Beşiktaş Belediyesi adına Faruk Şüyun’un düzenlediği “Aydın Boysan’a Saygı Gecesi” bu hafta başında Akatlar Kültür Merkezi’nde yapıldı.
Gecede önce Aydın Ağabey’in ilk mesleği olan mimarlık alanındaki çalışmaları sergilendi. Türkiye’deki pek çok sanayi kuruluşunun fabrika binalarını Aydın Boysan çizip uygulamıştı. Bunlar içinde Çayırova Arçelik, Karamürsel İpek Kâğıt, Orhangazi Döktaş, İkitelli Hürriyet binası, Çorlu Aymar ve Mimar Sinan Üniversitesi Kültür Merkezi hemen akla gelenlerdendi.
Aydın Boysan, bir gün Çatalca’daki Nesin Vakfı’nın inşaatına gitmişti. Vakfın ilk binası bitmişti, ama durum felaketti. Boysan projeyi yeniden gözden geçirip, Aziz Nesin’in kafasına göre inşa ettirdiği binalara çeki düzen vermişti.
Boysan 61 yaşında yazmaya başlamıştı. Yakın arkadaşları merakla sormuşlardı:
- Yahu sen bu yaştan sonra nasıl cesaret ettin, yazmaya?
- Aziz Nesin’in mimarlığını gördükten sonra!
* * *
Aydın Boysan gecenin sonunda ayağa kalkarak eşi Suzan Hanım’ı selamladı ve kısa bir konuşma yaptı:
- 1947’de Ocak ayında Van’dan Hakkâri’ye yaya olarak 250 km yolu karlar içinde yürüyerek geçtim. Tokyo’dan Helsinki’ye first class uçakla 13 saatte uçtum. Başkale’de katırcılarla aynı handa da yattım, Nice kıyısında lüks otelin suit odasında da, Hepsinde aynı hayatı yaşadım!
Aydın Ağabey son satırda sırrını da ifşa etti:
- Çünkü ben, hep aynı ben idim!
Erdoğan, İstanbul’da yaptığı konuşmada Gazze’nin dramını anlatıp sözü yerel secime getirmiş.
Gazze sayesinde seçmeni gaza getirip oyları götürmek istediği ne kadar da açık...
Haldun Ertem
İştahsız yemek!..
Bir hanımefendiyi akşam yemeğine götürdünüz... Ancak daha başında onunla bir daha yemeğe çıkmamaya karar verdiniz. Bu yemeğin son buluşma olduğunu anlatmak için neler yaparsınız...
Bu konuda deneyimli bir çapkın aşağıdaki tavsiyeleri sıralıyor:
- Garsona ısmarladığınız yemeğin fiyatını sorun. Verdiği yanıttan hemen sonra “Yahu burası amma da kazıkmış” diye mırıldanın.
- Garson siparişleri almaya gittiğinde, karşınızdaki hanımefendiye: “Burasının bu kadar pahalı olduğunu bilseydim gelmezdim” deyin.
- Hemen peşinden kendisine “Yanında kaç para var?” diye sorun.
- Yemekte ara sıra çatalınızı hanımefendinin tabağına daldırıp, lokmayı ağzınıza atın.
- Birisi tabağınızdan lokmanızı kapacak gibi, iki elinizdeki çatal ve bıçakla tabağınızı korumaya alın.
- Garsonu çatalınızı tabağa vurarak çağırın.
- Mümkün olduğu kadar ağzınız doluyken konuşmaya çalışın.
- Karşınızdakinden çok yan masadaki hanımefediyle ilgilenin.
- Arkadaşınıza “Sence enflasyonu önlemek için ne gibi önlemler almalı?” gibi sorular sorarak onu bunaltın.
- Ona eski aşklarınızdan söz edin.
- Yemek arasında arebesk şarkılar mırıldanın...
Binmişiz alamete
Metro’nun Şişhane ayağının açılışında Başbakan hem Davos’u anlatıyor, hem medyaya vuruyor. Konuşmasının bir yerinde, ne alaka ise, Atatürk’ün “Size ölmeyi emrediyorum” sözlerini anımsatıyor; “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın değil, başkalarının yanında yer alanlara sesleniyorum” deyince, dinleyen kalabalık hareketleniyor... “Vur de vuralım, öl de ölelim” sloganları atılıyor. Gazetecilere bayrak sopaları fırlatılıyor. Erdoğan’ı alkışlamaya gelen bir genç kız, yanlışlıkla tartaklanıyor. Bu sahneyi çekmek isteyen gazeteciler saldırıya uğruyor.
Akla 1930’ların Almanyası geliyor... Orada da halk kitleleri, Yahudi düşmanlığı malzeme yapılarak ayaklandırılmıştı. Halk harekete geçirilince, Yahudilerden sonra muhaliflerin ve demokrasinin yok edilmesi kolay oldu. Umarız tarihin tekerrürüne tanık olmuyoruzdur.
* Şu ana kadar 368 baskı yapan Turgut Özakman’ın “Şu Çılgın Türkler” kitabı geçen temmuz ayında Japonca’ya çevrildi.
Japonlar, kitabı sevmiş olacaklar ki yayınevi kısa süre önce Turgut Özakman’ın Çanakkale Savaşı’nı anlatan kitabı “Diriliş’in yayın haklarını da aldı. Batılılar mı? Şimdiye dek ilgi göstermedi!
Azeriler kızdı...
Erdoğan’ın Davos hareketi, Azerilerin de hoşuna gitmemiş. Bakınız Avrupa Azerbaycan Gençler Birliği imzalı bildiri ne diyor:
“Nicin Arap liderleri kenarda dura-dura, Sayin Erdogan Gezza araplari (oku: cuhutlari) icin shu kadar tepki gosteriyor. Can yandiriyor? Kendini Ahmetinijat kimi iblisle bir siraya endiriryor. Shundan sonra shimdi bakaliz, dunya Yehudi, esasen de ABD Yehudi Lobbisi Turkiyeni nasil nishangaha cevirecek. Ermenilere de ele bu lazim idi. Ermeni soykirim tasarisini ABD- kongresinden shimdiye kadar kecmeye burakmayan yehudi lobbisi, shimdi ona yeshil ishik yandiracak. Erdogan hic bir kahramanlik yapmadi. Erdogan olkesine, Azerbaycana, Turklere yalniz dushman kazandirdi.”