YKS’miz ne halde!

14 Ekim 2017

YÖK Başkanı Yekta Saraç önceki gün üniversiteye girişte yeni sınav sistemini yani YKS’yi açıklarken uzmanların bu sistem üzerinde bir yıl çalıştığını söyledi..
Oysa eğitimin “E”sinden anlamayan birkaç kişi otursa bundan daha mantıklı bir sistem kurardı. Şu hale bakın ki...
Öğrenci sabah ‘Temel Yeterlilik Testi”ne giriyor. Eğer puanı 180’in üzerindeyse barajı aşmış sayılıyor ve öğleden sonra sayısal, sözel veya eşit ağırlık puanlarının hesaplanacağı sınavlardan birine, ikisine veya tümüne giriyor.
Öğrencinin 180 puanı aşıp aşmadığını kim belirliyor?
Kendisi... İnanmayacaksınız ama öyle...
Öğrenci sınavdan sonra “Benim kâğıdım 180 puanı aşar” diye düşünürse öğleden sonraki sınavlara giriyor. Eğer aşmadığını düşünüyorsa diğer sınavlara girmiyor.
Tabii... Pek çok öğrenci barajı geçemedim diye diğer sınavlara girmeyecek, ama notlar açıklandığında barajı geçtiğini görecek, pek çok öğrenci de barajı aşamadığı halde boşuna alan sınavlarına girecek, boşuna sınav ücreti ödeyecek. Sistemin her tarafı böyle abuk subuk... Yazık bu gençliğe...

Yazının Devamı

Çılgın kanal...

12 Ekim 2017

Bir adı da Çılgın Proje olan Kanal İstanbul’un bir büyük şaka olduğunu düşünmek istiyorduk. Ne var ki iş giderek ciddileşiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan kanal projesinin temelinin bu yıl sonu veya 2018 başında atılacağını söylüyor.
Proje çılgın, çünkü ne ekonominin ne doğanın mantığına uyuyor.
Marmara’yı Silivri üzerinden Karadeniz’e bağlayacak, uzunluğu 50, kilometre genişliği 150 metre, derinliği 25 metre bir kanal...
Çıkan toprak ile kanalın iki ucunda denizde üç ada oluşturulacakmış.
Adalar da turizme açılacak, buradan para kazanılacakmış!
Finansmana gelince... Kanal için yapacağınız 15 milyar liralık yatırımı nasıl karşılayacaksınız?
Montrö Antlaşması’na göre barış zamanlarda tüm gemiler boğazlardan ücret ödemeden geçerler.

Yazının Devamı

Yargının topuzu!

10 Ekim 2017

Siz, kendi yurttaşlarınızı sorgusuz sualsiz... Yasalarla alay ederek, hukuku katlederek gözaltına alabilir, günlerce sorguladıktan sonra tutuklayabilirsiniz. Bununla yetinmeyebilir, yargılama henüz sonuçlanmamışken yandaş basına sızdırdığınız yalan - yanlış haberlerle kamuoyunda peşinen mahkûm etmeye çalışabilirsiniz.

Bütün bunlar, o kişi kendi vatandaşınız olduğunda, demokrasinin sesi kısıldığı için, sorun yaratmıyor!

Ama aynı şeyi yabancı bir devletin konsolosluğunda çalışan yurttaşınıza yapmaya kalkarsanız... Örneğin ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda çalışan Metin Topuz’a yaparsanız... Kantarın topuzunu kaçırmış olursunuz. Nitekim topuz kaçtı.

Sonuçta Almanya’dan sonra Amerika ile de papaz olduk...

Evet, bu ülkelerle aramızda çeşitli sorunlar var ama temel sorun yargımızın yapısı...

Bizim yargının bağımsız olduğuna biz inanmadığımız gibi dış dünya da inanmıyor.

Bizim mahkemelerin genelde iktidarın talimatıyla çalıştığını düşünüyorlar.

O yüzden vatandaşları hüküm giyince bunun suçunu bizim iktidarda görüyorlar.

Yazının Devamı

Mark Twain

8 Ekim 2017

Amerikalı ünlü yazar Mark Twain’in eserlerinden yapılan alıntılar ile oluşturulan “Aforizmalar” Mayakitap tarafından yayımlandı.İşte kitaptan birkaç alıntı...

- Bütün savaşlar kişisel husumetinizin olmadığı yabancıları öldürmekten ibarettir. Başka koşullar altında başları dertte olan bu yabancılara yardım ederdiniz, onlar da size edebilirdi.

- Bize acı veren hiçbir şeye küçük deyip geçemeyiz. Ebedi orantı kanunlarına göre bir çocuğun bebeğini kaybetmesi ile bir kralın tacını kaybetmesi aynı büyüklükte olaylardır.

- Hiç kimse hiçbir şeyi öncelikle Tanrı’yı hoşnut etmek için yapmaz. Önce kendini ancak ondan sonra Tanrı’yı memnun etmeyi amaçlar.

- Doğuştan cimri bir adama eli açıklığı öğretebilirsiniz belki ama kalben cömert olmayı...

- Bir kişi kendini aldatamıyorsa başkalarını aldatma şansı çok düşüktür.

- Gerçek aşk devam etmesine izin verilen tek hastalıktır. Çaresi olmayan, zaten çare istenmeyen tek kalp derdidir.

- Hepimiz böyleyiz; bir şeyi biliyorsak onu bilmeyenleri hor görürüz..

Yazının Devamı

Paris’te eziyet!

5 Ekim 2017

Paris’teki dostlarımız, Fatih ve Selin dün oğulları Şems’e nüfus belgesi çıkartmak üzere Paris Konsolosluğumuza gittiler. Bunun için Şems okuldan kaldı, hep birlikte 80 kilometre yol teptiler. Vakit öğlen sonrasıydı. Konsolosluğun internet sitesinde 17.30’a kadar açık olduğu yazılıydı. Ancak kapı kendilerine açılmadı. Oradaki görevliye nedenini sordular:
- Öğleden sonraları randevu ile çalışıyoruz...
- İyi ama internet sitenizde böyle
bir uyarı yok.
- ........
- Ayrıca bu tür çalışmanızın
sebebi nedir?

Yazının Devamı

Yarbayın mektubu!

3 Ekim 2017

Erzurum’da iki çocuk annesi Nazife Kayacı adlı genç kadın ağaca çıkmış oradan Cumhurbaşkanı’na bağırıyor:
- Yanınıza gelmek istiyorum, izin verin geleyim...

Korumalar izin vermediği için ağaca çıkmaktan başka çare bulamamış. Cumhurbaşkanı’nın izniyle yanına gidince eşi Ramazan Kayacı’nın haksız yere tutuklandığını anlatıyor. Erdoğan dertli kadına; “Baktıracağız” sözü veriyor.

Önümüzde başka bir yarbayın mektubu duruyor...

“Ben Yarbay Yasin Nacar... Geçen nisanda KHK ile ordudan ihraç edildim.

Sebebi söylenmedi ama tahminim kocaları yüzünden işten atılan iki kız kardeşim olması.

Hakkımda hiçbir soruşturma yok; polis, savcı, hakim çağırmadı. ByLock, himmet, Bankasya, sendika, okul gibi suç sayılan faaliyetlerle irtibat ve iltisakım yok. O şerefsizlerin millete bomba attığı gün de izindeydim. Aksine, geçmişte o yapı ile mücadelem var...

Yazının Devamı

Müzik müfredatı!

1 Ekim 2017

Yeni Türkiye’yi kuruyoruz. Dindar nesil yetiştiriyoruz... Diyenlerin eğitimin her alanında Osmanlı ve Arap kültürüne özenen saçmalıkları birbirini izliyor. İşte CHP Milletvekili Şanal Sarıhan, müzik müfredatındaki yenilikleri! aktarıyor:

- Yeni müfredata göre çocuklar ilkokul birinci sınıftan itibaren “ilahi”, yedinci sınıfta da “tekbir” ve “salat-ı ümmiye” ile segâh ve hüzzam makamlarını öğrenecek, buna karşılık basit kanonları ve çoksesli şarkıları öğrenemeyecek. Popüler müzik de müfredattan çıkarılırken, yerine mehter müziği ve dini müzik konuldu.

Bu arada orta öğretim ve üniversite sınav sistemleri değiştiriliyor? Amaç ne olabilir? Yukarıdaki zihniyet eğitimi çağa uydurmak amacında olabilir mi? Yoksa tek hedef eğitimi daha fazla dinselleştirmek midir? Ne dersiniz?

“Eskiden cenaze yıkayacak imam yoktu” diyorlar.

Şimdi o kadar çok ki, bazıları sıkıntıdan darbe yapıyorlar.

G.E

Kirpi Cafe...

Yazının Devamı

Tutarlı tutarsızlık

28 Eylül 2017

Ankara Barzani’ye yönelik sert demeçler veriyor.

Bu demeçler Barzani’yi en azından biraz olsun düşündürecek, korkutacak cinsten mi?

Yoksa “Bunların her biri ayrı telden çalıyor, ciddiye almam, bildiğimi okurum” dedirten cinsten mi?

Yanıtı somut örneklerle vermeye çalışalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir gece ansızın gelebiliriz” derken, yani Kuzey Irak’a askeri operasyon ihtimalinden söz ederken Başbakan Binali Yıldırım, aynı günlerde “Vatandaş rahat olsun, savaşa girdiğimiz yok” diye konuştu.

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli ise aynen şöyle dedi.

“Tezkerenin özü sınır ötesine askeri operasyon yetkisi verilmesidir. Biz bununla blöf yapmıyoruz.”

Kuzey Irak’a ekonomik ambargo uygulanması konusunda görüş birliği var mı peki? Yanıtı dünkü Hürriyet’in birinci sayfasından aktaralım. Sayfanın sol üst köşesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Barzani’ye “Yaptırımları uyguladığımız andan itibaren ortada kalacaksın. TIR’lar çalışmadığı anda bunlar yiyecek, içecek bulamayacaklar” uyarısı yer alırken hemen altta Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin şu sözlerini okuduk.

“Ekonomik ambargo tehlikeli söylemdir. 8 - 9 milyar dolarlık bir ticaretten, Türkiye’nin menfaatinden bahsediyoruz.”

Yazının Devamı