Mehmet Yalçın

Mehmet Yalçın

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sicilya açıklarındaki Pantellerio adasında ona “Zibibbo” diyorlar. Aslında bir Misket üzümü çeşidi olan İskenderiye Misket’i. Anavatanının, İzmir’in Bornova ilçesi civarı olduğunda tüm bağ bilimcilerinin birleştikleri üzümün bir alt çeşidi. Akdeniz ikliminden çok Afrika iklimine yakın düşen bu adada, Misket’ten bizdeki gibi hafif içimli sek beyaz şaraplar yapmak neredeyse imkânsız. Zira bağlar, üzümler güneşin altında adeta kavruluyor, üzüm hızlı olgunlaşıp bol şeker topluyor.
Pantelleria’lılar üzümü aromalarının en güzel olduğu anda toplayıp sonbahar güneşinin altında hasırlara seriyor ve tıpkı bizim kayısı ya da biber kuruttuğumuz gibi kurutuyorlar. Ve iyice suyunu çekmiş, şeker ve aroma konsantrasyonu artmış bu üzümlerden de yoğun tatlılıkta, yüksek alkol derecesinde bir şarap yapıyorlar. Adına Passito di Pantellerio deniyor.
Genellikle 35’lik ya da 50’lik küçük şişelerde satılan şaraplar, özellikle şeffaf şişeye konuyor ve kehribar renklerinin de gözü okşamasına imkân veriliyor. İtalyanların harika bir deyimle “meditasyon şarabı” dedikleri bu şaraplar, 10-12 derece serinlikte

Kuru üzüm şaheseri
yemekten önce aperitif olarak ya da yemekten sonra tatlılarla, peynirlerle servis ediliyorlar.
Tabii isterseniz, yanında biraz çerezle, çikolatayla ya da hiçbir şeysiz de yudumlayabiliyorsunuz. Elinizde sevdiğiniz roman, CD çalarınızda -ya da iPod’unuzda- sevdiğiniz parçalar, şarabınıza kendini meze ederek tadını çıkarıyor, “meditasyon” yapıyorsunuz.
Bu kadar satırı, ülkemize ilk kez ithal edilen Passito’nun şerefine yazdım. Zira gelen de Passito’nun en iyilerinden... Ülkemize ithal edilen şaraplar genelde türlerinin vasatları arasından seçilirken, bu kez ithalatçı Mania firması 12’den vurmuş ve Pantelleria’nın en saygın Passito’larından birini getirmiş...

“Rüzgârın oğlu”
Rüzgârın oğlu anlamına gelen Ben Rye alışıldık şeffaf şişesinde değil, kendini daha ağırdan satan, 75 santilitrelik kahverengi bir şişede. İnsan şarabı tanımazsa ilk başta sek bir beyaz zannediyor.
Sicilya’nın “yeni kuşak” üreticilerinden ve saygın bir isme sahip olan Donnafugata’nın ürettiği 2006 rekoltesi Ben Rye’ı kadehe akıttığınız an önce balımsı kıvamı, sonra da altın sarısı röfleler saçan kehribar rengiyle farklı bir şarap tadacağınızı hissediyorsunuz. Burun olağanüstü: bal, olgun kayısı, nektarin, portakal ve mandalina marmelatları, elma kompostosu... Güzel kokular adeta infilâk ediyor. Ağızda da çok yoğun, dolgun, balımsı. Alkol, asit ve şeker mükemmel bir denge kurmuş, tatlılık iç baymıyor. Tadı damakta çok uzun kalan bir şaheserle karşı karşıyasınız... Kadehteki şarap bitmesin, şişenin sonu çabuk gelmesin istiyorsunuz.
Ben Rye “Ben tatlı şarap sevmem” diyen önyargılıları bile etkileyebilecek. Zira tüm “büyük” tatlı şaraplarda olduğu gibi, tatlılık yüksek bir asiditeyle dengeleniyor, yapış yapış bir şurupsulukla ağzınıza sıvanmıyor, tam tersine asiditenin etkisiyle ferahlatıyor. Üreticisinin otlu peynirler ve sütlü çikolatalarla önerdiği şarap, semirtilmiş kaz ciğeri ya da rokfor, gorgonzola gibi küflü peynirlerle de çok iyi gidiyor. Tabii ceviz, badem, fındık gibi yemişlerle de...
Onlarca madalya ve birincilik ödülüne sahip şarabın tek kusuru, çok pahalı olması. Fiyatı tam 231 YTL... İtalya’da iyi kavlarda 40 avro civarına bulunabilen şarap, Türk vergi sisteminin abartılı oranlarından dolayı çeyrek milyar YTL gibi astronomik bir fiyatta ne yazık ki...
Bu satırları okuyan çok az kişinin erişebileceği bu şaraba koca bir yazıyı ayırmamın nedeni, onu tanıtmaktan çok, bize ait bir üzümün başka ellerde ulaştığı düzeyi vurgulamak ve Türk şarap dünyasının dikkatini Misket’e çekmek... Doluca ve Kavaklıdere, kalite deneylerine daha çok büyük hacimli kitle şaraplarında giriyorlar. Ama artık daha çılgın işlere kalkışan butik şarap üreticilerimiz de var. Kimbilir, Bozcaada’nın Vasilaki üzümlerinden Türkiye’nin ilk Passito’sunu yapan Corvus, şimdilik arzulanan kaliteye ulaşamamış bu denemeden sonra belki Misket’e yönelir ve Türk şarapseverlerini dünyanın bu en güzel şarap çeşitlerinden biriyle daha uygun fiyatlarla tanıştırır...