Bir ara torba yasası akımı vardı.. Bir yasa değişikliği gelir içine bi bakarsın; ne ararsan var..
Kış turşusu gibi..
Şu yasanın şu maddesinin şu fıkrası şu şekilde, bu yasanın bilmem ne bendi bu şekilde diye sıralanır, milletvekilleri bile neyin ne olduğunu anlamazdı..
Spor yasası görüşülürken, imarla ilgili bir düzenleme geçiverirdi.. Trafikle ilgili düzenlemenin içinden eğitimle ilgili köklü değişiklikler çıkıverirdi..
Bu işler genellikle gece yarısı yapılırdı..
Muhalefet yorgunken, zaman darlığı nedeniyle neyin ne olacağı tam anlamıyla anlaşılmaz haldeyken..
Gümbür!..
Bazen muhalefetin yanlışlıkla kabul oyu verdiği..
Bazen iktidar vekillerinin yanlışlıkla ret oyu kullandığı da olurdu..
*
Şimdilerde..
Ya bu tür karışıklıklar olmasın diye ya da vekillerin fazla yorulması istenmediği için çok daha hızlı bi yönteme geçildi..
*
Biliyorsunuz, bir önceki Meclis seçime doğru bütün yetkilerini hükümete devretmişti.. Durum hâlâ öyle.. 1 Ekim’e kadar vekiller tatilde.. Hükümet istediği gibi yasa hükmünde kararname çıkarabiliyor..
Adı kararname, ama yasa..
Bu yetkiyi sadece elzem işlerde kullanmıyorlar, çok köklü değişiklikler de yapıyorlar.. Devletin işleyişini yeniden şekillendiriyorlar..
Olan bitenden Meclis’in haberi yok tabii..
Nasıl olsun ki tatil dönemi..
Vekiller yeni yasaları Ankara’ya dönünce öğrenecekler!
*
Ne mi yapılıyor?
Bakanlıkların birleştirilmesini, yeni isimler verilmesini, teşkilatlarının yeniden yapılandırılmasını geçiyorum..
Hadi bu elzemdi diyelim..
Yeni hükümetin kurulması için gerekliydi.. KHK ile (hükümetin çıkardığı yasa desek daha doğru olur) bu iş halledildi..
Orada bitmedi.. Devamı geldi..
*
Köklü değişiklik dedik ya..
Hatırlayın.. 2001 krizinde fatura siyasilere çıkmıştı.. Dediler ki; bazı kurumlardan siyasiler elini ayağını çeksin. Bağımsız kurullar oluşturalım.
Ekonomik krizden çıkış formülü buydu..
*
IMF bastırdı, başka çare olmadığını gören siyasetçiler boyun eğdi..
Bankacılık denetleme, sermaye piyasası, enerji piyasası, tütün alkol piyasası, rekabet kurulu, kamu ihale kurulu gibi bağımsız kurullar kuruldu..
Dokuz on yıl böyle geçti.. İktidar bu yaz birdenbire ‘bağımsız kurullar’dan vazgeçti..
KHK’yla alayını bakanlıkların denetimine aldı..
*
Başka ne oldu?
Danıştay’ın yapısında köklü değişiklik yapıldı; yedi kişilik tam yetkili yeni bir başkanlar kurulu kurulacak, yeni seçim sistemine geçilecek, Danıştay’daki memurlar taşrada görevlendirilecek, yerlerine yenileri alınabilecek..
*
Hükümet baktı ki bu iş tek tek yasa gücünde kararname çıkarmakla bitecek gibi değil..
Torba sistemine geçti..
Meclis’ten geçen torba yasalar vardı ya aynen öyle..
Bu da torba kararname oldu..
*
Nasıl bi şey derseniz..
Adalet Bakanlığı’na ilişkin KHK’nın içinden ne çıktı biliyor musunuz?
Doktorlara tam gün çalışma zorunluluğu..
Hani Danıştay bir süre önce bir kısmını iptal etmişti ya.. İşte o..
Torbadan çıkıverdi..
*
Hadi bunu bilin!..
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ana başlıklı kararnamenin içinden ne çıktı dersiniz..
Sıkı durun..
TÜBİTAK Başkanı’nın görev süresinin bittiği..
Yenisinin başka yöntemle seçileceği..
*
Bayram sonrasını bekleyelim.. Bakalım ‘torba’dan daha neler çıkacak neler!..
TV’ler RTÜK’e RTÜK de Bakan’a bağlı
Bağımsızlığı tartışılırdı, iktidarın sözünden çıkacakları yoktu ama sonuç itibariyle ‘bağımsız’ kuruldu..
Bi gün tam anlamıyla özerk olur, bağımsız kararlar alır diye ümit ediyorduk, fiiliyat resmiyete dönüştü..
RTÜK, bakan kontrolüne girdi..
Yeni durumu benim gibi, sizin gibi RTÜK Başkanı da gazeteden öğrenmiş.. Daha önce haberi olmamış..
Sıkıntı olur mu diye sorulmuş..
Avrupa Birliği nezdinde bizim gibi kurumların özerkliği konusu tartışma yaratabilir ama netice itibarıyla hükümetin tercihi demiş..
*
Avrupa Birliği ile aramız fena halde limoni.. İlişkiler askıda..
Oradan bi tepki gelmez.. Bi sıkıntı olmaz..
İçeriden de bi ses çıkmayacağına göre.. TV’ler kabullendiğine göre..
‘Bağımsızlık’ başka bahara demektir..
