"Erdoğan ve Gül dikkat etsinler, bizim yalakalar insanı evirir, çevirir, zıvanadan çıkarır; adam aynaya bakar gibi gazetelerin birinci sayfalarını her gün seyrettikçe, inanmaya başlar: - Ben neymişim yahu?.. Ve zokayı yer!.. Mesut nerde şimdi?.. Ya Tansu?.. Ya ötekiler?.. Penguen mizah dergisi "oldu olacak" diyerek "Yalaka Medya Manşeti" örnekleri sıralamış:Tayyip Bey bir oturuşta 3.5 kilo hamsi yiyor!Tayyip Bey iki eli havada bisiklet sürebiliyor! Tayyip Bey sol ayağıyla 28e kadar top sektirebiliyor!Tayyip Bey anadili gibi Türkçe konuşuyor! Tayyip Bey olmasa biz şimdi sömürgeydik!Tayyip Bey aya ilk ayak basan Kasımpaşalı! Tayyip Beyin sönük hali bu! Tayyip Bey kemiksiz 98 kilo geliyor! Tayyip Bey çok şahane yayık ayranı yapıyor! Yalakalıkta Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü kurulsa, amma çok üyesi olur! Medyanın yeni iktidara yaklaşımı (kibar deyimiyle) aşırı mültefit... İlhan Selçuk dünkü yazısında konuyu ele almış, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Güle öğüt veriyordu: Alfabenin dışında daha nice harfler olduğunu unutma. Jerzy Lec Yapıcı muhalefet..! Yapıcı muhalefet ne demek? Son 3.5 yılda yapıldığı gibi susup oturmak mı? Eleştiri yapmak yapıcı muhalefete aykırı mı? Mesela
<#comment>#comment>Medyanın yeni iktidara yaklaşımı (kibar deyimiyle) aşırı mültefit... İlhan Selçuk dünkü yazısında konuyu ele almış, Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’e öğüt veriyordu:
"Erdoğan ve Gül dikkat etsinler, bizim yalakalar insanı evirir, çevirir, zıvanadan çıkarır; adam aynaya bakar gibi gazetelerin birinci sayfalarını her gün seyrettikçe, inanmaya başlar:
- Ben neymişim yahu?..
Ve zokayı yer!.. Mesut nerde şimdi?.. Ya Tansu?.. Ya ötekiler?..
Penguen mizah dergisi "oldu olacak" diyerek "Yalaka Medya Manşeti" örnekleri sıralamış:
Tayyip Bey bir oturuşta 3.5 kilo hamsi yiyor!
Bu konuda en güzel yorumu Erdoğanın İtalya gezisi sonrasında Radikal yazarı Nuray Mert yaptı... Özetlersek:"Bana göre, eğer eşitlikçi, birbirinin değerlerine saygılı bir dünyada yaşadığımızı varsayacaksak veya en azından böyle bir iddia söz konusuysa bu diplomatik bir skandal. Zira ramazan, Müslümanlar için kutsal bir ay ve bu ay içinde Müslümanların en azından bazıları oruç tutuyor. Bu durumda, normal olarak, Müslüman bir ülkeden biri resmi bir ziyaret yapıyorsa, oruç konusunun dikkate alınması gerekmez mi? Tayyip Erdoğanın oruç bozup bozmaması dini bir mesele değil, zaten bence Türkiyeden giden konuğun dindar olup olmaması, oruç tutuyor olup olmaması da önemli değil. Önemli olan, çokkültürlü olma iddiasındaki dünyanın, hâlâ Batı merkezli düşünüp davranması, başkalarının kültürünü, değerlerini, hassasiyetlerini ciddiye almaması... Batı dışında kalan dünyanın, kendisini hep Batıya göre hizalamak zorunda kalması..." Tayyip Erdoğan Berlusconiden sonra dün de Yunan Başbakanı Simitis tarafından öğle yemeğine davet edilmişti. Kimileri Erdoğanın davetleri kabulünü onun İslamcı kimliğini geri ittiğinin göstergesi gibi algılıyor. Oysa meselenin daha önemli
<#comment>#comment>Tayyip Erdoğan Berlusconi’den sonra dün de Yunan Başbakanı Simitis tarafından öğle yemeğine davet edilmişti. Kimileri Erdoğan’ın davetleri kabulünü onun İslamcı kimliğini geri ittiğinin göstergesi gibi algılıyor. Oysa meselenin daha önemli ve başka bir yönü var.
Bu konuda en güzel yorumu Erdoğan’ın İtalya gezisi sonrasında Radikal yazarı Nuray Mert yaptı... Özetlersek:
"Bana göre, eğer eşitlikçi, birbirinin değerlerine saygılı bir dünyada yaşadığımızı varsayacaksak veya en azından böyle bir iddia söz konusuysa bu diplomatik bir skandal. Zira ramazan, Müslümanlar için kutsal bir ay ve bu ay içinde Müslümanların en azından bazıları oruç tutuyor. Bu durumda, normal olarak, Müslüman bir ülkeden biri resmi bir ziyaret yapıyorsa, oruç konusunun dikkate alınması gerekmez mi?
Tayyip Erdoğan’ın oruç bozup bozmaması dini bir mesele değil, zaten bence Türkiye’den giden konuğun dindar olup olmaması, oruç tutuyor olup olmaması da önemli değil. Önemli olan, çokkültürlü olma iddiasındaki dünyanın, hâlâ Batı merkezli düşünüp davranması, başkalarının kültürünü, değerlerini, hassasiyetlerini ciddiye almaması... Batı dışında kalan dünyanın, kendisini hep Batı’ya göre
Umut verici bir başlangıç... Dileriz devamı da böyle olur. Geçmişte sık sık rastlandığı gibi, bir kez daha hayal kırıklığına uğramayız... Bu arada umarız medyamız da artık kendine biraz çeki düzen verir. Manken bacağı kadar vatandaşlarla da ilgilenir, insanların biribirini anlaması, halkla iktidar arasında iletişim kurulması için çalışır... Umarız hep umutlu kalırız... Recep Tayyip Erdoğan ın açıkladığı Acil Eylem Planı genelde itiraz edilmesi mümkün olmayan, toplumun ortak beklentilerini yansıtan hususları içeriyor. Örneğin; yolsuzlukla mücadeleye özel bir önem verileceğinin açıklanması... Kamu yönetiminde şeffaflığın sağlanacağının vurgulanması... "Vatandaşın Bilgi Edinmesi" adıyla bir yasanın çıkartılacağının belirtilmesi... Böylece bütün çağdaş toplumlardaki gibi vatandaşın hem bilgilenme hem de hesap sorma hakkı olduğunun kabulü... İşkenceyi önleyecek tedbirlerin derhal alınacağının taahhüt edilmesi... Açlık sınırında yaşayan ailelerin belirlenip gıda yardımı yapılacağı sözünün verilmesi... "Komünistlik" gibi safsatalarla yıllardır ihmal edilen demiryolu ulaşımına gereken önemin yeniden verileceğinin söylenmesi... Ve en az bunlar kadar önemlisi, icraatın, muhalefetin ve sivil
<#comment>#comment>Recep Tayyip Erdoğan’ ın açıkladığı Acil Eylem Planı genelde itiraz edilmesi mümkün olmayan, toplumun ortak beklentilerini yansıtan hususları içeriyor. Örneğin; yolsuzlukla mücadeleye özel bir önem verileceğinin açıklanması... Kamu yönetiminde şeffaflığın sağlanacağının vurgulanması... "Vatandaşın Bilgi Edinmesi" adıyla bir yasanın çıkartılacağının belirtilmesi... Böylece bütün çağdaş toplumlardaki gibi vatandaşın hem bilgilenme hem de hesap sorma hakkı olduğunun kabulü... İşkenceyi önleyecek tedbirlerin derhal alınacağının taahhüt edilmesi... Açlık sınırında yaşayan ailelerin belirlenip gıda yardımı yapılacağı sözünün verilmesi... "Komünistlik" gibi safsatalarla yıllardır ihmal edilen demiryolu ulaşımına gereken önemin yeniden verileceğinin söylenmesi... Ve en az bunlar kadar önemlisi, icraatın, muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin eleştirilerine ve denetimine açık olunduğunun net bir şekilde ifade edilmesi...
Umut verici bir başlangıç... Dileriz devamı da böyle olur. Geçmişte sık sık rastlandığı gibi, bir kez daha hayal kırıklığına uğramayız...
Bu arada umarız medyamız da artık kendine biraz çeki düzen verir. Manken bacağı kadar vatandaşlarla da
- Milletvekilleri lojmanda oturmayacaksa kira yardımı da yapılmamalıdır. AKPli arkadaşlar ille de yapılmalı diyorlarsa ona da bir şartla evet deriz; yapılacak yardımın miktarı devletin memuruna ödediği miktar kadar olmalıdır; ayda 200 bin lira! Ayda 1 - 1.5 milyar lira kira yardımı alıp sonra da millete lojmanlarda oturmuyorum diye hava atmak olmaz. CHP Milletvekili Mehmet Sevigen, dün TBMM kulisinde gazetecilerle sohbet ederken milletvekili lojmanlarının satılması ve vekillere kira yardımı yapılmasına karşı çıkarak dedi ki: "Ben seçiyorum, sen seçiyorsun, o seçiyor, biz seçiyoruz, siz seçiyorsunuz, onlar hükmediyor." İtalyada seçim afişi Olmayacak dua - Türban, Recep Tayyip Erdoğanın bile öncelikli sorunumuz değil dediği bir konu... Onların dahi uzak durduğu bir konuyu bizim çözmeye kalkışmamız tabii ki olacak şey değil. Ancak Recep Tayyip Erdoğan eğer laik cumhuriyetin daha kökleşmesi yolunda adımlar atmaya kalkarsa o zaman ilk adımı atan taraf olmayı kabul edebiliriz. Türkiye siyasetini etkilemekte iddialı bir meslektaşımız önceki dün "Üniversitelerde türban yasağının kalkması için ilk adımın CHPden gelmesini" önerdi. Acaba CHP bu konuda ne düşünüyor? Bu konuda CHPnin ne
<#comment>#comment>CHP Milletvekili Mehmet Sevigen, dün TBMM kulisinde gazetecilerle sohbet ederken milletvekili lojmanlarının satılması ve vekillere kira yardımı yapılmasına karşı çıkarak dedi ki:
- Milletvekilleri lojmanda oturmayacaksa kira yardımı da yapılmamalıdır. AKP’li arkadaşlar ille de yapılmalı diyorlarsa ona da bir şartla evet deriz; yapılacak yardımın miktarı devletin memuruna ödediği miktar kadar olmalıdır; ayda 200 bin lira! Ayda 1 - 1.5 milyar lira kira yardımı alıp sonra da millete lojmanlarda oturmuyorum diye hava atmak olmaz.
"Ben seçiyorum, sen seçiyorsun, o seçiyor, biz seçiyoruz, siz seçiyorsunuz, onlar hükmediyor."
İtalya’da seçim afişi Olmayacak dua
Türkiye siyasetini etkilemekte iddialı bir meslektaşımız önceki dün "Üniversitelerde türban yasağının kalkması için ilk adımın CHP’den gelmesini" önerdi. Acaba CHP bu konuda ne düşünüyor? Bu konuda CHP’nin ne düşündüğünü merak edenlere milletvekili Mustafa Gazalcı yanıt verdi: