Mehmet Yalçın

Mehmet Yalçın

Tüm Yazıları

Yaz aylarında deniz kıyısındaki restoranlara ilgi artıyor, eskilerin deyimiyle “leb-i derya” restoranlar da sadece manzaralarıyla değil, lezzetleriyle de yarışıyor. İşte bunlardan birkaçı...

Her daim dolu mantıcılar, börekçiler, lokmacılar... Meze tepsili, ızgara balıklı, rakıyla balığın oynaştığı sevimli kıyı meyhaneleri... Pahalı lahmacunlarıyla ünlü beach restoranları... Bodrum deyince yazın hep bunlar akla geliyor.

Bir süredir Bodrum’da farklı şeyler de oluyor, en “trendy” dünya restoranlarının şubelerine, şeflerine rastlanıyor. Yarımadanın en lüks otellerinden, Cennet Koyu’nda geçen sezon açılan Mandarin Oriental’in bu yaz hizmete giren Kurochan’ı bunlardan. Kurochan tam anlamıyla bir “modern Asya” restoranı. Şefi Asyalı değil, uzun yıllar Londra’nın ünlü Nobu’sunda görev yapmış bir Avustralyalı. Londra’nın ünlü Asya-füzyon restoranı Kurobuta’nın kurucusu olan Scott Hallsworth, Mandarin’deki Kurochan’a epey emek verip özgün bir menü yaratmış.

Haberin Devamı

Büyükada’ya Bebek kalitesini getiren mekan

Cennet Koyu’ndaki otelin bir diğer iddialı restoranı da Assaggio. Tüm ekmek ve makarnalarını kendi yapan restoranda yediğim fokaçya, son yılların en iyilerinden. Menüsünü 2 Michelin yıldızlı İtalyan şef Antonio Guida’nın oluşturduğu restoranın en iddialı yemeği, ıstakoz, domates
ve fesleğenli tagliolini.

Yazlık lezzet haberleri, sadece Bodrum’la da sınırlı değil tabii. İstanbul’da kalıp deniz kenarını özleyenler, zaman zaman kendilerini Adalar’a atıyor, buradaki geleneksel meyhanelerin ve biracıların dışında da pek restoran bulamıyor. İstinye’deki “lezzet atölyesi” Mest’in ve geçenlerde kapanan Kuruçeşme’deki Fumee’nin kurucusu Can Ünsal, bu boşluğu fark edip Büyükada’nın kuytu bir koyunda şık bir restoran açmış.

Yada aslında bir “beach club”. Diğer plajlardan farkı da ördek konfiden suşiye, erik soslu bonfileden saşimiye sofistike yemekler sunması, bu yemeklere Türkiye’nin iddialı şaraplarını eşlik etmesi. Ünsal koya şık masalar yerleştirmiş ve gündüz plaj olan kıyıda gece çok hoş bir ambiyans oluşturmuş. Her zaman salaş olan adaya, adeta bir Nişantaşı, bir Bebek aşısı yapmış. Bol levrekli ve midyeli leziz bir deniz ürünlü linguini yerken serin bir Sauvignon yudumlamak ve fonda da çok iyi bir müzik sisteminden kulağı yormayan dozda chill out tarzı müzik dinlemek, Bodrum’a uzanamayan İstanbul yorgunlarına iyi geliyor.

Haberin Devamı

Meşhur Islama köftenin Boğaz çıkarması

Lezzet yenilikleriyle bu sayfaya konuk olan yaz lokantalarından bir başkası yılların Lacivert’i. Kanlıca’daki romantik restoran, kuruluşundan bu yana 19 yıldır mutfağın başında bulunan şef
Hüseyin Ceylan’ın kaptanlığında, yeni lezzet maceralarına yelken açıyor. Ceylan’ın son tutkusu, Boğaz ve Ege balıklarını “Asyatik” dokunuşlarla hazırlamak. Balık ve deniz ürünlerini çiğden kullandığı ya da çok az pişirdiği başlangıç yemekleri çok leziz. Aralarına somon havyarı yerleştirilmiş jilet inceliğindeki deniz tarağı dilimleri, ağızda adeta eriyor.
Havyar ve hafif bir mandalinalı vinegretle sunulan akya filetoları da adeta bir lokum.

Haberin Devamı

Hüseyin usta asıl golünü karasal bir lezzetle, Adapazarı’nın ünlü ıslama köftesi ile atıyor. Mekanın kurucusu ve ortağı “lezzet arkeoloğu” Önder Köse’nin ısrarıyla menüye konan ıslama köfte, orijinalinden bile iyi. Adapazarı’nda çoğu yerin kemik suyu kullanmadığı, biber salçalı suya yatırıp hafif kıtırdattığı ekmek yerine, burada bayat ekmeklere kemik suyu iyice emdirilmiş. Üzerine yatırılan dana ve koyun karışık kıymadan köfteler mi daha nefis, altındaki ekmeği mi? Karar yiyenlerin...

Bir yazın daha ortalarına geldik... Ülkemizin dört bir yanı, büyük bölümüne bu satırlarda yer veremediğimiz damak tadı sürprizleriyle dolu. Ah bir de bunların tadına bolca varabilecek zaman ve bütçe olsa!