Dünyaya malt viskiyi tanıtan Glenfiddich, yıllardır bir dargın bir barışık olduğu Türkiye’ye sıkı bir geri dönüş yaptı. İskoçya’nın bu popüler viskisi, şimdi eskisinden de daha formda...
Glenfiddich’in dünya marka elçisi Ian Millar (sağdaki) ve viskinin Türkiye distrübitörü bT’nin yönetim kurulu başkanı Burak Türeci
1980’lerin sonlarıydı... Time dergisindeki “Amerikalılar yeni bir İskoç viski cinsini keşfettiler. ‘Malt’ denilen bu viskilerden içmek, New York barlarında moda oldu. Bu viskiler normal viskilerden daha da güzeller. Üstelik fiyatları da çok farklı değil” diye
bir haber okumuş, bir an önce bu viskilerden birini ele geçirme arzusuyla yanıp tutuşmaya başlamıştım. O zamanlar Türkiye’ye içkiyi sadece Tekel ithal ediyordu ve güzel bir tesadüf, Tekel’in Sirkeci’deki ufak mağazasında bu viskiden vardı.
Karton bir tüpteki üçgen yeşil şişeyle evime döndüğümde, önce özenle tüpü açtım. İçinden çıkan şişe her bakımdan farklıydı. Rengi çok koyuydu, kapağı kaliteli bir folyoyla kaplıydı, onun da altından avucu dolduran tok bir kapak çıkıyordu. Etiket de bildiğimiz viski etiketlerine benzemiyordu. Kabartmalı ve yaldızlı yeşil etikette kocaman bir geyik resmi vardı ve markası da zor telâffuz edilecek cinstendi: Glenfiddich. Acaba “Glinfayddah” diye mi okunmalıydı? “Glenfidih” diye okunacağını çok sonra öğrenecektim.
Kısacası şişedeki sıvı kendini ağırdan satıyordu. Tattığımda, lezzetinin de diğer viskilerden daha yumuşak, daha zarif olduğunu gördüm.
Kişisel favorim 15 yıllığı
O yıllarda pek çok meraklı, malt viski denilen bu yeni kategoriye bu viskiyle adım, attı zira dünya piyasalarına sunulan ilk malt viski oydu. En çok satan malt rekorunu hiçbir zaman kaptırmayan bu viski, “başlangıç maltı” oluyor ama bu viski türünün tadına varanlar da asla Glenfiddich’te kalmıyorlardı. Çünkü ortalama 8 sene yıllanmış bu hafif içimli viskiden çok daha kişilikli ve zengin maltlar vardı. İlk gözağrısı, çocukluk aşkları gibi kısa sürede unutuluyordu.
Glenfiddich’çiler bu iyi satışlı ama az itibarlı viski olmayı 2000’lerde terk ettiler. Önce 8 yıllık ana viski, 12 yıla terfi ettirildi. Fiyat aynı kaldı ama kalite yükseldi. Aynı dönemde üç farklı meşe
fıçıda yıllanıp zengin bir karakter kazanmış 15 yıllık piyasaya sürüldü. Ardından 18 yıllık geldi, Havana romu fıçılarında yıllanmış 21 yıllık ise “Glenfiddich vasat bir malttır” diye düşünenlere son darbeyi vurdu.
Glenfiddich’in Türkiye serüveni ise inişli-çıkışlı oldu. Atağa kalktığı yıllarda iç piyasada iyi temsil edilemedi, az bulundu. Sonrasında da sık sık distribütör değiştirdi, kendini iyi ifade edemedi. Nihayet son olarak bT firmasıyla anlaştı ve Türkiye’yi pilot bölgeleri arasına aldı.
Fimanın dünya marka elçisi Ian Millar, geçtiğimiz günlerde Çırağan Kempinski’de yeme-içme yazarlarıyla buluştu. bT yönetim kurulu başkanı Burak Türeci, “Glenfiddich’le birlikte ‘kardeş’ malt viskisi Balvenie’yi ve aynı ailenin harman viskisi Grant’s’i de pazarlayacağız” dedi. Millar ise Türkiye’ye henüz gelmeyen özel rezervleri de tattırdı.
TV’lerdeki “Evli ve Çocuklu” dizisinde başrolde oynayan
Al Bundy’yi andıran sempatik viskiciyle zevklerimiz aynı çıktı. Onun da geniş Glenfiddich paletindeki kişisel favorisi, benim gibi 15 yıllığıydı. Şef Tuncay Terzioğlu’nun hazırladığı portakallı ördek eşliğinde
15 yıllıklarımızı yudumlarken, “Bu viskiyi böyle bir yemekle sunmamızın sebebi onda da turunçgil nüansları olması. Tatlımsı ve dengeli,
bu yüzden de seviliyor. Dünyanın en çok satan
10 viskisi arasındaki tek 15 yıllık” dedi.
Muz ve vanilya kokulu bir viski
Gecenin sürprizlerinden biri de hafif isli bir yeni rezervdi. “Rich oak” adı verilen yeni fıçılarda yıllanmış 14 yıllık viski, meşemsi ve dolgundu. Kremamsı yoğunlukta ve baharatsı bir lezzetteydi.
Biftekle gelen bol ödüllü 18 yıllık, 21 sene normal fıçılarda kaldıktan sonra artık Havana yerine Guyana romu fıçılarında bir 6 ay daha geçiren hafif muz ve vanilya kokulu 21 yıllık, ipeksi içimli 30 yıllık derken, viski gecesi herkesin çakırkeyif olduğu bir kıvamda sona erdi. Renkli viskici Millar, 30 yıllığı kadehlere iplik gibi sızdırırken, “Sıvı altın gerçek altın kadar para etmeye başladı. 55 yıllık viskimiz dünya rekoru kırarak müzayedede 94 bin dolara satıldı” diye de ekledi.
Adı İskoçların yerel dili Keltçe’deki “Geyikler vadisi” anlamına gelen viskisi Türkiye’de “Geyikli viskiyi içiyorsak geyik muhabbeti yapalım bari” türü şakalara konu olacaktır kuşkusuz...
Bu yazının mesajı da, bu doğrultuda “Bu geyik ciddiye alınmalı” olsa gerek!