Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Osetyadaki son eylemin zamanlaması da ilginç... Terörist eylem tam da Rusya Devlet Başkanı Putin ülkemizi ziyaret edecekken yapıldı. Çok şeyler beklediğimiz ziyaret bu yüzden ertelendi, Türk - Rus ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatacak adım atılamadı.Şimdi gelin de meraklanıp şu soruları sormayın bakalım kendi kendinize; bütün bu zamanlamalar tesadüf müdür? Yoksa arkasında bizim bilmediğimiz bilinçli bir hesap mı var? Varsa o hesabın arkasında asıl kim ya da kimler var? Çeçenlerin davası da kavgası da Rusyayla... Ama Rusyadan sonra en fazla eylemi bizim ülkemizde yaptılar... Üstelik de onlara en hoşgörüyle, sempatiyle yaklaşan ülke Türkiye olmasına rağmen... Gemi kaçırmalar... Otel basıp insanları rehin almalar vs... Bu eylemler genellikle turizm mevsimine rastladı. Turizmimiz zarar gördü... Başbakan Erdoğan, zinanın suç sayılmasına karşı çıkanların kulaktan dolma bilgilerle konuştuğunu söylemiş. Demek çağdaş ülkeler kulaktan dolma bilgilerle hareket ediyor. Irakta üç Türk şoför öldürüldü... Bu şoförlerin kayıp olduğunu bile bilmiyorduk. Hâlen kaç yurttaşımız kayıp bilmiyoruz. Sadece öldürüldüklerinde öğreniyoruz...Fransa iki gazetecisi kaçırılınca bütün gündemini değiştirdi. Fransız hükümeti ülkedeki bütün Müslümanları, iki gazetecinin kurtarılması için seferber etti. Dışişleri Bakanı Barnier Mısır ve Ürdüne gönderildi. Ortadoğunun din adamları ve Papa rehinelerin salınması için çağrı yaptılar. Hâlâ da bu çabalar sürüyor... Acaba kendimiz için çıkaracağımız acı bir ders yok mu ortada? Irakta katliam... AKP Kadın Kollarının zina konusunda hükümetle farklı bir görüşü yokmuş. Olsa bile söyleyebilirler mi?.. "Hiçbir vakit tam karanlık değil, geceKendimde denemişim ben/ Kulak ver dinleHer acının sonunda/ Açık bir pencere vardırAydınlık bir pencereHayal edilecek bir şey vardır...Yerine getirilecek istek/ Doyurulacak açlıkCömert bir yürek/ Uzanmış açık bir elCanlı canlı bakan gözler vardırBir yaşam vardır yaşam/ Bölüşülmeye hazır..." Açık bir pencere Başbakanlık Koruma Müdürü Ali Rıza Uzuner, Gazi Orduevindeki 30 Ağustos resepsiyonunda Başbakan, Meclis Başkanı ve bakanların korumalarıyla hazır bulunması konusundaki yazımız üzerine bir açıklama yaptı... Salonda Başbakanın 2 korumasının bulunduğunu, korumaların güvenlik değil daha ziyade yol gösterme gibi amaçlarla hareket ettiğini, Orduevinde bir güvenlik sorunu olamayacağını ifade etti... Açıklama için teşekkür ederiz... İstanbul Lalelinin sembolü haline gelen eski Ramada yeni Merit Antique Otelin tahliyesi sürüyor. Birkaç gün içinde otel tamamen boşaltılmış olacak... Dün NET Holdingin Başkanı Besim Tibuk ile Türkiye Otelciler Birliği Başkanı Timur Bayındır ve Eski Başkanı Sinan Babila otelde ortak bir basın toplantısı düzenlediler. Önce durum izah edildi...1987 yılında açılan otelin 20 yıllık kiralama hakkı NET Holdinge aittir. Otelin yüzde 1lik ortağı Göksel Denizcilik, iki yıl önce notere, otelin 2003 yılında tahliye edileceğine ilişkin bir taahütname vermiştir. Aynı günlerde yüzde 1lik hisseyi Loytaşa satarak otelle ilişiğini kesmiştir. NET Holdingden kimi isteklerde bulunan Göksel Denizcilik bu isteklerin yerine gelmemesi üzerine THKyı noterdeki tahliye taahüdünden haberdar etmiş, THK bunun üzerine tahliye davası açmış ve kazanmıştır. Şimdi otelin klimasından yataklarında, mutfak eşyasından avizelerine, televizyonlarından buzdolaplarına herşeyi sökülüp götürülüyor.TÜROB Eski Başkanı Sinan Babila dünkü basın toplantısında dedi ki:- Türkiye turizme umut bağlamıştır. Şu anda hükümet yabancı sermayeyi Türkiyede otel yatırımı yapmaya çağırıyor. Herhalde yatırım yapmaya niyetlenenler ülkemizdeki uygulamayı inceleyecektir. Bir otel eğer yüzde 1 hisseye sahip birinin verdiği taahüt ile sahibinin elinden alınıyorsa hiçbir yabancı şirket böyle bir ortamda yatırım yapmaz..Timur Bayındır da İstanbulda turizmin en civcivli anında bu alelacele tahliyeye anlam veremediklerini anlattı. NETin bir yetkili bu acele tahliyeyi THKnın içindeki çekişmeye bağladı. Turizm Bakanının bu işleri uzaktan seyretmesi de bir başka komedi... Kim kime dum duma... Otel gerekli mi? İzmitli dostumuz Oralp Basım, geçen gün İzmir Fuarını gezerken Irak pavyonuna da uğramış. Manzarayı şöyle anlatıyor."Yüzlerce metrekarelik koca salonda sergilenen tek ürün, bir zamanlar dillere destan olan Bağdat Müzesinin posteriydi. Amerikalılar adamların memleketlerini öylesine yağmalamışlar, öylesine soyup soğana çevirmişler ki, fuara getirecekleri hiçbir şeyleri kalmamış." m.asik@milliyet.com.tr Talanın kanıtı