Tam bir akıl tutulması yaşadığımıza kuşku yok...
Milli Güvenlik Kurulu toplanmış “Teröre geçit yok” demiş...
Cumhurbaşkanı sivil toplum kuruluşlarıyla toplanmış...
Barzani’ye dikkatli ol mesajı gönderilmiş.
Bütün bunlar yıllardır zaten yapılıyor. Sonuç sıfır. Peki ne yapmalı?
CHP’li Onur Öymen çözümün diplomasi olduğunu bildiriyor ve anlatıyor:
- Irak hükümetine seslenecek, topraklarının PKK tarafından terör üssü olarak kullanılmasına son ver, diyeceksiniz. Aynen 1998’de Suriye’ye karşı yaptığımız gibi... Eğer teröre son vermezsen seni dünyaya terör üssü olarak ilan edeceğim diyeceksiniz. Eğer onlar topraklarında teröre son vermezse bunu bizzat yapacağınızı bildirecek, o kararlılığı göstereceksiniz...
İktidar partisi bunu yapmak yerine kamuoyunu uyutma taktikleri uyguluyor. Neden? Çünkü yandaşların Irak’ta işleri var. Barzani ve Irak’la arayı bozmayı bu yüzden istemiyor. Gazze yüzünden İsrail’e meydan okuyorlar ama Irak’a karşı suspuslar...
Bu arada TÜSİAD’ın verdiği akıllar da harika..
Sedat Aloğlu çözüm aşamasında İmralı’nın görüşmelere katılmasını öneriyor. Kısaca; “Teslim olalım, diyor. Başkan Ümit Boyner “Silahlar susmalı” diye konuşuyor. Demek bizim ordu da silahları susturacak! Acaba TÜSİAD bu konuda fikir vermeye, akıl öğretmeye mecbur mu? Dünyaya kendi parasal çıkarları açısından bakan bu kulüp ulusal çıkarlara uygun çözüm üretme yeteneğinin sınırlı olduğunu neden düşünmez? Terör örgütüne silah bıraktırmadan ne yapsanız nafile. Önce bunu kafamıza koyalım.
PKK “Demokratik özerklik” ilan edecekmiş.
AKP’nin “Demokratik açılımı” meyvelerini vermeye başladı...
* * *
İstanbul’da yaz yağmuru can aldı.
İstanbul’a 3. köprüden önce “yağmur suyunu denize akıtacak” su kanalı yapılmalı!
Gülhan Elmas
Aşk - ı Memnu’nun finali Türkiye’yi ağlatmış.
Ne diyelim? Ağlarız gülünecek halimize!
Fahrettin Fidan
Sıfır sonuç!
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül muhtemel düşmanları şöyle sıralamış:
“Bugünkü dünyada bazen komşunuzdan, bazen müttefikinizden, bazen en yakın kardeş bildiğinizden, bazen de içine girmek için uğraştığınız birliklerden dostça, düşmanca tavırlar farklı farklı gelebilmektedir.”
BirGün gazetesi bu sözleri duyunca Nihal Atsız’ın 1940’larda oğluna yazdığı “Yağmur Oğlum” adlı şiiri anımsamış.
“Komünizm bize düşman bir meslektir.
Yahudiler bütün milletlerin gizli düşmanıdır.
Ruslar, Çinliler, Acemler, Yunanlılar tarihi düşmanlarımızdır.
Bulgarlar, Almanlar, İtalyanlar, İngilizler,
Fransızlar, Araplar, Sırplar, Hırvatlar,
İspanyollar, Portekizliler, Romenler yeni
düşmanlarımızdır.
Japonlar, Afganlılar ve Amerikalılar
yarınki düşmanlarımızdır.
Ermeniler, Kürtler, Çerkezler, Abazalar,
Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar, Lazlar,
Lezgiler, Gürcüler, Çeçenler içer(de)ki
düşmanlarımızdır...”
Bizim sıfır sorun politikası yavaş yavaş bu noktaya geliyor galiba!
Güvence Barzani!
1’i büyükşehir, 7’si il, 51’i ilçe, 40’ı belde, toplam 99 BDP’li belediye geçen hafta Diyarbakır’da yaptıkları toplantıda, “merkezi hükümetten tamamen bağımsız hale gelmek için mücadele” kararı aldılar. “Demokratik özerklik” için mücadele edeceklerini açıkladılar.
Geçmişte Bartın Belediye Başkanlığı yapmış CHP Milletvekili Rıza Yalçınkaya:
- Türkiye bir hukuk devletidir, dolayısıyla herkes gibi her belediye de yasalar çerçevesinde hareket etmek zorundadır, diyor.
- Varsayalım ki BDP’li belediyeler emrivaki yaptılar, özerklik ilan ettiler.
- Hiç tavsiye etmem. Bugün Türkiye’de ekonomik anlamda kendi kendine yeten tek bir belediye bile yok... Hepsi merkezi yönetime göbekten bağlı... BDP’li belediyeler için bu bağımlılık çok daha fazla... Çünkü BDP’li belediyeler halktan doğru düzgün ne su, ne çevre, ne işgaliye, ne yola katılım parası toplayabiliyorlar. Bir de merkezi yönetimin desteğinden mahrum kalırlarsa bırakın halka hizmeti, çalışanlarına maaş dahi ödeyemezler. Tek kelimeyle rezil olurlar.
Adını vermeyen bir başka miletvekili ise şöyle diyor:
- Sanırım bu belediyeler Barzani’den mali destek almayı hayal ediyorlar. Barzani’nin bütçesi yıllık 12 milyar dolara yükseldi. Parası bol. Böyle bir hayalleri söz konusu olabilir.
İran, Gazze’ye gemi göndermekten vazgeçmiş.
Ahmedinecad’ın yakın bir gelecekte seçim derdi yok tabii..
Haldun Ertem
Jeffery zekâsı!
ABD Büyükelçisi James Jeffery, ABD’nin üzerinde yoğunlaşan kuşkuları azaltmak için Hürriyet’te diyor ki:
“Eğer, Türkiye’nin bizden beklediği gibi teröristlerle mücadelede müthiş bir gücümüz olsaydı, bugüne kadar Bin Ladin’i çoktan etkisiz hale getirmiş olurduk... Teröristi avlamayı severiz.”
Sayın Jeffery ya dünyadan habersiz ya bizi çok saf sanıyor. Bin Ladin’in nerede olduğu belli değil. Ama PKK liderlerinin nerede olduğu belli. İsteyen gazeteci Kandil dağında onları şıp diye bulup görüşüyor. ABD isterse onları eliyle koymuş gibi bulabilir. Ne ilgisi var Kandil ile Afganistan’ın?