150'lik parti...

25 Ekim 2000


       Adının birinci sözcüğünde "Demokratik" yazan "sol" parti, Kurultay'a hazırlanıyor... Bu çerçevede partinin tüm ilçe örgütleri şu ara kendi kongrelerini yapmakla meşgul... Bu kongreler, adı geçen "sol" partinin ne kadar "demokratik!" olduğunu göstermesi bakımından pek ilginç oluyor. Mesela Seyhan'daki kongrede yaşananlar...
       Yerel basından bir arkadaşımız anlatıyor:
       - Son seçim sonuçları itibarıyla ülkenin "en büyük" partisi olan DSP, 1 milyonu aşkın nüfusuyla "ülkenin en büyük ilçesi" olan Seyhan'da sadece "142" parti üyesiyle kongre yaptı. İşin püf noktası şu.. Parti tüzüğüne göre, bir ilçedeki üye sayısı "150'nin altında" olunca mahallelerde sandık kurulup delege seçimi yapılmıyor, mevcut üyeler "delege" sayılıyor. Bu üyeler de ilçe yönetimlerince saptanıp genel merkeze "onaylattırılan" isimler.. Dolayısıyla kimi destekleyecekleri zaten belli. Netice?. "Seçen memnun seçilen memnun!" Türkiye'deki bütün ilçelerde durum aynı: Üye sayıları, bu çarkı döndürebilmek için daima "150'nin altında" donduruluyor...
       Anlatılanlar

Yazının Devamı

Millenyum çocuğu!

24 Ekim 2000


       Yıl içinde en çok doğumun 5 Ekim gününe rastgeldiğini, bir başka kaynaktan aktararak yazmıştık. Zira genelde en çok birleşim yılbaşı gecesi oluyor, 5 Ekim tarihi de yılbaşından 9 ay 10 gün sonrasına rastlıyordu... Kırşehir Doğumevi'nden Op. Dr. Erkut Harmancılar arayarak bu konuda yanlış hesap yaptığımızı söyledi... Ve şu bilgiyi verdi:
       - En çok doğumun 5 Ekim'de değil 24 Eylül'de gerçekleşmesi gerekir. Çünkü yaygın olarak bilinen 9 ay 10 gün süresi; gebeliğin oluşacağı cinsel ilişkiden 15 gün öncesinden sayılmaya başlanır. Zira annenin o ay atacağı yumurta 15 günde hazırlanmaktadır ve gebeliğin süresi cinsel ilişkiden değil, yumurtanın başladığı günden itibaren 9 ay 10 gün olarak sayılır. Bebek, cinsel birleşmeden 8 ay 25 gün sonra dünyaya gelir...
       Doğrusu bilmiyorduk. Öğrendik. Sayın doktora teşekkürler...

Yassah sloganlar!
       * Vur vur inlesin, Sümer Oral dinlesin.
       * Hükümet şaşırma, sabrımızı taşırma.

Yazının Devamı

Fuzuli'den Morris'e...

22 Ekim 2000


       Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Reşit Ergener, mektubunda Philip Morris'in ünlü kampanyasına değiniyor... Gençlere sigaranın zararlarını anlatmayı öngören o mahut kampanyaya... Diyor ki:
       - Bazen bir şeyi kötüleyerek de reklamını yapmak mümkündür. Kötülemek aynı zamanda anımsatmaktır. Sevgiye de dönüşebilir üstelik... Aynen Fuzuli'nin sevgilisine yazdığı şiirle umduğu gibi...
       Ve Fuzuli'nin şiirinin yaklaşık tercümesini ekliyor:
       "Sabah rüzgarı, gamımı rakiplerime belli etmeden sevgiliye duyur
       Habersiz sevgilimi yakılmış durumumdan haberdar et,
       Onun beni kötülediğini duysan da beni ona anımsat

Yazının Devamı

Kuğulu Park yolcu

21 Ekim 2000


       Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Ankara'nın en güzel noktalarından biri olan Kuğulu Park'ı ortadan kaldıracağı söyleniyor. Yapar mı yapar... ODTÜ Öğretim Elemanları Derneği (ODTÜ - ÖED) bir açıklama yaparak bu girişimi kınadı. Başkan Prof. Semih Bilgen imzasıyla yapılan açıklamada deniyor ki:
       "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın mahkeme kararlarına aykırı olarak gerçekleştirdiği Akay Kavşağı düzenlemesinin, kentin en merkezi bölgesinde yaya haklarını ve çağdaş şehircilik anlayışını açıkca çiğnediği görüşündeyiz. Aynı doğrultuda şimdi gündeme gelen Kavaklıdere kavşağı ve Kuğulu Park'ın küçültülmesi ya da yok edilmesi planları da kent yaşamı için kabul edilemez niteliktedir. Büyükşehir Belediye Başkanlığı bu tür projelerden vazgeçmelidir..."
       Tabii yalnızca ODTÜ'nün ses çıkarmasıyla olmaz. Ankaralılar kenti Melih Gökçek'e karşı savunmalıdır.

Konya'dan mesaj
       Konya - Karapınar Belediyesi, 48 kişinin yanarak yaşamını yitirdiği trafik kazasının 3. yıldönümü olan 24 Ekim'de bir anma toplantısı düzenliyor. Konya

Yazının Devamı

Rüşvetten beter

20 Ekim 2000


       Sahte surat ve sahte isimle meslektaşlarına komplo kuran, çamur atan, onları hedef gösteren Taha Kıvanç takma adlı malum kişinin son hedefi Uğur Dündar'dı. Kamuoyu 1 milyon rüşvet alan gazetecinin peşinden 7 milyon rüşvet alanın kimliğini araştırırken, o silah sanayiinde ünlü bir firmayı ve ünlü bir gazeteciyi işaret etti. Ad vermedi ama adresi çok net çizdi. Sanayici Nurol Şirketinin sahibi Oğuz Çarmıklı, gazeteci ise Uğur Dündar'dı. Oğuz Çarmıklı Sheraton'daki bir davette Uğur'un kendilerinden kritik bir programı yayınlamama karşılığında yüklü para istediğini söylemişti. Uğur Dündar ertesi gün hem Taha Kıvanç hem adı geçen işadamına "Şerefsizler iğrenç iddianızı kanıtlayın" diye bir çağrı yaptı. Oğuz Çarmıklı yaptığı açıklamada kesinlikle böyle bir iftirada bulunmadığını bildirdi. Sahte gazeteci ise büyük bir pişkinlikle "Benim kastettiğim gazeteci Uğur Dündar değildi" dedi çıktı işin içinden.
       Bu sahte gazeteci, bir arkadaş sohbetini anlatırken sarfedilmiş iki üç cümleyi alıp hakkımızda "Silah üzerine yemin ederek çete kurdular" iftirasını yayan kişidir... Sohbete katılan kişiler kendisini ayrı

Yazının Devamı

Hakkari köprüsü

19 Ekim 2000


       Bir avuç sanatçı, yazar, gazeteci, siyasetçi Hakkari'ye kültür köprüsü kuruyor... Topluca bölgenin yolunu tutuyor. Devletin yapması gerekeni aydınlar yapıyor. Bölge halkının Batı'yla bütünleşmesine ve olağan hayata dönüşüne katkıda bulunmak istiyorlar. Devletin onlara yardımcı olması gerekir öyle değil mi? Tam tersi oluyor... Geçen hafta sonunda Hakkari'ye varan kültür insanlarına devlet olmadık güçlükler çıkarıyor. Ferhat Tunç konseri yasaklanıyor. Vali aranıyor. Vali kentte yok. Emniyet Müdürü ve Alay komutanı da kenti terketmiş. Can Dündar'ın anlattığına göre... Emniyet Müdürü yardımcı organizasyon komitesini eliyle kurt işareti yaparak karşılıyor: "Ben MHP'liyim" diyor, "burada böyle işler olmaz ama oldu bir kere..." Vali Yardımcısı ise organizatörleri kumar masasında karşılıyor... Masadan başını bile kaldırmıyor. Telefonla aranan İçişleri Bakanı Tantan, konser yapılacak, diyor. Sözünü dinletemiyor. Lebalep dolan konser salonu boşaltılıyor.
       Ne dersiniz? Bu gidişle Güneydoğu'ya barış gelir mi? Türkiye demokrasi kriterlerine uyan bir ülke olarak AB içinde yer alabilir mi? Ne zaman?

Tüccar

Yazının Devamı

Söz sigaranın...

18 Ekim 2000


       Batı dünyasının en büyük sigara tekeli Philip Morris neden Türk gençlerini sigaradan kurtarma ve koruma sevdasına düştü? Neden Milli Eğitim ve Boğaziçi Üniversitesi böyle bir kampanyaya alet oldu?
       Günlerdir konuyu sorguluyoruz. Bugün de yazılarımız üzerine Philip Morris'in Türkiye Genel Müdürü Kürşat Koçdağ'ın gönderdiği açıklamayı aktaralım. Gerekçelerini öğrenelim...
       "...Philip Morris olarak biz, sigara konusunda sağlık çevrelerinin üzerinde büyük çoğunlukla uzlaşma sağladığı noktalara katılıyor ve sigaranın hastalıklara yol açtığını ve bağımlılık yapan bir madde olduğunu reddetmiyoruz.
       18 yaşından küçüklerin sigara içmemeleri konusundaki çabalarımızın en önemli nedeni sigarayla ilgili bu iki noktada genel sağlık çevreleriyle uzlaşma içinde olmamızdır.
       Biz, sigaranın sağlık açısından bir tehlike arzetmesi nedeniyle ancak bilinçli ve bilgili yetişkinler tarafından içilebileceğine inanıyor, bu nedenle de sigara içmenin bir yetişkin tercihi olduğunu savunuyoruz.
  &nb

Yazının Devamı

Buradan yakın!

17 Ekim 2000


       Aralarında Profesör Orhan Kural , Profesör Ahmet Ercan , Ubeyd Korbey ve Milletvekili Fevzi İnceöz'ün de bulunduğu sigara ve çevre hasasiyeti taşıyan bir grup, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Sabih Tansel'den randevu alarak o komik kampanyayı görüşmüş ve sormuş:
      - Philip Morris şirketi sigara aleyhtarı bir kampanyaya samimiyetle öncülük eder mi? Böylesine kuşkulu bir girişime Boğaziçi üniversitesi neden ortak olur? Nasıl alet olur?
       Prof. Tansel ısrarlı sorular karşısında:
      - Galiba sporsoru yanlış seçtik, şeklinde bir beyanda bulunmuş.
       Bu tespit de yanlış... Sponsoru seçen Boğaziçi üniversitesi değil. Tersine seçimi yapan ve Boğaziçi Üniversitesi'ni kampanyaya alet eden sponsor firma Philip Morris... İşin bu yanı da başka kara mizah. Düşününüz ki Türkiye'nin devlet olarak, milyonlarca gencini sigaradan uzak tutacak bir programı yok. Bunu sigara tekeli Philip Morris öneriyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve Boğaziçi Üniversitesi de kabul ediyor. Gençleri sigaraya karşı uyarmak ancak

Yazının Devamı