harekete geçmesi, polisin sorgulaması bu yüzdendir..
Efendim, Başbakan’a hakaret varmış..
Neresinde var!..
Şu söylenebilir..
Krizin teğet geçmediği iması var.. Kriz teğet geçti anlayışıyla kafa yapılıyor..
İyi de suç mu?
Mizah diye bir şey var..
Daha da ötesi türküde söylenenler kelimesi kelimesine doğru..
Kriz teğet meğet geçmedi..
* * *
Olayın farklı bir boyutuna dikkatinizi çekerim.. Diyelim ki o sözlerde hakaret var.. Başbakan’ın avukatları iddia etti, şikâyet etti..
Ne olur?
Mahkemeye gidilir, hâkim hakaret var mı yok mu karar verir..
Polisin ne işi var..
Ortada polisiye bir vaka yokken, karakol polisi o türküyü söyleyenleri ne hakla sorguluyor..
Korkutmak için mi?
* * *
Türküye dönelim..
Üç kardeş ne diyor..
Kevgir oldu halk çuvaldız yemekten
Ürküyoruz derdimizi demekten
* * *
Ürkmekte haklıymışlar.. Burası Türkiye!..
2007 yılında bizi kandırmışlar
Yalan söylemişler diyemeyeceği, ama doğruyu söylemedikleri ortada.. İtiraf ediyorlar zaten..
Başkanlık işi..
Veya Yarı Başkanlık nereden çıktı denildiğinde iktidar sözcüleri o sisteme çoktan geçtik, uygulamaya başlıyoruz diyorlar..
Hangi sisteme?
Yarı Başkanlığa..
Kim karar verdi?
Halk..
Ne zaman?
2007 yılındaki referandumda.. Cumhurbaşkanı’nı halk seçsin demenin anlamı buymuş.
Yapma ya!..
Halka bunu söylemişler miydi? Ey millet biz Yarı Başkanlık sistemine geçmek istiyoruz, rızan var mı demişler miydi?
Yooo..
* * *
Halka sadece şunu sordular; cumhurbaşkanını seçmek ister misin?
Seçmen de evet dedi...
Diyorlar ki: İşte bunun adı Yarı Başkanlık demektir..
Başkanlığın ilk adımı..
Hayır değildir...
Meclis anayasa değişikliği yapıp cumhurbaşkanının yetkilerini kısıtlasa, o yetkileri başbakana verse ne olur?
Cumhurbaşkanını yine halkın seçmesi kaydıyla..
Yarı Başkanlık olur mu?
Olmaz..
Demek ki 2007 yılındaki referandum Yarı Başkanlık veya Başkanlık sistemine geçişin oylaması anlamını taşımıyor..
İktidarın işine geldiği için şimdi böyle yorumluyor.. ‘Niyetimiz o gün de böyleydi’ diyorsanız, ki diyorlar, o zaman halkı kandırdınız..
Ağzınızdan hiçbir zaman Başkanlığın hazırlığı sözü çıkmadı..
Rejim değişikliğinin..
Yalan mı!.
