Amerika’daki Amerikalılar pek içlerinden öyle geçmese de "TBMM’nin aldığı karara saygılıyız" diye söze başlıyorlar. Bizim Amerikalılar ise "öldük, bittik, mahvolduk" diye kendilerini yerden yere atıyorlar.
Bu demokratlara sormalı:
- Eğer kendi Meclis’imizin kararı arkasında durmayacaksak demokrasiyi nasıl ayakta tutacağız?
Oysa ne çok fayda içeriyor TBMM kararı...
Önce para için kendi ülkesinin işgaline ve komşu ülkenin katline onay veren bir devlet olmanın ayıbından kurtulduk...
İkincisi... Halkın parlamentoya ve demokrasiye karşı son yıllarda azalan güveni ve saygısı yeniden arttı...
Profesör Baskın Oran’ın kaydettiği gibi:
- Eğer bundan sonrası iyi yönetilirse pekçok olumlu sonuç doğacaktır. Önce halka güven gelecektir... "Stratejik ortağın güdümünden bir an dahi çıkılamaz" korkusu yıkılacak, Amerikan ambargosunun "kendi silahını kendin yap" kampanyalarına yol açması gibi, bu durum da ulusal gücün anımsanmasını sağlayacaktır... Türk askerinin Kuzey Irak’a girmesi Kürtleri Amerika’nın kucağına iten bir süreç başlatmıştı. Bu süreci de önlemiş olacağız... AB nezdindeki itibarımızın artması da cabası...
Sürekli ve yavaş giden yarışı kazanır.
Ezop
Turizmden bir umutlu haber... Turizm alanındaki ciddi yayın organı "Turizm Gazetesi" diyor ki:
"Hükümetin savaş ile ilgili tezkeresinin cumartesi günü Meclis’te yapılan oylamada kabul edilmemesiyle, nefeslerini tutmuş bekler durumdaki turizm sektöründe rahat nefes alındı. ABD isteklerini içeren tezkerenin reddedilmesi ile Türkiye, turizmde en büyük pazarı olan, savaş karşıtı Avrupa ülkeleri nezdinde itibarını artırdı."
"Cenazelerde ve acılı günlerinizde beş bayan, beş erkek ağlama ekibi gönderilir."
Bu bir kartvizit... Dünkü Posta gazetesinde yayımlandı. Üzerinde ayrıca isim, adres ve telefon numaraları var. Muhabirimiz ek bilgi için bu ilginç girişimciyi telefonla aradı. Karşıdan yanıt:
- Rica ederim abi, akıl var, mantık var... Hiç böyle bir şey olur mu? Burası et lokantası, kartvizitteki isim de lokantamızda çalışan bir arkadaş... Şerefsizin biri yaptı bu işi... Valla telefondan bunaldık...
AKP’nin "tezkereye hayır" diyen milletvekillerinden Emin Şirin, CNN Türk’te konuşurken ilginç bir söz sar fetti:
- Amerikalılarla yürüttüğümüz mutabakat pazarlığında Amerikalı diplomatlardan duyduğum şeyleri ertesi gün bizim gazetelerde okuyordum...
Kendisiyle bu konu üzerinde bir telefon sohbeti yaptık. Dedi ki:
- Tabii bunun böyle olmasında bizim tarafın da büyük hatası var. Bizim Bakanımız Ali Babacan bütün pazarlık süresince yalnızca bir kez Cumhuriyet gazetesine demeç verdi. Bizim taraf medyayı bilgilendirmeyince meydan Amerikan kaynaklarına kalıyor. Size söyleyeyim, şu iki gündür dolar 3.5 milyon liraya çıkacak, borsa dibe vuracak gibi havaları yayan da Amerikalılar ve onların uzantılarıdır...
- Tezkere yeniden TBMM’ye gelir mi?
- Eğer uluslararası meşruiyet konusunda yeni bir gelişme olmazsa ve tatmin edici bir mutabakat anlaşması yapılmazsa, tezkere yeniden gelse de, Meclis aynı kararda direnir...
- Mutabakat metniyle ilgili kuşkunuz nedir?
- Mesela Kuzey Irak’ta bir Kürt devleti kurulursa ABD bunu tanımama garantisi veriyor mu? Mutabakat metninde ben en başta bunu arıyorum. Bulamıyorum... Ayrıca tanınan ekonomik kolaylıklar da son derece yetersiz. Örneğin bize verilen kredinin faizi bizim devletin Çukurova’ya açtığı 6.5 milyar dolarlık kredinin 3 katı fazla... Milletvekili arkadaşlarım kapalı toplantıda fevkalade kaliteli analizler yaptılar. Bu grup o tezkereyi şartlar değişmeden onaylamaz...
Söz Kuzey Irak’a geliyor... Emin Şirin, Kuzey Irak’ta aleyhimize olabilecek gelişmeleri (askeri güç kullanmak yerine) ülkemizdeki Amerikan üslerinin geleceğini gündeme getirerek etkileyeceğimiz kanısında:
- İncirlik üssünü 10 yıl önce kapatsaydık Kuzey Irak’ta Kürt devleti oluşumuyla karşılaşmazdık, diyor...
Tayyip Erdoğan tezkerenin reddi için "Araba kaza yaptı.
Yol bozuk, sürücü de hatalı" demiş.
Dahası var... Araba yolcuların istediği istikamette gitmiyordu...
Haldun Ertem