Ama o da yaptı.. Eskiden de böyleydi. Bu iki cümle sıkışınca sığınılan mağara gibidir.. Yapılanı normal gösterme çabası.. Yaptığının doğru olmadığını bildiğin halde karşındakini kandırma hamlesi..
Gündelik yaşamda, iş hayatında çok sık başvurulan yöntemdir..
Niye böyle yaptın sorusuna ama o da öyle yapmış yanıtı ezberden çıkar..
Tamam da dersin, o öyle yaptığı için bu defa senin yapman istendi, sen öyle yapma diye!..
*
Hatasını kabul etmemekte direnen, geçmişte yapılan hatalı örnekleri gözler önüne serer.. Yeni değil demek ister eskiden de aynısı, tıpkısı yapılmıştı..
Yaptığı, beni eleştirme..
Bana kızma, beni suçlama demenin bir başka ifadesidir..
Veya üste çıkma çabası!..
*
Bu anlayış siyasete de girdi, siyasetin göbeğine de oturdu.. Yeni değil tabii; muhalefetteyken başka iktidarken başka olur sözü..
Muhalefet iktidar olunca şaşar lafı boş yere söylenmedi..
Muhalefetteyken başka olup iktidara gelince başka davranan genellikle benden öncekiler de böyle yapıyordu.. Benden önce de böyleydi bahanesinin arkasına sığınır..
Sığınır da hiç düşünmez; senden önceki böyle yaptığı için bugün iktidarda değil..
Sen onun gibi yapmayacağını söylediğin için iktidara geldin..
*
İktidarı destekleyen yazarların çizerlerin durumu da farklı değildir.. Destekledikleri görüş muhalefetteyken iktidara verirler veriştirirler, sayarlar dökerler..
Destekledikleri görüş iktidara gelip birebir aynı davranışı sergileyince ne yaparlar?
Görmezden gelirler..
Sırası mı derler..
Daha öncede böyleydi diye eleştirenlere karşı çıkarlar..
Biraz da bizler faydalanalım derler..
Sıra bize gelince mi diye sorarlar?
Sıra onlara gelince ‘artık sıra bizde demeyin’ öyle davranmayın diye sıranın onlara verildiğini bilmezden gelirler...
*
Şimdi diyeceksiniz ki somut bir örnek..
YÖK!..
Saltanatın son günleri!..
Saltanatın son günleri!..
Bodrum, Çeşme mevsimiyle birlikte magazinciler krallıklarını ilan ederler.. Gazetelerin en havalı, en etkili bölümleri oluverirler..
Gerçi kışın da öyledirler, ama yazın havaları bir başkadır..
Nedeni bellidir..
Sağa sola bakın, çoğu kişi ana gazeteden önce magazin eklerine göz gezdirir..
Magazin sayfaları pek revaçtadır..
Türkbükü’nde ne olmuş, Çeşme’de kim ne yapmış, kim ne giymiş, kim kimle çıkmış, kim nereye gitmiş.. Tatilini kim yatta, kim katta geçiriyor; çevir çevir oku..
Nereye kadar derseniz..
Önümüzdeki haftanın başına kadar..
Sahil furyasının son günleri.. Haftaya Ramazan..
Sere serpe yayılıp mayosuyla poz verecek ünlüyü zor bulurlar.. Sarmaş dolaş resim çektirecek!..
Ünlüler, ünsüzler araziye uyar.. Çoğu soluğu ya teknede alır ya da yurt dışında..
Futbol İnönü’de oynanır..
Hangi Beşiktaşlıya rastlasam heyecanlı.. Bir an önce stattaki yerini almak istiyor.. Yüzler gülüyor.. Geçen yıl böyle değildi.. Belki çifte kupanın yorgunluğu vardı, belki de aynı kadroyu izleyecek olmanın bıkkınlığı..
Bu yıl öyle değil.. İki dev transfer Beşiktaşlıları kendine getirdi, iyi futbol beklentisini artırdı.. Görürsünüz bu yıl tribünler hep dolu olacak.. Çünkü herkes kıpır kıpır; sloganları da şu; futbol İnönü’de oynanır..
Şimdiden belli; bu yıl Beşiktaş’ın yılı olacak.. Demirören teşekkürü şimdiden hak etti..