<#comment>#comment> Iraklı bakanları televizyon ekranında sık sık izliyoruz... Çevrelerinde hemen hiç koruma görevlisi görülmüyor. Geçen hafta sokağa çıkan Saddam Hüseyin’in çevresinde de belirgin bir koruma fark etmedik.
Bizim bakanlar değil sokakta insan içine çıkmak... Sadece gazetecilerin katıldığı basın toplantılarında bile en az 10 koruma tarafından çevreleniyor, etten duvar içinde konuşuyorlar. Neden acaba? Türkiye’de asayiş Irak’tan daha mı bozuk? Yoksa bizimkiler "Zalim Saddam"a göre kendi halklarından daha mı çok korkuyor? Ne olursa olsun bizimkiler korumaların arasında adeta kaybolurken çok aciz ve sakil bir görüntü oluşturduklarını acaba farketmiyorlar mı?
Büyükler neden mi büyüktür? Biz, dizlerimizin üstüne çökmüşüz de ondan. Artık ayağa kalkalım!
Bush’a can almak yetmedi, doğumevine attığı bombalarla gözünü ceninlere bile dikti.
***Çok güzel şeyler var dünyada ...Ben mesela bir sokak tanırım İzmirde yere düşen inci taneleri gibi dökülür denize.Ekvatorda, Qito kentinde uykulu sokaklarçok kızarlarsa dağlara açılırlar birdenbire. Zaten akşam kırmızı düşer o dağlara.Amazonların derinliklerinde akan nehirlerde bembeyaz bir orkide büyür:O kadar güzel ve keskindi ki kokusu çılgın bir tay gibi koşuşturur kalbimizin kıyısında.Kalbimiz zaten tüm çiçeklerin aynası.Aydan yeryüzüne bakılıncaYalnızca Çin Seddi görülürmüş. Hayır! Yanlış.Ben baktım: Palandöken dağında açan bir gelinciği gördüm.Ve havada uçuşarak sevişen bir çift kelebeği.***Ey Şair! Güzel sözlerle, büyülü sözcüklerle kandırırsın kullarımı, diyor koca tanrı:Ben yalnız güzel şeyleri mi yarattım? savaşları, açlıkları, ölümleri, ayrılıkları... ben yaratmadım mı?Sen yarattın elbet tanrım! Onları da sen anlat kullarına.Bense güzel şeyler anlattımhiçbir şey beklemeden insan kardeşlerime:Hiç olmazsa bu şiiri okurkenmutlu olsunlar diye.Buysa suçum: Hazırım!Cayır cayır yanmaya cehenneminde. Şair Özkan Mert gençlik yıllarında Almanya ve İsveçte birlikte işçilik yaptığımız dost... Hâlâ İsveçte.. Güzel şiirler yazıyor... Savaşa Direnen Şiirler adlı kitapta gözümüze
<#comment>#comment> Şair Özkan Mert gençlik yıllarında Almanya ve İsveç’te birlikte işçilik yaptığımız dost... Hâlâ İsveç’te.. Güzel şiirler yazıyor... Savaşa Direnen Şiirler adlı kitapta gözümüze şu dizeler ilişiyor:
***
Çok güzel şeyler var dünyada ...
Ben mesela bir sokak tanırım İzmir’de
yere düşen inci taneleri gibi dökülür denize.
Ekvator’da, Qito kentinde uykulu sokaklar
<#comment>#comment> Irak’taki savaş Ankara’daki kadrolaşma ve talan operasyonlarını perdeliyor. Savaşın gürültüsü ve acısı içinde Ankara’da olup bitenler gözlerden kaçıyor. Orman talanı veya kadrolaşma furyası, (medyamızın da engin ilgisizliği sonucu) bir - iki sütun haber ya oluyor ya olmuyor...
Ali Sirmen Cumhuriyet’teki sütununda AKP’nin savaşına dikkati çekiyor. AKP elbette Irak’taki Müslüman katlini karşılıksız desteklemiyor. Karşılığında kendi savaşı için destek sağlıyor. Ali Sirmen diyor ki
"AKP’nin de bir savaşı var.
Henüz ilan edilmemiş, ama kuşatması başlamış bu savaş, TC’nin laik yapısı ve kurumlarına karşıdır. Kimileri komşudaki savaşa daldıklarından, iç savaşın kadrolarla kuşatma hareketlerini henüz fark edemiyorlar.
Bu savaşta AKP, güçlü bir desteğe ihtiyaç duyduğunu biliyor. Elindeki kayıtlı seçmenin yüzde 25’i oranındaki oy yeterli değil. Huntington takımına ihtiyacı var."
Bizim Amerikancılar, solcular ile İslamcıların savaş karşıtlığında birleşmesinden anlamlar çıkartıyor, akılları sıra eleştiri
- Amerikalılardan, Kuzey Irakta kesinlikle Kürt devleti kurmayacaklarına dair garanti almışız. Bunu kar sayıyoruz. Hiç düşünmez miyiz? Bir devlet, bütününe sahip olacağı bir ülkenin topraklarında ikinci bir devlet kurar mı? Kurulmasına izin verir mi? Diyeceğim, Amerikanın Kuzey Irakta bir Kürt devleti kurması diye bir şey zaten söz konusu değil. Ama söz konusu olmayan bu ihtimal ikide bir masaya getiriliyor ve karşılığında Amerikaya yeni yeni ödünler verip duruyoruz. Akıl alacak şey değil."CHP lideri Deniz Baykal da dünkü basın toplantısında Türkiyenin doğrularını ortaya koydu... İnsani yardım adı altında askeri malzeme sevk edildiği söylentilerine karşı Baykal dedi ki:- Türkiye bu bölgeye her türlü insani katkıyı, desteği verecektir, ancak Türkiyeyi bu askeri harekâtın bir parçası haline dönüştürmek yanlıştır. Şu anda bizim kara coğrafyamızı askeri harekâta yönelik olarak bir yabancı ülkenin kullanmasına olanak verecek bir Meclis kararı yoktur. ABDnin bizim coğrafyamızı kullanarak bölgeye yardımı söz konusu olmamalıdır... Bir büyük gazete ABDden alınan - verilen tavizleri maddeleştirmiş. 8 konuda ödün almışız, 4 konuda ödün vermişiz. Neticede bir koyup iki almış oluyoruz. Tabii
<#comment>#comment> Bir büyük gazete ABD’den alınan - verilen tavizleri maddeleştirmiş. 8 konuda ödün almışız, 4 konuda ödün vermişiz. Neticede bir koyup iki almış oluyoruz. Tabii bu iyimser bakış. Diğer bakış için sözü CHP İstanbul milletvekili Onur Öymen’ e bırakıyoruz.
- Amerikalılardan, Kuzey Irak’ta kesinlikle Kürt devleti kurmayacaklarına dair garanti almışız. Bunu kar sayıyoruz. Hiç düşünmez miyiz? Bir devlet, bütününe sahip olacağı bir ülkenin topraklarında ikinci bir devlet kurar mı? Kurulmasına izin verir mi? Diyeceğim, Amerika’nın Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurması diye bir şey zaten söz konusu değil. Ama söz konusu olmayan bu ihtimal ikide bir masaya getiriliyor ve karşılığında Amerika’ya yeni yeni ödünler verip duruyoruz. Akıl alacak şey değil."
CHP lideri Deniz Baykal da dünkü basın toplantısında Türkiye’nin doğrularını ortaya koydu... İnsani yardım adı altında askeri malzeme sevk edildiği söylentilerine karşı Baykal dedi ki:
- Türkiye bu bölgeye her türlü insani katkıyı, desteği verecektir, ancak Türkiye’yi bu askeri harekâtın bir parçası haline dönüştürmek
Bu savaş Amerikanın hukuksuz saldırısından kaynaklandığına göre...Türkiye öncelikle bu savaş nedeniyle uğranılan zararların tazminini istemeli...Peki hükümet ne yapıyor?Tam tersine uğranılan zararları sineye çekmeyi marifet sanıyor. Emret yapalım havalarına giriyor. Powellın gelişini lütuf sayıyor.Powell Türkiyeye lütfedip gelmedi. ABD Ortadoğuda batağa saplandığı ve yalnız kaldığı için bizden maddi ve moral destek almaya geldi.Ve istediğini de aldı... Abdullah Gülün şu sözlerine bakınız:- Türkiye koalisyonun içindedir ve müttefiki olan ülkelerle birlikte hareket etmektedir.Hangi koalisyon? Ne müttefiki? Biz Irakta katliama gerişmiş saldırganlar koalisyonunun neden ortağı olalım? Neden hukuksuz savaşa omuz verelim?Genelkurmay Başkanı Özkökün "Bu savaş bizim savaşımız değil" sözü ne çabuk unutuldu?Erdoğan - Gül ikilisi ikinci tezkere nedeniyle ABDyi kızdırdıklarını düşünerek yeni ikramlarla kendilerini affettirmeye çalışıyor olabilirler... Kendi hataları ve koltuk bedellerini Türk halkına ödettirmeye hakları var mı? Güneydoğuda ekonomik hayat durdu... Turizmde yaprak kımıldamıyor. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy turizmde yıllık zararın 5 - 6 milyar dolar olabileceğini söylüyor.
<#comment>#comment> Güneydoğu’da ekonomik hayat durdu... Turizmde yaprak kımıldamıyor. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy turizmde yıllık zararın 5 - 6 milyar dolar olabileceğini söylüyor. Türkiye ne yapmalı?
Bu savaş Amerika’nın hukuksuz saldırısından kaynaklandığına göre...
Türkiye öncelikle bu savaş nedeniyle uğranılan zararların tazminini istemeli...
Peki hükümet ne yapıyor?
Tam tersine uğranılan zararları sineye çekmeyi marifet sanıyor. Emret yapalım havalarına giriyor. Powell’ın gelişini lütuf sayıyor.
Powell Türkiye’ye lütfedip gelmedi. ABD Ortadoğu’da batağa saplandığı ve yalnız kaldığı için bizden maddi ve moral destek almaya geldi.