I love you hakem

22 Ekim 2002

* Galatasaray Diyarbakır maçında seyirci bir ara Diyarbakır kalecisi Şenolla "l love you Şenol" diye gırgır geçiyor. Hakem oyunu durdurup anons yaptırıyor. Neden? "Kimse sahadaki hakem veya futbolcu için alaycı tezahürat yapamaz"mış. Küfür yasağını anladık. Espriyi yasaklamaya kimin ne hakkı var? Seyirci kulüp başkanı mı, put gibi maç izlesin. Hem kendi takımını morallendirip rakip takımın motivasyonunu bozmak oyunun parçası değil midir? Bunu hakem bilmez mi? Bilir tabii.. Peki ne yapmak istiyor? Fenerbahçeye verilen cezayı dengelemek için işgüzarlık... Batık bankacı Halis Toprak, Licede AKP için oy istemiş. Tayyip Erdoğanla anlaşmaya vardılar demek... Haldun Ertem Türban meselesi Mesele bundan ibaret... Tayyip Erdoğanın "Türbanı birinci mesele yapmayacağız" sözleri sanki AKP türbanı hiç mesele yapmayacakmış gibi algılanıyor. O yüzden Bülent Arınçın "Türban namus borcumuzdur" sözü çok yankılandı. Oysa iki tavır arasında çelişki yok. AKP türbanı birinci mesele yapmayacağız derken sessiz ve derinden gideceğiz demek istiyor. Çözümü geniş zamana yayacaklar. Diğer partileri çekecekler kenara... Hepiniz seçimlerde türbana yeşil ışık yaktınız, türbanlıdan oy istediniz, buyurun basın

Yazının Devamı

I love you hakem

22 Ekim 2002


<#comment>Galatasaray Diyarbakır maçında seyirci bir ara Diyarbakır kalecisi Şenol’la "l love you Şenol" diye gırgır geçiyor. Hakem oyunu durdurup anons yaptırıyor. Neden? "Kimse sahadaki hakem veya futbolcu için alaycı tezahürat yapamazömış. Küfür yasağını anladık. Espriyi yasaklamaya kimin ne hakkı var? Seyirci kulüp başkanı mı, put gibi maç izlesin. Hem kendi takımını morallendirip rakip takımın motivasyonunu bozmak oyunun parçası değil midir? Bunu hakem bilmez mi? Bilir tabii.. Peki ne yapmak istiyor? Fenerbahçe’ye verilen cezayı dengelemek için işgüzarlık...

*Batık bankacı Halis Toprak, Lice’de AKP için oy istemiş.Tayyip Erdoğan’la anlaşmaya vardılar demek... Haldun Ertem Tayyip Erdoğan’ın "Türban’ı birinci mesele yapmayacağız" sözleri sanki AKP türbanı hiç mesele yapmayacakmış gibi algılanıyor. O yüzden Bülent Arınç’ın "Türban namus borcumuzdur" sözü çok yankılandı. Oysa iki tavır arasında çelişki yok. AKP türbanı birinci mesele yapmayacağız derken sessiz ve derinden gideceğiz demek istiyor. Çözümü geniş zamana yayacaklar. Diğer partileri çekecekler kenara... Hepiniz seçimlerde türbana yeşil ışık yaktınız, türbanlıdan oy

Yazının Devamı

Oyum yalancıya

20 Ekim 2002

- Falanca lidere..- Fakat dostum o adam liderlerin en yalancısı...- İyi ya...En azından onun söylediklerinin tümünün yalan olduğunu biliyorum... Ötekilerin ise hangi sözleri doğru hangisi yalan bilmiyorum...***Kayserinin Yahyalı ilçesinin köylerinden birinde muhtarlık seçimi yapılmış. İhtiyar heyetine yedek üye seçilen köylünün biri, sonuçlar belli olur olmaz, etrafındaki arkadaşlarına dönmüş:- Eee arkadaşlar, demiş, biraz öncesine kadar ben de sizin gibi bir adamdım.***Bektaşi yaz günü dağ başında serinlemek için bir karpuz kesmiş. Karpuzu kelek çıkmış. Hiç dokunmamış karpuza, o sırada uykusu da bastırmış, yatmış uyumuş oracıkta. Uyandığında bakmış, adamın biri gelmiş, biraz önce yemeden bıraktığı kabak karpuzu kemiriyor. İkide bir de "Yarabbi çok şükür, yarabbi çok şükür..." diyor. Bektaşi:- Babalık, demiş, sen kabak karpuza bu kadar şükredersen daha iyisini ömrü billah bulamazsın... Ona göre... Seçim öncesi iki vatandaş konuşuyor: - Oyunu kime vericen? Günün Sözü Hırsızlar da hırsız var diye bağırıyor. Gidiş o tarafa O ülkede namuslu kadroların yaşama şansı kalmaz... İktidar hırsızlık ve ahlaksızlıkta başı çekenlerin eline geçer...Namuslu olmanın değeri kalmayınca namussuzluk

Yazının Devamı

Oyum yalancıya

20 Ekim 2002


<#comment>Seçim öncesi iki vatandaş konuşuyor: - Oyunu kime vericen?
- Falanca lidere..
- Fakat dostum o adam liderlerin en yalancısı...
- İyi ya...En azından onun söylediklerinin tümünün yalan olduğunu biliyorum... Ötekilerin ise hangi sözleri doğru hangisi yalan bilmiyorum...
***
Kayseri’nin Yahyalı ilçesinin köylerinden birinde muhtarlık seçimi yapılmış. İhtiyar heyetine yedek üye seçilen köylünün biri, sonuçlar belli olur olmaz, etrafındaki arkadaşlarına dönmüş:

Yazının Devamı

İletişimciler...

19 Ekim 2002

Peki ne yapmalı?İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Suat Gezgin sorumuz üzerine düşüncelerini şöyle sıralıyor:- İletişim Fakültelerinin kontenjanları azaltılmalıdır.- İletişim Fakültesi mezunlarına Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK arasında yapılacak işbirliği çerçevesinde tezsiz yüksek lisans ve pedagojik formasyon eğitimiyle öğretmenlik hakkı tanınmalıdır.- Hukuk, iktisat, siyaset bilim ve toplumbilimleri alanında kapsamlı bir eğitim verilen İletişim Fakültesi mezunlarına kaymakamlık ve müfettişlik sınavlarına girebilme hakkı tanınmalıdır.- Medya, bir sözleşme çerçevesinde İletişim Fakültesi öğrencilerine 1 yıl süreli staj olanağı tanımalıdır; ardından da yetiştirilen bu öğrencilere iş olanağı sağlanmalıdır.- Yerel basına devlet güvencesi sağlanmalı; her yerel basın - yayın organı, İletişim Fakültesi mezunlarına 2 kişilik basın kadrosu açmalıdır.Pek çok önlem mümkün. Bu önlemlere kafa yoracak iktidar bulmakta mesele... Ülkemizde 23 iletişim fakültesinde 3600ün üzerinde öğrenci okuyor... Radyo, televizyon ve sinema bölümlerinden her yıl 2000in üzerinde öğrenci mezun oluyor... Bu kadar mezuna iş mümkün mü? Dolayısıyla ancak 20 - 30u medyada işe yerleşiyor, gerisi

Yazının Devamı

İletişimciler...

19 Ekim 2002


<#comment>Ülkemizde 23 iletişim fakültesinde 3600’ün üzerinde öğrenci okuyor... Radyo, televizyon ve sinema bölümlerinden her yıl 2000’in üzerinde öğrenci mezun oluyor... Bu kadar mezuna iş mümkün mü? Dolayısıyla ancak 20 - 30’u medyada işe yerleşiyor, gerisi işsizler ordusuna kaydını yaptırıyor.
Peki ne yapmalı?
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Suat Gezgin sorumuz üzerine düşüncelerini şöyle sıralıyor:
- İletişim Fakültelerinin kontenjanları azaltılmalıdır.
- İletişim Fakültesi mezunlarına Milli Eğitim Bakanlığı ile YÖK arasında yapılacak işbirliği çerçevesinde tezsiz yüksek lisans ve pedagojik formasyon eğitimiyle öğretmenlik hakkı tanınmalıdır.
- Hukuk, iktisat, siyaset bilim ve toplumbilimleri alanında kapsamlı bir eğitim verilen İletişim Fakültesi mezunlarına kaymakamlık ve müfettişlik sınavlarına girebilme hakkı tanınmalıdır.

Yazının Devamı

Sayın Hortumcu

18 Ekim 2002

O kadar da çok gürültü patırtı çıkarıyorlar ki... Halk çalınan milyarlarca doları kendisinin ödediğini unuttu... Cümbüşü seyrediyor...Bu arada BDDK ne yapıyor diye sorarsanız...Hortumcularla birlikte sahanın ortasında top çeviriyor...Şu sorulara bir türlü cevap verilmiyor:(1) Batan her bir bankada hortumlanan para var ise bunun miktarı nedir? Kimler ne kadar hortumlamıştır? Yönetim hatası veya beceriksizliğinden batmış kredi miktarı nedir? (2) Her bir bankaya boşalan kasayı doldurmak için ne kadar para verilmiştir?(3) Banka boşaltanlarla ne gibi anlaşmalar yapıldı... Kim ne kadar geri verecek? Kimden ne istenilecek? Kim bugüne kadar ne verdi?BDDK bu sorular sorulduğunda bankacılık yasasının arkasına sığınıyor.Ne var ki bugüne dek Ceylan Holding ve Yaşar Holdingle yapılan anlaşmaları BDDK sitesinde pekâlâ açıkladı. Hem de ayrıntılarıyla. Demek ki açıklanabiliyor. Ve demek ki diğerlerinin durumu mahcubiyetten gizleniyor... Hortumculuk ülkemizde saygın bir meslek haline geldi denebilir.. Çünkü hiçbir işadamı (veya gazeteci) hortumcu olduğu için herhangi bir mahcubiyet içinde görünmüyor. Tam tersine hortumcular hortumcu olmayanlardan hesap soruyor. Üzerine saldırıyor. Erişmek

Yazının Devamı

Sayın Hortumcu

18 Ekim 2002


<#comment>Hortumculuk ülkemizde saygın bir meslek haline geldi denebilir.. Çünkü hiçbir işadamı (veya gazeteci) hortumcu olduğu için herhangi bir mahcubiyet içinde görünmüyor. Tam tersine hortumcular hortumcu olmayanlardan hesap soruyor. Üzerine saldırıyor.
O kadar da çok gürültü patırtı çıkarıyorlar ki... Halk çalınan milyarlarca doları kendisinin ödediğini unuttu... Cümbüşü seyrediyor...
Bu arada BDDK ne yapıyor diye sorarsanız...
Hortumcularla birlikte sahanın ortasında top çeviriyor...
Şu sorulara bir türlü cevap verilmiyor:
(1) Batan her bir bankada hortumlanan para var ise bunun miktarı nedir? Kimler ne kadar hortumlamıştır? Yönetim hatası veya beceriksizliğinden batmış kredi miktarı nedir?

Yazının Devamı