Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

- Bu iktidarın AB üyeliği gibi bir hedefi yoktur. AB sürecini orduyu pasifize etmek için kullanmaktadır. AB de bu iktidarı Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için kullanıyor. İkisi birbirini kullanıyor kısacası. Müzakereler başlayabilir, oyun sürebilir. Ama sonuca varmaz. Bu oyunda AB ve AKP kazanıyor, Türkiye ve Türk halkı kaybediyor. The Economist dergisi, Avrupa'nın mesajını yorumluyor: Referandumlardan en çok Türkiye kayba uğrayabilir. Sonucun Türkiye'yi etkilemeyeceğini tek söyleyen ise bizim hükümet... Başbakan ve Dışişleri Bakanı, bir şey değişmemiş gibi yapıyor. Alınan şeriatçı kararlara da bakarak CHP Milletvekili Ali Topuz şöyle diyor: Sorunların çözümü için, Meclis'e "kadın" kotasından önce "adam" kotası konmalı! Kanal Türk'te önceki akşam Prof. Erol Manisalı'yla konuşan Rauf Denktaş, ilginç sırlar verdi. Örneğin, Tayyip Erdoğan'ın Ankara'da Sezer, Gül, Denktaş ve Özkök'ün de katıldığı toplantıda alınan kararları bir yana itip Kofi Annan'ın şartlarını gizlice kabul ettiğini söyledi. Prof. Erol Manisalı, dün bu durumu:- Denktaş'ı açıkça satmışlar, sözleriyle özetledi.İkinci sır.. Bir sohbette Amerikalılar, Kıbrıs'ı Ortadoğu'daki teröre karşı üs olarak kullanmaktan söz ediyorlar. Denktaş, "Türkiye var ya" diyor. Amerikalılardan yanıt:- Türkiye'nin de bir gün köktendincilerin eline düşmesi olasıdır... Denktaş sırları Başbakanlık'a "sözcü" sistemi getiriliyormuş! Artık bundan sonra daha rahat, "Ben öyle demek istememiştim" diyebilirler. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, giderayak Boğaziçi Üniversitesi'nde tam bir sömürge valisi gibi konuştu. Dedi ki:- ABD şirketlerine karşı yapılan boykot çağrıları gibi yanlış yönlendirilmiş fikirlere karşı konulmalı (ezilmeli).Almanya'dan Dr. Seda Türköz diyor ki: "Irak savaşı nedeniyle Almanya, İsviçre, İsveç gibi ülkelerde Amerikan mallarının satışı düştü. Sıkı mı bu bu sözü Almanya gibi bir ülkede söylesin... O anda devlet yetkililerinden cevabını alır.NOT: Sigara başta, ABD mallarını boykot etmenin tam sırası değil mi? Edelman üslubu... Bir gazeteci arkadaşımız, Bakırköy Adliyesi'ne gidiyor, bir işlem nedeniyle Cumhuriyet Savcısı'nı görecek. Savcı Mehmet Aydos'un kapısı kalabalık. Arkadaşımız 1 saat bekledikten sonra 11.55'te Savcı Bey'in odasına giriyor. İşlem başlıyor. Saat 12.00'yi geçiyor. Arkadaşımız, "Öğle yemeğine çıkmayacak mısınız, iş uzayacak" diyor. Savcı Bey, "Sizin işinizi halledip öyle çıkacağız" diyor... İfadeleri yazan zabıt kâtibi hanım da kalıyor. Yemek molalarından 25 dakikayı arkadaşımız için harcıyorlar. Böyle memurlar da var... Savcıya teşekkür Kocaeli merkezde oturan bir okurumuz mantığın zor alacağı bir haber veriyor:- Bizim kız ilkokul 5. sınıfta. Din dersi öğretmenleri bir ödev verdi geçenlerde... Konu: Hz. Peygamber'e mektup yazın... Ödevin konusu bu... Çocuk şaşkın... Bana ikide bir:- Baba acaba şunu yazsam günaha girer miyim, bunu yazsam günaha girer miyim, diye sorup durdu...11 yaşındaki çocuklar böyle bir psikolojik açmaza sokulur mu?Bu nasıl Milli Eğitim politikasıdır?Bu olayı bize aydın ve uyanık bir veli duyuruyor... Acaba yurdun daha uzak köşelerindeki okullarda neler oluyor? Bilen var mı?Emin Çölaşan, Ankara'da 3 okulda yapılan, öğrenci ve velilerin dinsel inançlarını ölçmeyi amaçlayan bir anketten söz ediyor yazılarında. Kolonya aptesi bozar, resim olan eve melek girmez, çok kadınla evlilik İslama uygundur gibi şıklarla donatılmış MEB izinli bir anket...Cumhurbaşkanı Sezer, kaçak Kuran kurslarını her türlü cezadan muaf tutan TCY maddesini geri çevirdi. Cumhurbaşkanı Sezer ülkemizde AB'nin ve laik kesimlerin gözünün içine baka baka gerçekleştirilen "Şeriatçı devrim"in önündeki tek ve son engeldir. O yüzden ne zaman türban veya imam hatip okullarından söz edilse iktidar sözcüleri derhal "Sabırlı olun" çağrısında bulunuyor, iki yıl sonra bu sorunların çözümleneceğini anlatıyorlar. Ne olacak 2 yıl sonra? Cumhurbaşkanı Sezer görevden ayrılacak, yerine bir AKP'li (ve çok muhtemelen Tayyip Erdoğan) cumhurbaşkanı olacak...Yasak Kuran kursu gibi konular tartışılırken demagoji hazır:- Efendim bu millet dinini öğrenmesin mi?Meydanı başıboş bırakınca kimin kime ne öğrettiğini nereden bileceksiniz?Bir AKP milletvekili, kaçak kursların serbest bırakılmasını tabanın baskısı üzerine kanuna eklediklerini söylüyor. Taban, kaçak konut yapmayı da çok istiyor. Neden imar yasaklarını da kaldırmıyorsunuz? Günaha çağrı... Hükümetteki son değişikliğin özeti: 3 bakan, istifa ettiklerinden haberleri olmadan istifa etti... Yaşasın şark tipi demokrasi!.. m.asik@milliyet.com.tr