Avrupa’da çok sevilen hafif alkollü bir içecek olan cidre, dört çeşidiyle Türkiye’ye de ithal edildi
Avrupa’nın zengin ülkeleri ekonomik krizin pençesine düştüklerinden bu yana, lüks şarapları içmek daha çok Asyalıların harcı oldu. Bordo’nun şato şarapları, Burgonya’nın Grand Cru’leri artık Fransa’dan çok Çin’de, Tayland’da, Rusya’da satılıyor. Çinliler bir efsane haline getirdikleri Bordo’nun en üst düzey şaraplarından Château Lafite’in boş şişesine bile 500 avro ödeyip ‘statü’ edindiklerini düşünüyorlar. Fransızlar ise bulvar kahvelerinde artık pahalı kaçmaya başlayan üzüm şarabı yerine daha ucuz olan elma şarabını, kendi deyimleriyle “cidre”i (sidr) yudumluyorlar. Koca bir şişe cidre, restoranda 7-8 avroya açtırılıyor ve yemek boyunca iki kişiyi rahatlıkla idare ediyor. Elma şarabının bir başka ünlü üreticisi İngiltere’de de özellikle gençler cidre ile bira arasında gidip geliyor...
Kriz ortamında kendine hayat bulan bu ucuz ve neşeli alkollü içecek, geçtiğimiz günlerde Türkiye’ye de geldi. Ve market raflarında 6 ila 18 lira fiyatlarla gözükmeye başladı. Küçük bir bira şişesi boyunda, 33 santilitreliği 6, iki litreliği ise 25 lira civarında...
Elmalar çürümesin diye icat edildi
Eski çağlarda ilk defa Çinlilerin bulduğu elma şarabı, Avrupa’da ise ortaçağda yaygınlaşmış. Fransa’nın ve İspanya’nın kuzeyi ile İngiltere’de, elmanın bol yetiştiği yörelerde hafif bereli olduğu için satılamayan elmalarla mahsulün fazla olduğu yıllarda satılıp tüketilemeyenler çürüyerek ziyan oluyor, çok çok hayvanlara yem yapılıyormuş. Oysa suları sıkılıp mayalandırılarak elma şarabı elde edildiğinde bir sene dayanabiliyormuş. Zamanla özellikle Fransa’nın Normandiya bölgesi elma şarapçılığında ustalaşmış ve bunu bölge mutfağının bol kremalı, bol kabuklu deniz ürünlü yemekleriyle de iyi uyumlandırmış. Sek olanı yemeklere, hafif tatlı olanı yemek sonrası turta ve pastalara eşlik etmiş. Elma şarabı Fransa’da sofraları süslerken İngiltere’de ise bira kültürüne eklemlenmiş, bol köpüklü yapılarak pub içeceği olmuş. Fransa’da cidre olan adı, İngiltere’de ise cider’e dönüşmüş ve “saydır” diye okunmuş. Her iki ülke cidre’de lezzet ayarları yapmak için zaman zaman elma şarabına biraz da armut şarabı eklemiş, böylece yalınkat olabilecek cidre’in tadına farklı bir çeşni de kazandırılmış.
İthal edilenler, iyi örnekler
Türkiye’ye gelen elma şarapları, İngilizlerinkiler. Bunların başını, dünyanın bir numaralı cidre’i olan Strongbow çekiyor. Elma tadının çok yoğun hissedildiği, bu içeceği iyi temsil eden, hafif bir tatlılıkla hafif bir mayhoşluğun iyi dengelendiği bir cidre bu. Hayatında ilk kez cidre içecekler için birebir. İyi soğutularak, köpüğünün canlılığının hissedileceği konik bardaklarda yudumlanıyor. Yine İngiltere’den gelen Kingstone Press markalı iki cidre ise daha büyük boy, 66 santilitrelik şişelerde. Biri elmadan, biri de armuttan yapılma. Elmadan yapılanı biraz baygın elma lezzetli, armuttan yapılanı ise daha dengeli ve daha zarif tatlı. İki litrelik pet şişedeki Frosty Jack’s ise ne yazık ki elma şarabından beklenen tazelik ve canlılığı pek yansıtmıyor. Bunlar da mutlaka soğuk içiliyor.
Cidre konusunda yıllardır “sessiz ve derinden giden” bir yerli örnek de var: Sevilen’in cidre’i... Eskiden gazoz şişelerine konurken şimdilerde 75 santilitrelik şampanya şişelerinde satışa sunulan bu cidre, 25 liralık fiyatı ve dengeli, ferahlatıcı tadıyla ideal bir aperitif.
Türkiye’ye cidre ithal edilmesi ve biraz da burada üretilmesi, aslında bu içeceği çok seven Avrupalı turistleri hedefliyor. Ama cidre Türklere de yasak değil! Özellikle de birayı fazla düz, şarabı fazla sofistike ve pahalı, rakıyı da ağır bulan üniversite çağındaki gençler için birebir... Alkolünün 5 derece civarında olduğu, vitamin ve minerallerce de zenginliği düşünüldüğünde, enerji içeceği ile votka içmekten daha iyi bir tercih olacağı kesin.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025