3 Mayıs 1950; Milliyet’in ilk sayısının piyasaya çıkış tarihidir. Bugün 75. yılımızı kutluyoruz. Bendeniz bu 75 yılın 39’unda bu gazetede yazar olarak görev aldım. Ülkenin ve gazetenin kâh güzel ve coşkulu günlerini kâh sıkıntılı zamanlarını yaşadım.
Biz yazarlar aslında gazetelerin en mutena köşelerinde en konforlu yaşamı sürdürürüz. Adımıza yazılı tebrikler, alkışlar alırız. Ne var ki, gazetelerin yükünü başkaları çeker... Matbaa işçilerinden şoförlere, düzeltmenlerden dizgicilere, montajcılardan pikajcılara hepsi ağır işçilerdir. Büyük yükü muhabirler, yazı işleri elemanları, sayfa sekreterleri, editörler taşır. Sorumluluğun altına ise Genel Yayın Yönetmeni girer.
Geçen 75 yılda bu görevleri yüklenen tüm arkadaşları saygıyla anıyorum. Bugün çalışanların düne göre daha da ağır şartlar altında yaşadığını, gemiyi yürütmek için daha büyük özveri gösterdiklerini bizzat gözlüyorum.
Gazetecilik düne göre daha zordur. Geçmişte rakiplerimizle boğuşurduk. Bugün artık dijital dünya ile yarışmak gibi çok daha zorlu bir uğraşla karşı karşıyayız. 75’inci yılda Genel Yayın Müdürümüz Özay Şendir ve tüm arkadaşlarımızı başarı dileklerimle birlikte kutluyor, nice yıllar diliyorum...
***
Bu mutlu günde geçmişte birlikte çalıştığımız, dertleri ve neşeleri paylaştığımız artık yaşamayan yazar ve çizer dostlarımızı ayrıca anıyor, onları özlüyorum...
Onlar; Hasan Pulur, Bedri Koraman, Mümtaz Soysal, Çetin Altan, Turan Selçuk, Haldun Taner, Teoman Erel, Duygu Asena, Mehmet Ali Birand, Uğur Mumcu, Ali Sirmen, Mehmet Barlas, Yılmaz Çetiner, Mete Akyol, Halit Çapın, Güngör Uras, Örsan Öymen, Tufan Türenç, Sami Kohen... Ne güzel dostlarımızdı.
HARiCiYE
Dışişleri Bakanlığı’nın kuruluşunun 105. yılı mütevazı şekilde kutlandı. Bu vesileyle çoğunluğunu emekli büyükelçilerin oluşturduğu bir grup Dışişleri mensubu Anıtkabir’i ziyaretle Ata’mıza saygılarını sundu. Bu arada ilginç bir gelişme oldu. Sayıları 50 civarında olan emekli büyükelçilere tüzel kişiliği bulunmadığı gerekçesiyle resmi törenle mozoleye çelenk koyma izni verilmedi. Mevzuat böyleymiş. Herhangi bir dernek başvuruda bulunsa izin veriliyor ama tüzel kişiliği bulunmayan topluluklara izin verilmiyormuş.
2 Mayıs 1920 tarihinde Ankara Valiliği’nde 3 - 4 kişilik, küçük bir odada çalışmaya başlayan Dışişleri Bakanlığı bugün tam sekiz ayrı binada hizmet veriyor. Bütün birimleri tek çatı altında toplayan yeni bina, Ankara merkeze 25 km. ötedeki Bağlıca’da inşa ediliyor. Dışı güzel olacak, içinin de hariciye geleneklerine uygun çalışmasını diliyoruz...
İFTİRA
İnsanoğlu,
Nankörlüğünü kediye yükledi,
Yalakalığını köpeğe yükledi,
Düşüncesizliğini öküze yükledi,
Şaklabanlığını maymuna yükledi,
Gayri insanı ayıplarını eşeğe yükledi,
İnatçılığını keçiye,
Hırsını deveye yükledi,
Beyinsizliğini kuşa yükledi,
Kurnazlığını tilkiye yükledi,
Sürü psikolojisini koyuna yükledi,
Korkaklığını tavşana yükledi,
Yani İnsanoğlunun hayvanlara atmadığı iftira kalmadı!..
(Facebook’tan)
ALÇAKÇA PLAN...
İki öz evladını öldürmüş kanlı bir katil... 2004’te tutuklanmış, müebbet cezası almış ama 16 yıl sonra 2020’de serbest kalmış. O günden bu yana nasıl, kimin desteğiyle yaşamış belli değil. Saldırı öncesi Taksim’de bir apart otelde kalmış. Parayı nereden bulmuş? Özgür Özel’in yürüyeceği koridorda en öndeki yerini nasıl almış? Bunlar da meçhul. Birileri adına tetikçilik yaptığı açık...
***
Olayda bir koruma zafiyetinin bulunduğu kesin. Oysa hem devlet görevlileri hem CHP’nin kendi koruma örgütü Genel Başkan’ı daha dinamik şekilde korumalıydı. Saldırganın elinde bir bıçak olabilir, Özgür Özel bugün aramızda bulunamayabilirdi.
Koruma zafiyeti tartışılırken Saygı Öztürk dün Özgür Özel’in korumalarına halkla arasına girmemeleri talimatı verdiğini yazdı. Saldırganın hedefe bu kadar kolay yaklaşması bu talimata bağlanıyor.
E.Gen. Nejat Eslen ise şu uyarıyı yapıyor:
- Parti başkanları, bakanlar, yüksek bürokratlar, milletvekilleri bir güvenlik eğitiminden geçirilmelidir. Hem fiili saldırılara hem kaset tuzaklarına nasıl karşı koyacakları konusunda bilgilendirilmeli. Bu eğitimi MİT gibi kuruluşlar verebilir. Bu önemlidir. Çünkü kimi zaman bir suikast bütün ülkeyi çökertecek sonuçlar verebilir.