Sağlık olamıyor!

12 Mart 2019

SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde SGK üyelerinden yüklü miktarlarda fark alındığını yazdık... Emekli Mülkiye Başmüfettişi Mahmut Esen, gönderdiği notta diyor ki:

SGK üyeleri bu konularda ne yazık ki kaderleriyle baş başa bırakılmıştır. SGK ile yapılmış sözleşme hükümlerine karşın özel hastaneler, sigortalılardan (rahatlıkla) tarife fiyatlarının iki katından da fazla ek ücret alabilmektedir.

SGK’nın, özel hastanelerin yasaya aykırı bu uygulamalarını anlayışla karşıladığı görülmektedir.”

Bu konuda ne Meclis, ne sendikalardan koruyucu bir çıkış gözlenmiyor.

Bir dostumuz geçenlerde SGK ile anlaşmalı özel hastanede beyin anjiyosu çektirdi. Fatura 18 bin lira çıkarıldı. 5 bin lirası hastaya ödettirildi.

Meclis bu konuda neden duyarsız derseniz...

Milletvekillerine sağlıkta öylesine ayrıcalıklar sağlanıyor ki... Herhalde kendi durumlarını tartışmaya sokmaktan endişe ediyorlar!

Emekli veya hali hazır milletvekilleri, ana, baba, çoluk, çocuk sağlık hizmetlerinden yol masraflarıyla birlikte ücretsiz yararlanıyorlar. O kadar ki... Bir Meclis üyesinin diyelim babası yurt dışında tedavi görecekse devlet yanındaki refakatçinin masraflarını bile ödüyor.

Yazının Devamı

Kalpsiz sağlık!

9 Mart 2019

Kalbinde teklemeler hisseden bir gazeteci arkadaşımız SGK anlaşmalı bir özel hastaneye başvurmuş. Ameliyat olacaksın, demişler. SGK kalp ve kanser hastalarının ameliyat masraflarını ödüyor. Ancak stent, kapakçık gibi ithal malzemelerde fark istiyor. Gazeteci arkadaşımız “Ciddi paralar isteniyor” dedi telefonda.

Sebebine gelince... Döviz kurunun gerçek değeri ile ilaç ya da tıbbi malzeme ithal eden ithalatçıya devletin uyguladığı kur hayli farklı. Aradaki fark şu sıralar yüzde 50’ye yakın. İthalatçı, bir kalp kapakçığına üreticisinden iki bin euro (yaklaşık 12 bin 500 lira) ödeyerek alıyorsa buna devletin verdiği para 6 bin lira civarında. Durum böyle olunca kapakçığı kullanan hastaneler aradaki farkı hastasından talep ediyor. Bir hastane yetkilisi rakam verdi:

“Örneğin bir kalp kapakçığınızın değişmesi için sizden yaklaşık 5 bin lira para istenir. İki kapakçık değişmesi gerekiyorsa rakam 10 bine çıkar. Stent başına istenen fark, tahmini bin 500 liradır. Eğer kalp pili takılması gerekiyorsa, bu durumda 3 ile 5 bin lira arası farkı cebinizden ödemeniz gerekir.”

Pek çok SGK’lı vatandaş bu farkları ödeyemez. Ne yapmalı? Devlet başka yerlerden kısıp bu hayati ödemelere para ayırmalı. En

Yazının Devamı

Badire atlattık!

7 Mart 2019

1 Mart tezkeresinin reddinin 16. yıl dönümü nedeniyle, o gün Meclis’te ret oyu veren CHP’li milletvekilleri Ankara’da bir araya geldi. Gecede Onur Öymen duygulu bir konuşma yaparak hem Deniz Baykal liderliğindeki CHP milletvekillerini hem de o gün tezkereye ret oyu veren 100 dolayında AKP milletvekilini kutladı.

Meclis’ten dönen Mutabakat Muhtırası’na göre Amerikan askerleri 9 askeri üs kuracaklar ve 12 havaalanımızı kullanacaklardı. Bu askerlerden 23 bini Irak’a geçecek, 37 bini Türkiye’de kalacaktı. Onlar ne zaman Türkiye’den ayrılacaktı? 6 ay içinde ayrılırlar deniyordu ama bu konuda hiçbir açıklık yoktu. Onur Öymen şu hatırlatmada bulundu:

“1953 yılında sona eren Kore Savaşı vesilesiyle gönderilen Amerikan askerlerinden 23 bini 66 yıldan beri hâlâ Kore’de bulunuyor.

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Japonya’ya gönderilen Amerikan askerlerinden 50 bini hâlâ o ülkededir. Almanya’ya gönderilenlerden 33 bini hâlâ Almanya’dadır. Türkiye’de konuşlandırılacak askerlerin büyük bir bölümü ve kurulan üsler de çok muhtemelen ülkemizde kalıcı olacaktı.”

1 Mart tezkeresinin reddiyle Türkiye çok büyük bir badire atlattı. Resmen işgalden kurtuldu... Emeği geçenleri (bu arada hep unutulan ama

Yazının Devamı

Müzikli Eskişehir

5 Mart 2019

Gazetelerde “Bu kuyruk başka kuyruk” başlıklarıyla verilen haberi görmüş olmalısınız. Eskişehir’in orta yerinde yediden yetmişe insanlar yüzlerce metre bilet kuyruğu oluşturmuştu... Dertleri mi? 9 ve 10 Mart’ta Eskişehir Senfoni Orkestrası’nın vereceği ‘senforok’ konserine yer bulabilmekti...

Rock müziği ile senfonik müziğin karışımından oluşan bu konserlerin ilk ikisi çok ilgi çekmişti. Genel istek üzere konserler 9 ve 10 Mart’ta tekrarlanıyor. 1250 kişilik salonun tüm biletleri her iki gösteri için tükenmiş bulunuyor.

Aldığımız bilgiye göre... Eskişehir Senfoni Orkestrası her hafta cuma günleri konser veriyor... Biletler her hafta satışa çıkar çıkmaz tükeniyor. Tiyatrolar aynı şekilde... Eskişehir’de 7 salonda şu anda 11 farklı oyun kapalı gişe oynuyor.

Konserlere ve tiyatrolara civar illerden hatta Ankara’dan gelen izleyicilere rastlanıyor.

Bilet fiyatları mı? Hem konserler hem oyunlarda gençler 5, diğer vatandaşlar için 7.5 lira... Ayrıca cumartesi ve pazar günleri çocuk eğitim konserleri düzenleniyor. Bu konserlerde çocuklara enstrümanlar tanıtılıyor, müzik türleri uygulamalı olarak anlatılıyor... Büyükşehir Belediyesi’nin çabaları sayesinde... Müzik Eskişehir’in gıdası olmuş...

Yazının Devamı

Beyana davet...

26 Şubat 2019

CHP eski yöneticilerinden Kemal Anadol, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na bazı adayların hoşuna gitmeyecek bir mektup yazdı. Dedi ki mektubunda:

“31 Mart 2019 yerel seçimlerine giren tüm partilerin Belediye Başkanı ve Meclis adaylarına, kendilerinin ve birinci derecedeki yakınlarının taşınır ve taşınmaz varlıklarını kamuoyuna açıklamaya davet etmenizi rica ediyoruz...”

Telefonda Kemal Anadol’a sorduk:

- Siz milletvekili olduğunuz dönemde mal beyanı yapmış mıydınız?

- Tabii, dedi Kemal Anadol, ben 5 dönem yani toplam 20 yıl milletvekilliği yaptım. Her dönemde mal beyanımı Meclis Başkanlığı’na verdim. Verdiğimin ertesi günü de basın toplantısı yaparak kendimin ve yakınlarımın mal beyanını kamuoyuna sözlü olarak açıkladım.

Kemal Kılıçdaroğlu, 2011 seçimlerinden önce vekillerin mal beyanı yapacağı yolunda bir vaatte bulunmuş ancak sonradan bunu uygulamamıştı. Malını mülkünü gizlemeye gerek görmeyen vekillerin bu çağrıya uymama gerekçeleri olabilir mi? Kişilerin gelir ve giderleri sıkıca izlendiği halde Batı ülkelerinin çoğunda seçilmişler mal beyanını açıklıyor. Bizde neden olmasın!

DURUGÖL ÇAĞRISI...

Ordu ilinin nadide parçalarından Durugöl’ün çevresinde 74 dönümlük bir alan geçen yıl özel

Yazının Devamı

İstanbul dertleri!

23 Şubat 2019

CHP ve İYİ Parti’nin İstanbul Belediye başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun dikkatimizi çeken sözlerine değinelim...

Başkan adayı İstanbul’da 1.2 milyon 0 - 4 yaş arası çocuk olduğunu ve bunun yaklaşık yüzde 85’inin okul öncesi eğitimden faydalanamadığını belirterek, “Bizim için mega proje, çocuklara okul öncesi eğitim verebilmek” diyor.

Ekrem İmamoğlu Suriyeli göçmenler konusuna da eğiliyor.

İstanbul’da 1 milyona yakın göçmen bulunuyor. Bunların en az yarısı bir daha ana yurtlarına dönmeyecek. Bu kesin. İmamoğlu’na göre Büyükşehir Belediyesi’nin bugüne dek göçmenlerle ilgili sosyal anlamda hiçbir atılımda bulunmaması ve gelecekle ilgili bir projeksiyon ortaya koymaması ‘en büyük handikap’ tır. Göçmenlerin şehre uyumu için çeşitli projeler uygulamak gereklidir.

İmamoğlu doğru konulara değiniyor... Bu arada muhtemel büyük deprem için alınacak önlemleri de öncelikler arasına katmanın zorunlu olduğunu anımsatalım...

CHP tembelliği...

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, her gün bir veya iki miting yaparak yerel seçim kampanyasını sürdürüyor. Küçük parti HDP bile zaman zaman miting yapıyor. Sokaklarda basın bildirisi okuyor. CHP ise ne miting yapıyor ne kapalı salon toplantısı... Erdoğan’ı

Yazının Devamı

Toplu fotoğraf...

21 Şubat 2019

Toplum, durağan bir yapı değil... Zaman içinde dış baskıların ve hayat koşullarının etkisiyle sürekli değişim gösteriyor. Prof. Ersin Kalaycıoğlu toplumun güncel bir analizini yapıyor... “Türkiye’de güçlü bir kent yoksulu, Marksist sosyologların deyimiyle lümpen - proleter bir sınıf siyasete ağırlığını koyuyor. Burada kritik olan şu; seçmen temsilcisinden ne talep edecek; özgürlük, hukuka saygı, temiz siyaset mi? Yoksa iş, kendisinin veya yakınlarının kayrılması, hiç katkı vermeden bazı kamusal yararlar mı? Orta sınıfın talebi özgürlük, haklar ve hukuk devletidir. Oysa istihdam dışı kent yoksullarının hukukun kendilerine yaradığını düşündüklerini gösteren bir kanıt yok... Çünkü içinde yaşadıkları ortam hukukun içinde değil zaten.

Yaşadığı ortamda hukuka uymanın maliyeti de oldukça fazla. Gecekonduda oturan, kayıt dışı ekonomide çalışan, elektrik, su, vb. hizmetleri ödeme gücü olmadığı için bunları bedava temin etmeye çalışan geniş kitlelerden söz ediyoruz. Bu tür bir yaşantının hukuk devleti, adalet ve hukuk kurallarına uygun işleyen bir imar, trafik, enerji, vb. yasası talep etmek gibi bir lüksü olabilir mi?”

Soru: Hukuk talep etmeyen, kendine hukuk dışında yaşam alanı bulan

Yazının Devamı

Zihniyet çökmüyor!

19 Şubat 2019

Kartal’da çökerek 21 yurttaşın ölümüne sebep olan Yeşilyurt Apartmanı’nın projesini oluşturan Suzan Çayır ile inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu tutuklandılar.

İnşaat Mühendisleri Odası diyor ki:

“Sonuçtan sadece teknik elemanların sorumlu tutulması esas sorumluları gözden kaçırmaktadır. Binanın yapı ruhsatı 1992 yılında verilmiş, kaçak katlar 1995 yılında çıkılmış. Facianın nedeni kaçak katlarla birlikte zemin kattaki dükkân tarafından kolonların kesilmesidir. Kaçak kat ekleyen müteahhit firma, göz yuman belediye, kolonları kestiği iddia olunan dükkân sahibi de sonuçtan sorumludur. “

Ülkede kaçak inşaata göz yuman bir sistem var. İnsanlar “Kaçak yapalım, bir süre sonra af çıkar, bizim kaçak yasallaşır” diye düşünüyor... Haklı da çıkıyorlar.

Son günlerde Göreme’deki kaçak yapılardan söz ettik. Sosyal medyanın isyanı üzerine devreye Cumhurbaşkanı Erdoğan da girdi ve onun verdiği talimatla Göreme’de peri bacalarının dibine inşa edilen kaçakların yıkılmasına başlandı. İyi de... Belediye Başkanı ve bina sahipleri yaptıkları inşaatın imar planlarına uygun olduğunu iddia ediyor. Anlaşılıyor ki imar planları belediye ve diğer yetkili kurumlar tarafından rantiyelerin

Yazının Devamı