Metro tezgahı(2)

2 Nisan 1997

İstanbul Metrosuyla ilgili usülsüzlük ve yolsuzluk söylentilerini bu sütunda yazdık. İstanbul Anakent Belediyesi Başkan Danışmanı Hüseyin Besli, bu yazdıklarımıza yanıt niteliğinde bir yazı gönderdi. Özetle aktarıyoruz:
"27 Mart 1994'de göreve geldiğimizde... Metronun elektro - mekanik aksam ihalesi yapılmıştı, ancak ideal fiyat olarak saptanan 269 milyon Başkanlığımız tarafından fazla bulunarak ihalenin daha ekonomik koşullarda yenilenmesine karar verilmiş ve 224 milyon dolara Siemens Firması'na ihale edilmiştir. (İhalelerde teamül haline gelen komisyonun da indirilmesiyle bu rakama ulaşılmıştır) Siemens Firması ile 7 ay süren çalışmalar neticesinde, Siemens'in sözleşmeye oturmaması nedeniyle ihale belediye tarafından iptal edilmiştir. Bu iptal kararı tamamiyle firmadan kaynaklanan aksaklıklar neticesinde gerçekleşmiştir...
Ve 3'üncü ihale yapılmıştır. Bu ihaleye de üç uluslararası firma katılmıştır: ABB, CEGELEC ve BOMBARDİER... "İstanbul Metrosu Elektro - Mekanik Sistem İhalesi" en uygun fiyatı veren CEGELEC Konsorsiyumu'na 180 milyon dolarla verilmiştir. Konsorsiyumda yer alan yerli firmaların yapacağı iş miktarı yüzde 10 oranındadır. Ayrıca Konsorsiyuma iştirak eden yerli

Yazının Devamı

"Kitaplar Bitap"

1 Nisan 1997

"Örgüt militanlarının evlerinde yapılan aramada üç tabanca, bir daktilo, iki yüz teksir kağıdı ve çok sayıda YASAK YAYIN ele geçirilmiş olup..."
Dünyada, kitabı suç aleti olarak kabul eden belki de tek... Kütüphane Haftası adı altında da hafta düzenleyen sayılı ülkelerden biriyiz... ve içinde bulunduğumuz hafta Kütüphaneler Haftası!
Kütüphane Batı dünyasında eğitimin kalbidir. Öğrenci kitap ezberleyerek değil, kütüphanelerde araştırma yaparak yetişir. Böylece araştırma, düşünme, sentez yetenekleri kazanır. Türkiye'de bunlar önemli değildir. Önemli olan, özellikle bugünlerde, İmam Hatip okullarının geleceğidir! Biz önemsiz olanı yeğliyor...
Ankara'da bir üniversitenin Kütüphane Müdürüyle konuşuyoruz:
- Haftanız kutlu olsun diyor ve sizi dinliyoruz.
- En büyük sorunumuz, bu mesleğin kütüphaneciler dışında herkesin yapabileceği bir meslek olduğu şeklindeki anlayıştır. Bir tek örnek vereyim; Bugün Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü koltuğunda oturan zatın, kütüphanecilikle hiçbir ilgisi yoktur.
- Ya diğer sorunlarınız?

Yazının Devamı

Söz Meydan'da...

30 Mart 1997

Siyaset Meydanı'nda önceki akşam "temel eğitim" tartışmasını izledik... Küçük konuşmacılar harikaydı... Eğitim uzmanları da meseleyi çok net gözönüne serdiler. Genel hatlarıyla anlattılar ki...
Temel eğitim konusu geçen yıl Milli Eğitim Şurası'nda ele alınmıştır.
Şura'da RP dahil tüm partiler görüşlerini tüm genişliğiyle açıklamışlardır. Sonunda büyük ağırlıkla "8 yıllık kesintisiz eğitim" kararı alınmıştır.
Bu karar "çocuk"ların bir meslek seçimi için karar verecek düzeye ancak 8 yıllık eğitim sonunda gelebilecekleri gerçeğinden hareketle verilmiştir.
Demokrasiye inanan herkes, Şura'da son derece demokratik biçimde alınan bu karara uymalıdır.
Ama RP uymamaktadır... Çünkü RP'nin meselesi çocukların eğitimi değil, onları küçük yaştan koşullandırılarak inançlı birer RP militanı olarak yetiştirmektir.
Siyaset Meydanı'na katılanların "çoğunluğu" bu görüşleri ifade ettiler.

Yazının Devamı