Muhteşem iktidar

15 Şubat 2014

Muhteşem Yüzyıl’ın son bölümünde Şehzade Mustafa, babası Sultan Süleyman’ın emriyle katledilince ekran başındakiler gözyaşlarına boğulmuş... Aradan yüzyıllar da geçse iz bırakan olaylara ilişkin duygular, anılar, heyecanlar canlılığını koruyor. Yıllar önce bir vatandaşın şu izlenimini almıştık sütunumuza:
“Geçen hafta bir iş için Trabzon’a gittim... Günlerden salıydı. Şehir merkezindeki bir kahvenin önünden geçerken içeridekiler hep bir ağızdan ‘goool’ diye bağırdı. Önemli bir maç vardı da ben mi kaçırdım diye kahveye girip sordum. Meğer 4 yıl önceki 4 - 3’lük Trabzon - Lyon maçı kasedini tekrar seyrediyorlarmış...”
* * *
Sultan Abdülhamid’in torunu Harun Osmanoğlu ve oğlu Orhan Osmanoğlu dizinin son bölümünden sonra aldıkları mesajları El Cezire’ye şöyle anlatıyorlar:
“Hürrem’in tohumundan geliyorsunuz, soyunuz ortada’ diyorlardı. ‘Hiç mi acımadınız? Saltanat sürseniz kim bilir kaç oğlunuzu öldürürdünüz’ diye yazıyorlardı. Gece boyunca gözümü kırpmadım. 500 yıl önce yaşanan bir olay nasıl olur da bugün böylesine bir patlamaya yol açar anlamış değilim.”
* * *
Kanuni Süleyman, Şehzade Mustafa’dan sonra diğer oğlu Beyazıt’ı ve 4 torununu boğdurmuştu. Umarız bu

Yazının Devamı

Vicdan kaldıysa...

14 Şubat 2014

Balyoz davasında hüküm giyerek hapse giren 237 subayın her birinin ayrı bir trajik hikâyesi var.
Emekli Kurmay Albay Memiş Yüksel Yalçın’ın hikâyesi onlardan biri...
Albay Yalçın 2003 yılında İzmit’te konuşlu 15 inci Kolordu Karargahı’nda, “silahı, askeri ve emir verme yetkisi olmayan” Harekat ve Eğitim Şube Müdürlüğü’nde görev yapmaktadır...
O günlerde Genelkurmay’dan gelen emir üzerine 1’inci Ordu’da icra edilen yasal seminere katılıyor.
15’inci Kolordu Seminer Grubu’nca hazırlanan ve hiçbir suç unsuru içermeyen bir metni Kolordu Komutanı’nın emri ile o okuyor.
Bu metni başkaları hazırlamış Albay Yalçın tek sözcük eklememiş, sadece emir gereği okumuştur.
Bu yüzden 16 yıl ceza alıyor...

Yazının Devamı

Medya tutuklu...

13 Şubat 2014

Gazeteci, Başbakan’a merak edilen üç konuyu soruyor...
Urla villaları, Habertürk’e müdahale ve Sabah’ı satın almak için yandaş müteahhitlerin kurduğu havuz...
Başbakan önce gazeteciyi azarlıyor:
“Bu iddiaların hepsinin altında patronlarınız var. Bu iddiaların hepsinin altında dışa bağlı olduğunuz yer var.
Bu dışa bağlı olduğunuz yer size nasıl komut ediyorsa ona göre hareket ediyorsunuz...”
Söz villalara geliyor. Başbakan:
“Şahsımla bunun zerre kadar alakası yok...”

Yazının Devamı

“Alırım altıma”

12 Şubat 2014

Geçtiğimiz pazar gecesi, CHP Genel Merkezi’nde, Parti Meclisi toplantı salonunun bulunduğu 4. kattayız... PM üyesi İzmir Milletvekili Aytun Çıray, saatler süren aday belirleme tartışmalarından bunalmış, biraz hava almak için koridora çıkmıştı ki... Yanına bir diğer PM üyesi, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu geldi. Adaylığı biraz sonra PM’de tartışılıp oylanacak olan Konak belediye başkan aday adayı Sema Pektaş’la ilgili tehditvari bir soru sordu:
- Sema Pektaş’la ilgili PM’de konuşacak mısın?
İzmir Baro Başkanlığı döneminde Atatürk rozetini ideolojik olarak nitelemesi yüzünden eleştirilen ve “KCK’lilerin avukatı” diye anılan Avukat Sema Pektaş’ın aday olarak gösterilmesine Aytun Çıray karşıydı. Pektaş’ı desteklediğini bildiği Tanrıkulu’nun sorusunu hiç düşünmeden;
- Evet, konuşacağım, diye yanıtladı. Diyaloğun devamı şöyle gelişti.
- Konuşma.
- Konuşacağım.
- Faşistler de dahil şimdiye kadar hiçbir aday hakkında konuşmadın, Sema Pektaş hakkında da konuşma.

Yazının Devamı

Sıra öğretmende

11 Şubat 2014

Polis ve savcıları görevden alma operasyonları bütün hızıyla devam ederken sıranın daha da vahşi şekilde öğretmenlere geldiği anlaşılıyor. Meclis’e sunulan yeni yasa tasarısı ile Milli Eğitim’de Cumhuriyet tarihinde görülmedik bir tasfiye operasyonu başlayacak. CHP milletvekili Prof. Nur Sertel yaklaşık 100 bin eğitimciyi etkileyecek tasarının yasalaşması halinde neler olacağını bakınız nasıl anlatıyor:
* Milli Eğitim Bakanlığı’nda müsteşar dışında kalan, okul müdürleri ve yardımcıları da dahil 4 yıllık görev süresini tamamlamış tüm yöneticilerin görevleri, hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona erecek.
* Yeni okul müdürlerinin atanmasında sınav kalkacak, atama yetkisi il milli eğitim müdürlerinin önerisi ile valilerin olacak.
* Müdür yardımcıları, okul müdürlerinin önerisi ile atanacak.
* Aday öğretmenliğe atanabilmek için ÖSYM’nin yaptığı KPSS yeterli olmaktan çıkacak. Öğretmenliğe atanmada bakanlık tarafından yapılacak sözlü sınavın önü açılarak yandaşlara yeni fırsatlar tanınacak.
* Talim Terbiye Kurulu’nun karar organı olma özelliği kaldırılacak, “Danışma Kurulu” statüsüne indirilecek. Ders kitaplarının kabulü ile ilgili kararları artık bu kurul veremeyecek.
*

Yazının Devamı

Gitmek de zor...

9 Şubat 2014

Muhalefet Tayyip Erdoğan’ı seçimle indirmekten söz ediyor. Tayyip Erdoğan ise konuşmalarında 2023’le ilgili projelerini dile getiriyor, böylece o tarihe kadar koltukta oturmaya niyetli olduğunu ima ediyor. Erdoğan’ın bir özelliği de seçim kaybetmeyi kolay kabullenemeyişi...
1989’da Beyoğlu Belediye Başkanlığı’nı kaybedince sinirlenip yargıca hakaret ediyor ve bu yüzden hapse gönderiliyor... Bir hafta yatıp çıkan Erdoğan 1991 yılında bu defa RP, MÇP, İDP, ittifakı tarafından İstanbul 6. bölgeden milletvekili adayı gösteriliyor. Seçim yapılıyor. Tayyip Erdoğan seçimi kazanıyor. Mazbatasını alıyor. Fakat o seçimde ilk kez tercihli oy sitem uygulanmış. Tercihli oylar itiraz üzerine yenden sayılınca bu defa seçimi aynı partiden Mustafa Baş’ın kazandığı görülüyor. Erdoğan hüsrana uğruyor. Arkadaşı Mehmet Metiner’in anlatımına göre:
“Tayyip Erdoğan tercih oylarıyla Mustafa Baş’ın seçildiğini öğrendiğinde -yanında olduğum için biliyorum- sinirinden düşüp bayılmıştı.”
Sonrasını da Sabahattin Önkibar’ın “Takkeli Firavunlar” adlı son kitabında o sürece tanıklık eden RP eski Trabzon Mebusu Şeref Malkoç’tan dinliyoruz:
- Tayyip Bey kalabalık bir grupla Mustafa Baş’ı yaklamak için

Yazının Devamı

Faşizmle tanışmak

8 Şubat 2014

Hükümet yargı paketiyle internet yasasını aynı anda çıkardı... Manidar zamanlama...
Yargı paketinin adını Atilla Kart şöylekoydu:
“Yolsuzlukların üstünü örtmeye yönelik acil önlemler paketi”...
İnternet yasası ise haberleşmeye kısıtlama ve sansür getiriyor... Okurumuzun deyimiyle:
“Hükümet bizim her şeyimizi izleyecek, bilecek...
Biz hükümet adamlarının gizli yaptıkları hiçbir şeyi bilemeyeceğiz...”
Bir şekilde yolsuzlukları, hırsızlıkları öğrensek de.. Yargıda onları ispat etmek mümkün olmayacak...

Yazının Devamı

İnternet iptal...

7 Şubat 2014

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB), mahkeme izni olmaksızın internete müdahale yetkisi veren düzenleme Meclis’ten geçti. Düzenleme Cumhurbaşkanı’ndan da geçerse neler yaşayacağız? İletişim uzmanı CHP milletvekili Erdal Aksünger bu sorumuza cevaben diyor ki:
- İktidar, 17 Aralık’ta ortaya çıkan büyük yolsuzluk olayından fena halde rahatsız oldu. O olayda rüşvet bilgi ve belgelerinin ortalığa saçılmasının nedeni olarak önce savcı ve polisleri... İkincisi; interneti gördü. Bir aydır yaptığı operasyonlarla savcı ve polis kısmını kendince halletti. Şimdi sıra geldi interneti kontrol altına almaya.
- Yasa onaylanırsa nelerle karşılaşacağız?
- Artık iktidar hangi sitelere girdiğinizi, kimlerle ne görüştüğünüzü, hangi bilgi - belge alışverişinde bulunduğunuzu görecek, bilecek. Telefonları dinler gibi internet trafiğini izleyecek. Mailleri okuyacak. Mahkeme kararı olmaksızın, kendi atadığı TİB Başkanı aracılığıyla internet kaynaklarından yapılan yayın ve haberleşmeye anında yasaklar koyabilecek. Bunun için TİB Başkanı’na bir telefon kâfi gelecek.
- Biraz daha somutlaştırırsak?
- Örneğin bir gazeteci veya muhalif milletvekiline bir yolsuzluk belgesi geldi diyelim.

Yazının Devamı