Billy Teksas’ta bir çiftçiden 100 dolara bir eşek satın alır. Ertesi sabah kamyoneti getirip teslim alacaktır.
Aksiliğe bak ki, ertesi sabah çiftçi ona kötü bir haber verir:
- Yaa sorma evladım, senin eşek dün gece mevta!”
- O zaman paramı ver geri der Billy..
-”Veriim de oğlum, ben o parayla senden sonra çatıcıya borcumu ödedim!”
- O zaman eşşeğin leşini alayım!
- Leşini? N’apcan eşeğin leşini oğlum!
- Piyangoya koycam, demiş Billy.
- Hadi len! demiş çiftçi.. beni mi ti’ye alıyorsun şimdi?
- Koyarım ben! demiş Billy, kimseye ölü olduğunu söylemiycem ki!
Aradan bir ay geçtikten sonra karşılaşmışlar pazarda!
- Evlat, n’oldu ölü eşek işi? diye sormuş çiftçi.
- Haa...... ohooo, onu koydum piyangoya... dediydim ya sana!!!
- Eeeee?!
- Eeesi, 500 tane bilet sattım, 2 dolardan, 1000 dolar koydum cebime!!!
- Hadi be! demiş çiftçi; e peki kimse seni şikâyete kalkmadı mı?
- Sadece eşeği kazanan! demiş Billy, “Ona da 2 dolarını geri verdim, sustu!”
Billy bugün “Goldman Sachs”ta çalışıyor.
Kısa bilmece
İnsanların telefonda konuşmaktan, internette yazışmaktan korktukları, basının kendi kendini sansürlediği, sansürlemeyenin de tepesine vergi cezasıyla binildiği, insanların uyduruk gerekçelerle tutuklandığı, hangi suçla itham edildiklerini bile bilmeden aylarca, yıllarca hapis tutulduğu bir ülkede siyasi iktidarın demokrasiyi güçlendirdiğini iddia edenlere ne ad verilir?
Osmaniye Müzesi
Osmaniye kenti, Çukurova’da Adana ve Mersin gibi tarihi özellikler taşıyan bir yerleşim merkezi...
Ancak bir tarih müzesine sahip değil... O yüzden Osmaniyeli aydınlar örgütlenip bir platform oluşturdular. Osmaniye Müzesi’nin kurulması için seferberlik ilan ettiler. Az zamanda hayli başarı da elde ettiler. Bakanlar Kurulu geçen yılın sonunda “Osmaniye Müze Müdürlüğü” kurulması kararı çıkardı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı müze için valilik eski binasının uygunluğunu onayladı.
Eski Vilayet binasının girişine “Osmaniye Müzesi” yazıldı, müzede görev yapacak arkeologlar atandı...
Müze için her şey hazırdı. Ancak Vali Celalettin Cerrah anlaşılmayan bir sebeple eski valilik binasını müzeye tahsis etmekten vazgeçti. Çalışmalar durdu.
Osmaniye’nin ören yeri Kastabala Antik kentinde çıkan eserler Adana Müzesi’ne gönderildi.
Vali Cerrah müzenin - pek de anlaşılamayan nedenlerle - eski valilik binasında açılmasına çeşitli engeller çıkarıyor. Çeşitli mazeretler öne sürüyor.
Ne var ki Müze Platformu bu mazeretlerin hiçbirini mantıklı bulmuyor. Platform diyor ki:
1- Tarih ve doğa cenneti Osmaniye’nin turizm şehri olmasıyla, Osmaniye daha kolay tanıtılacaktır;
2- Osmaniyeli çocuklar atalarından devraldığı kültürel mirası Müze’de görecek, öğrenecektir.
3- Osmaniye’nin uyuyan turizmi uyandığı zaman şehrin ekonomisi de canlanacaktır;
Ciddi bir kentin tarihi olur.. Tarih müzede korunur. Müzeyle anlatılır.
Bu gerçekleri Sayın Cerrah da elbet bilir. Umarız olumsuz ısrarından bir an önce vazgeçecektir.
Kitap
Bizim kitap çarşısına yeni kitaplar geldi.
CUMHURİYET
İlhan Taşçı; Cübbeli Adalet...
Erol Toy; Obadan Ulusa...
Ümit Zileli: İlhan Selçuk Anlatıyor, radyo konuşmaları
İMGE:
Korkut Bortatav; Aydınlık Bir Adam: Söyleşi Hakan Güldağ, İbrahim Ekinci
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM
Kurtul Altuğ; Ordu Siviller ve İhanetler
Mehmet Arif Demirer; Lozan’da Petrol Kavgası
Halil Nebiler; Türkiye’de Şeriatın Kısa Tarihi
Aydın Batu; Yeni Osmanlı Cumhuriyeti
Mustafa Kaymakçı: Küresel Kapitalizme Karşı Tarım Yazıları
İTHAKİ
Kaan Arslanoğlu; Evrim Açısından Devrim
yeni bakış...
TOGAN
Zübeyir Kandıra; Islak İmza... Dursun Çiçek olayı...
DOĞAN KİTAP
Mustafa Mutlu; Rica Etsem Saçımı Okşar mısınız?
Fikret Bila;
Komutanlar Cephesi
KAYNAK
Oktay Yıldırım; Ergenekon Bombalarının Sırrı
Ferit ilsever; Kontgerilla.. 3 cilt
Kenan Demirkol;
GDO: Çağdaş Esaret
Merak
Vatandaş merak etmiş, cuma günleri Hürriyet’te
“Cuma Sohbetleri” koşesini hazırlayan ilahiyatçı Doç. Nihat Hatipoğlu’na soruyor:
“Hz. Yusuf’un gömleği Yusuf’tan çıkarılınca
Hz. Yakub oğlunun kokusunu duymuştur diyorlar.
Neden Hz. Yusuf’un üzerindeyken duymadı da çıkarınca duydu?”
Taksim
Taksim Meydanı’nın adı “1 Mayıs Meydanı” olsun mu, olmasın mı?
Tartışma sürüyor...
Bu konuda en uygun teklifi sanırız iki yıl önce Güneri Cıvaoğlu yapmıştı.
Mimar Kayhan Bakan, Taksim’deki çeşmenin onarım çalışmaları sırasında üzerinde kırmızı üzerine beyaz harflerle “CUMHURİYET MEYDANI” yazılmış bir emaye levha bulmuştu. Anlaşıldı ki meydanın adı bir tarihte Cumhuriyet Meydanı idi. İki önemli kaynakta (Büyük Larousse 21. Cilt. ve Meydan Larousse 11. Cilt.) “Taksim Meydanı” yanında parantez açılmış “Cumhuriyet Meydanı” yazılmıştı. Cıvaoğlu şöyle devam ediyordu:
“Bir tarafında Atatürk Kültür Merkezi, ortasında Cumhuriyet Anıtı, devamında Cumhuriyet Caddesi olan bu alana ‘Cumhuriyet Meydanı’ adı yakışır.
Taksim ise semtin adıdır. O yöreyi kapsar.