Emel Sayın'la...

22 Kasım 2000


       Ünlü sanatçımız Emel Sayın, Cumhuriyet Bayramı gecesi bir vakfın davetinde şarkı söylemişti... Davetliler arasında bulunan çeşitli ilçelerde görevli kaymakamlar Emel Sayın'ın o gece için 15 milyar lira aldığını duymuşlar, söylediği her bir şarkının 1 milyar liraya geldiğini saptamışlar... Ve ardından durumu bize:
      - Bir aylık mesaimiz ancak yarım şarkı ediyor, sözleriyle aktarmışlardı.
      Emel Hanım (biraz geç de olsa) konuyla ilgili bir açıklama yaptı. Dedi ki:
      - Ben o gece için hiç para almadım. Ayrıca hiçbir zaman o kadar büyük para almadım. O gece için sadece saz heyetine bir miktar ödendi. Ama o da öyle büyük bir miktar değildi.
       Emel Sayın'la o arada sohbeti koyulaştırdık... Dertleştik. Söz ülkedeki yaşam koşullarına geldi. Ünlü sanatçı söz arasında dedi ki:
       - Bir ucuz otomobilim vardı. Biraz da çevrenin etkisiyle BMW marka bir otomobil aldım. Fakat biliyor musunuz şimdi otomobilim bir otobüsün yanında durduğu zaman utancımdan kızardığımı

Yazının Devamı

Hangi Buffalo?

21 Kasım 2000


       Televizyondaki bazı kanallarda "Buffalo operasyonu"ndan söz edilirken ekrana Kuzey Amerika'daki buffalo sürüleri getiriliyor. O asil hayvanları görenler belki de "Bunları yiyorsak yine iyi" diye düşünüyor. Okurumuz Mehmet Ertüzün bu konuda bilgi vermek ihtiyacı hissetmiş... Bakınız ne diyor:
       - Kaçak olarak yurdumuza giren etler resmen "manda / camız" eti. Bu hayvanlar Bangladeş, Pakistan, Hindistan ve hatta Kamboçya ile Vietnam'da mebzul miktarlarda bulunuyor. Sulak alanlarda çobansız, sahipsiz binlercesi var... Bu hayvanın İngilizce adı "Water Buffalo..." Afrika kıtasında ise 1 tonun üzerinde olanları bulunuyor; ancak Serengeti Milli Parkı gibi alanlarda koruma altında ve eti sadece çok paralı avcılara ve arslanlara nasip oluyor.
       Bizde bazı aklıevveller konuyu araştırmadan bu hayvanın ırkını Kuzey Amerika buffalolarıyla (Wild American Buffalo / Bison) karıştırmışlar. Kaldı ki, Avrupalı zenginlerin acımasız kurşunlarıyla lüks servisli tren pencerelerinden kahkahalar eşliğinde ateş edilerek binlercesi öldürülen, bir o kadarı da deri tacirleri tarafından

Yazının Devamı

İlkeli başkan

19 Kasım 2000


      "Nikah kıymam! Açılış yapmam! Özel davetlere, gecelere katılmam!" İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Priştina'ya ait bu sözler...
       Nikah kıymayan, açılış yapmayan, özel gecelere, eğlencelere katılmayan belediye başkanı olur mu, olursa neden olur?..
      Priştina açıklıyor:
       - Benim eşitlik anlayışıma göre... İzmir'in en zengin - en tanınmış ailesinin nikahını kıyarsam, en yoksul - en tanınmamış insanlarının nikahlarını da kıymalıyım. Bir holdingin açılış töreninde yer almışsam, küçük bir bakkal dükkanının açılışına da katılmalıyım. Kaymak tabakanın özel davetlerine icabet edeceksem, fukara insanların davetlerine de gitmeliyim. Bu mümkün olmadığından, daha doğrusu bunu yapmaya kalkarsam bütün mesaimi bu işlere ayırmam gerekeceğinden tavrımı baştan koydum; nikah kıymıyorum, açılışlara, özel gecelere, davetlere katılmıyorum.
      - Hiç istisnası yok mu bunun?
       - Cumhurbaşkanının, başbakan ve bakanların katıldığı açılış ve davetlere elbette

Yazının Devamı

Futbollu eğitim

18 Kasım 2000


       İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, "Depreme Hazırlık Aile Planı" başlıklı bir kitapçık dağıtıyor okullarda...
       Depremden korunma konusunda yararlı bilgiler içeren kitapçığın bir bölümünde öğrencilere şu tür sorular yöneltilmiş:
       "Depremle ilgili aile toplantısı yaptınız mı?", "Evin en güvenli yerlerini belirlediniz mi?", "Elektrik, su ve doğal gazı kapatmayı biliyor musunuz?" "İyi bir ilkyardım çantanız var mı? Vs.." En sonda da şöyle bir soru:
      "Tuttuğunuz takım? a) Beşiktaş, b) Fenerbahçe, c) Galatasaray, d) diğer"
       Futbol takımlarıyla "depremden korunma" arasında ne tür bir ilgi kurulduğunu merak eden okurlarımız adına Milli Eğitim Şube Müdürü Mustafa Göller'e danışıyor; şu bilgiyi alıyoruz:
       - Kitapçığı Ahmet Mete Işıkara Hocamız hazırladı. Hoca, deprem paniği yaratmadan bilgilendirme amacıyla bu yolu izledi. Zaten giriş bölümünde "Hepimiz aynı takımız!" diyerek bir oyun havası içinde bilgi aktarmaya çalışıyor. Tutulan takımlarla ilgili

Yazının Devamı

Güzel Ankara (2)

17 Kasım 2000


       Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in cin uygulamasını iki gün önce bu sütunlarda okudunuz. Merkez Valisi Atilla Koç'u Belediye Genel Sekreteri, Mülkiye Başmüfettişi Ahmet Kara'yı da Genel Sekreter Yardımcısı yapmıştı Gökçek... Bu iki görevli, maaşlarını hala İçişleri Bakanlığı'ndan almakta, belediye işletmelerinin yönetim kurullarından ayrıca gelir sağlamaktaydılar.
       İçişleri Bakanlığı'nın Ankara Belediyesi'ni sağlıklı olarak denetlemesini zorlaştıran bir yapılanma söz konusuydu.
      Melih Gökçek yazımız üzerine bir açıklama yaptı. Atilla Koç ve Ahmet Kara gibi isimlerin İçişleri'nde pasif görevde bulunduklarını, onları belediyeye alarak deneylerinden yararlandığını ve aktif görev yapmalarını sağladığını anlattı. Koç ve Kara'nın belediyeye katkılarının "geçici görev"lendirmeyle sağlandığını, durumun yasa ve yönetmeliklere tamamen uygun olduğunu anlattı.
       ***
       Yazımızda diğer partilerin bu duruma seyirci kalmasını da eleştirmiştik. CHP Ankara İl

Yazının Devamı

Liderlik testi

16 Kasım 2000


       Kolunuzdaki saate hiç bakmadan bir kağıdın üzerine kadranın resmini çizebilir misiniz?
       Bir konferansta konuşmacı davetlilerden bunu istemiş. İşadamı Bülent Eczacıbaşı da salonda bulunuyormuş. Katılımcıların hiçbiri kadranın şeklini kağıda dökememiş.
       - Günde kimbilir kaç kez baktığımız saatin kadranını tam olarak çizemedik, diyor Eczacıbaşı, rakamlar Romen rakamı mı, normal mi, rakam yerine çizgi mi var, yoksa nokta mı, markası nerede yazılı, bilemedik. Çünkü biz saate başka bir amaçla bakıyoruz; derdimiz kadranın şekli değil, "saatin kaç olduğu..." Amaç bu olunca saatin kendisini göremiyoruz...
       Bu anekdotu "Liderlik 2000" Konferansı'nda aktaran Bülent Bey, kıssadan hisseyi şöyle çıkardı:
      - Amacını net olarak saptamamış kişiler, "lider" de olsalar başarıya giden yolu göremezler...Kürtçe yayın       MHP Lideri Devlet Bahçeli ile ANAP lideri Mesut Yılmaz "Kürtçe yayın" konusunda tartışıyorlar. Bahçeli Kürtçe yayına şiddetle karşı çıkıyor. Mesut

Yazının Devamı

GapDiab projesi

15 Kasım 2000


       Şeker, adı tatlı kendi acı bir hastalıktır... Eğer zamanında önlem alınmazsa ileri yaşlarda insanı süründürür. Bir süre gizli seyreder. Ama gizli seyrederken de tahribatını gerçekleştirir. O yüzden erken teşhis edilmeli... Ciddi biçimde tedavi edilmelidir.
      Türk Diyabet Vakfı, içinde bulunduğumuz Dünya Diyabet Haftası'nda İstanbul'un büyük ilçelerinde erken teşhis amacıyla ücretsiz kan şekeri ölçümü ve diyabet muayenesi düzenliyor. Bu konuda (0 212 533 53 06) no:lu telefondan bilgi alabilirsiniz. Vakfın daha büyük sağlık hamlesi ise hafta sonunda Güneydoğu'da gerçekleşiyor. Yaşamını adeta "diyabetle savaş"a adamış olan soylu bir hekim, Vakıf Başkanı Prof. Temel Yılmaz diyor ki:
       - Güneydoğu Anadolu Diyabet Destek Projesi'ni bu cumartesi (18 Kasım) günü Gaziantep'de - 30'a yakın sivil toplum örgütünün de desteğiyle - başlatıyoruz. Amaç bölgede yaşayan 400 bin diyabetliye sağlık eli uzatmaktır...
       Proje Diyarbakır, Gaziantep, Malatya, Elazığ, Ş. Urfa, Mardin, Adıyaman'ı kapsıyor. Neden önce Güneydoğu? Çünkü hem bölgede

Yazının Devamı

Özal belgeseli

14 Kasım 2000


       CNN Türk'te Turgut Özal belgeselinin 10 Kasım haftasına rastlamasını garipsemiştik. CNN Türk Genel Müdürü Taha Akyol bu konuda bir açıklama yaparak dedi ki:
       - Özal belgeseli, 10 Kasım'dan önce, 5 Kasım tarihinde yayınlanmaya başlamıştır. Bunun sebebi yaz boyunca hazırlanan 10 bölümlük belgeselin bütçesinin 2000 yılı bütçesi içinde tutulması arzusudur. CNN Türk daha önce İnönü ve Çankaya belgesellerini de yayınlamıştır....
       Yazımızda Hiyanet - i Vataniye Kanunu'nu Özal'ın kaldırttığını belirterek, "vatana ihanet niyeti olmayan bir lider bunu neden yapar" diye sormuş, CNN Türk'teki dizide bu soruya yanıt getirilip getirilmeyeceği konusundaki merakımızı belirtmiştik. Taha Akyol bu konuda görüşlerini aktarırken diyor ki:
       - Yasada bu tür evrensel hukuka aykırı ve tamamen olağanüstü bir dönemin eseri olan anlayış egemen olduğu için, yasa 50 yıldır hiç uygulanmamıştı. Ana Britannica, 1988 baskısında Hiyaneti Vataniye Kanunu için şunları yazıyordu: "Olağanüstü bir dönemde çıkarılmış bulunan bu yasanın günümüz koşullarında

Yazının Devamı