Meşhur Deniz Feneri soruşturmasını biliyorsunuz.. Meşhurluğu şuradan..
Almanya’da yıllar önce dava bitti, Türkiye’deki soruşturma safhası üç yıldır bitmedi..
İddianamesi yazılmadı..
Dört ay önce, yolsuzluğun Türkiye’deki uzantısı olduğu iddia edilen kişiler tutuklanmıştı..
Zahit Akman ve arkadaşları..
Serbest bırakıldılar..
Çarpıcı bir gelişme falan yok.. Onları aklayan yeni bir belge de ortaya çıkmadı..
Tutuklanma gerekçeleri neyse, durum aynı durum..
Ama serbest bırakıldılar..
Niye?
Mahkeme, ‘4 aydır tutuklular bundan ötesi cezaya dönüşür’ kanısına varmış..
Doğru karar; uzun tutukluluk cezayı yargılamadan kesmek anlamına gelir...
Ama bi dakika..
Tutukluluk süresi sadece bu davada mı akıllara geldi..
*
Onlarca davada yüzlerce, pardon binlerce kişi aynı dertten muzdarip değil mi?
Pankart açtığı için 17 ay hapis yatırılan çocuklara ne diyeceğiz?
Yarın öbür gün sorurlarsa ne cevap vereceğiz?
Deniz Feneri’ni örnek gösterirlerse kem küm mü edeceğiz?
Bütün davaları geçtim..
Tutuklu milletvekilleri var..
Vekil olmadan önceki yattıkları süreyi de bir kenara attım..
Milletin vekili sıfatıyla dört aydır hapisteler.. Tahliye talepleri kabul edilmiyor..
Niye?
Deniz Feneri tutuklularının delilleri karartma, yurtdışına kaçma ihtimali yoksa tutuklu vekillerin hiç yok..
Zaten yıllardır yatıyorlar, çıkınca hangi delili yok edecekler ki.. Üç yıldır delil toplama işi bitmedi mi?
Herkes biliyor, çıkınca yurtdışına değil, Meclis’e gidecekler.. Yemin edecekler..
Deniz Fenerciler dışarıda..
Milletvekilleri içeride..
Vicdan kabul etmiyor..
*
Oda TV davasına bakalım.. İddianame çıktı, kimse dişe dokunur bi şey bulamadı..
Kitap yazıyorlarmış da, birbirlerine yardım etmişler falan filan..
Bence yargılanmaları bile abes ama yargılansınlar.. Suç varsa ortaya çıksın..
Çıksın da niye tutuklular!
*
Tuncay gibi suçunu bilmeden yatanlar da var..
Hâlâ soruyor mu bilmiyorum; bir ara her davada mahkeme heyetine neyle suçlanıyorum diye soruyordu..
Bi türlü yanıt alamadı!
*
Ankara’daki Ceza Mahkemesi ‘uzun tutukluluk ceza oluyor artık’ diyorsa..
İstanbul’dakiler ne diyor?
Ölçü nedir?
Deniz Feneri’nde dört ay..
Oda TV’de kaç ay?
Şikede?
Tek tek saymayayım, diğerlerinde kaç ay?
Ayı çoktan geçtik, kaç yıl?
*
Milletin vekili seçilince ne kadar?
*
Çifte standart kokuyor..
Ne aklım kabul ediyor ne vicdanım..
‘Cumhurbaşkanı Hakkâri’ye gizli kapaklı gitmedi’
Önceki gün konuşurken CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Gül’ü eleştirmişti..
Demişti ki; ‘Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, kendi ülkesindeki bir bölgeye gizli gidiyorsa bu başlı başına felakettir.’
Dünkü Milliyet’te okumuşsunuzdur..
Cumhurbaşkanı’nın Basın Başdanışmanı Ahmet Sever ile konuştum..
Söyledikleri aynen şöyle:
*
“Sayın Cumhurbaşkanı gizli kapaklı bir gezi yapmadı. Daha önce planlanan bu gezi hava muhalefetinden, helikopterin uçuşa müsait olmaması yüzünden iki kez ertelendi.
Bu ziyaret normal bir il ziyareti değil, askeri amaçlı bir ziyaretti. Terörle mücadelenin yoğun olarak sürdüğü bölgedeki karakol ve askeri birliklerle üslere yapıldı.
Ne yapılacaktı. Ziyaret edilecek karakol, üs ve birliklerin isimleri ilan mı edilecekti?
O bölgeye bir gazeteci ordusuyla mı gidilecekti?
Askeri üslerden canlı yayınlar mı yapılacaktı?
Kaldı ki, geziyi ilk gününden itibaren basın haberleştirdi. Gezi devam ederken fotoğraf ve görüntüler basına dağıtıldı.
İlk durak olan Yüksekova’daki sancak törenine şehit yakınları, esnaf odaları ve belediyeden siviller de katıldı.
Böyle gizlilik olur mu?
Bu gezinin neresi gizli.
Askere moral için yapılan bu ziyaretin haksız bir biçimde gerçeklerle ilgisi olmayan noktaya çekilmesi Sayın Cumhurbaşkanımızı çok üzmüştür.”
