- Hatta bizi parçalamaya yönelik gayretler içinde önümüze tezler geldiği de oluyor...Hangi tezler bunlar? Kimden geliyor? Dikkat buyurun... Başbakan'ca hedef alınan sıradan, kimi Avrupalılar değil... AB'yi temsil eden birtakım kişi veya kurumlardır suçlanan... Bu tür kaygılar öne süren muhalefet odakları:- Statükocu anlayış, AB ile aramızı bozmak isteyenler vs. diye suçlanıyordu.Şimdi aynı suçlamayı Başbakan yapıyor.AB'yi Türk halkına şikâyet ediyor. Halkı AB'den soğutuyor. Bu kadar büyük ve vahim bir iddianın belgesi mutlaka ortaya konmalıdır...Eğer konmuyorsa bu:- AKP iktidarı AB'ye üye olmak istemiyor, bu kaçışa bahane arıyor, şeklinde tercüme edilecektir.* * *Şırnak'ta geçen hafta PKK ile çatışmada bir üsteğmen ile iki uzman çavuş ve bir korucu şehit düştü. Türk ordusu PKK'yı çökertmişti. PKK, son iki yılda Amerika'nın kanatları altında dirildi, güçlendi, saldırıya geçti.Türkiye'nin sınır ötesi operasyonla PKK'yı temizlemesine ABD izin vermiyor. Teröristlere kol kanat geriyor. Ankara, ABD'nin terörle ortaklığına en küçük tepki veremiyor.Tam tersine ödül olarak Afganistan'a asker gönderdik, üstüne İncirlik hazırlanıyor. Ankara'da koltuk çıkarları ulusal çıkarların üstüne çıkıyor. Şehitleri yalnızca PKK'nın silahından çıkan mermiler değil, aynı zamanda bu politikalar vuruyor. Tayyip Erdoğan, MÜSİAD'da konuşurken AB'nin Türkiye'ye bazı dayatmalarda bulunduğunu söylüyor ve şöyle diyor: Fenerbahçeliler, Beşiktaş maçında açtıkları pankartı, "Rıza Efendi 2 ekmek bir süt, 4 tane de gol" şeklinde güncelleyebilirler. Fıkra Ali Sirmen dostumuzdan... Köy heyeti muhtar seçimi yapıyor... İki aday var... Onlardan bir kâğıdın üzerine "ördek" yazmalarını istiyorlar. Adaylardan biri âlim kişi... Kâğıda güzel güzel "ördek" yazıyor... Diğeri ümmi... Kâğıda bir ördek resmi çiziyor. Heyetin de okuma yazması yok. Ördek resmini görünce,"Sınavı sen kazandın" diyerek ümmi şahsı muhtar seçiyorlar.Türkiye'de yapılan seçimler iyi ki böyle olmuyor! Ördek çiziniz... İstanbul'daki Amerikan Konsolosluğu, bir süre önce Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde Amerikan üniversiteleri üzerine bir tanıtım konferansı veriyor. Aradan zaman geçiyor. Amerikalılar bu defa terörizm konusunda bir konferans vermeyi öneriyor. Hatta ısrarcı oluyorlar. Öğrenci kulübü konferansı düzenliyor. Amerikalı bir emekli albay, 14 Nisan günü Kocaeli'ne konferans vermeye geliyor. Ancak kimi öğrenciler konferans başlamadan ayaklanıyor. Albaya, iki yumurta bir domates atılıyor. Albay korumaya alınıyor, konuşamadan geri gönderiliyor. Amerikalılar neyin peşinde? Anlaşılamıyor. Albaya iki yumurta Başbakan Erdoğan, "AB'nin bölücü dayatmaları var" demiş. Öyle olacağını daha önce söyleyenleri "AB düşmanı, statükocu" diye suçlayanlar özür dileyecek mi bakalım... Viyana'ya gelen Japon öğrencilerden kurulu heyet, Birleşmiş Milletler Uyuşturucuyla Mücadele Ofisi Başkan Yardımcısı Sumru Noyan'a 185 bin doları teslim etti. Nedir bu para diyeceksiniz... Japonya'da lise öğrencileri, yıl boyu uyuşturucu ile mücadele için kampanya yapıyor, para topluyorlar. Topladıkları parayı da getirip Birleşmiş Milletler'e teslim ediyorlar. Birleşmiş Milletler bu parayı, az gelişmiş ülkelerde uyuşturucunun önlenmesi için harcıyor. Japon öğrenciler, son 11 yılda tam 4 milyon dolar yardımda bulunmuşlar BM'ye... Aferin Japon gençlere...NOT: Ağır bir hastalık geçiren Mülkiyeli arkadaşımız Sumru Noyan iyileşti, Viyana'da Birleşmiş Milletler Uyuşturucuyla Mücadele Ofisi'ndeki başkan yardımcılığı görevine döndü. Ona da sağlıklar diliyoruz... Japon öğrenciler Mersin'deki bayrak yakma olayı ve Trabzon'daki linç girişimi karşısında, 200 dolayında aydın "yükselen milliyetçi dalga"yı reddeden, "ayrımcı, yasakçı, statükocu ve çatışmacı zihniyeti" eleştiren bildiri yayımladılar. Arkadaşımız Derya Sazak, bu hafta Sohbet Odası'nda bildirinin öncülerinden Oya Baydar'la konuştu. Baydar, bir soruya yanıt verirken dedi ki:- Toplumu bir cendere gibi sıkan eski ideolojik bakış açısından kurtulmaya doğru adımlar atılıyor. AKP, bu değişimin öncüsü olarak gözüküyor....Oya Baydar, bir başka yerde şöyle diyor:- Ben kendi hesabıma, AKP'nin AB sürecinde, demokratikleşme açısından olumlu adımlar attığını düşünüyorum. Almanya'dan Dr. Seda Türköz yazıyor:- Oya Baydar'ın "sözde vatandaşlık" sözüne tepkisine ve benzer görüşlerine katılıyorum. Ama AKP'yi değişimin öncüsü olarak görmesini anlamam mümkün değil... AKP konusunda Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, çok daha gerçekçi bir saptama yapıyor; "Türkiye'de bir İslami parti iktidarda bulunuyor" diyor. İslami bir partinin yapacağı değişim; demokrasiden İslamcı totaliter bir rejime geçiştir... Nitekim o geçişi yaşıyoruz. Bir aydın bunu nasıl demokrasiye geçiş olarak görebilir. Bir karikatüre dahi tahammülü olmayan, gazetecilerin hapsini onaylayan bir Başbakan'la demokrasiye geçilir mi?Aydınlar, AKP'ye alternatif bağımsız, antiemperyalist, yurtsever bir iktidar seçeneğini neden dile getirmiyorlar? AKP'nin kuyruğunda solculuk mu olur? Aydın bildirisi Mehmet Ali Ağca, 'Da Vinci Şifresi' isimli kitabın devamının yazılmasına yardım önerisinde bulunmuş! Madem yardım edecek, "Abdi İpekçi nasıl öldürüldü?"nün şifresini versin. Geçen hafta sonu Ankara'da Adalet Bakanlığı uzmanlarının da katılımıyla yeni Ceza Yasası'nın basınla ilgili bölümleri görüşüldü. Toplantılarda Basın Konseyi'ni temsil eden Hukukçu Turgut Kazan, dün sonucu özetledi:- İfade ve basın özgürlüğü için en tehlikeli suç tanımlarına hiç dokunulmadı... Hapis cezaları korunuyor.Bunlar böyle demokrat işte... m.asik@milliyet.com.tr Demokrat iktidar!