Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ünlü fıkradır... İngiliz asilzade seyahatten erken dönmüş. Malikânesinin yatak odasına girince ne görsün? Çırılçıplak eşinin üzerinde bir delikanlı hızla hareket halinde.Asilzade "Muhterem Leydi" diyerek eşine uzun bir nutuk atmış. Sözü bitince: - Size gelince delikanlı demiş, hiç olmazsa ben konuşurken durabilirdiniz...Kemal Abi de o delikanlı misali. Hiç değilse söylentilerin ayyuka çıktığı şu günlerde biraz durabilirdi. Ama durmuyor. Oralı bile olmuyor. İş üstünde hareket halinde... AK Parti iktidarının AK yüzü, AK iktidarın yolsuzluklara nasıl da damardan girdiğinin ve gireceğinin AK ispatı Kemal Abi, "İstifa et" çağrılarına aldırmıyor. Ailece çalışıyor. Kerimeleri (kızı) kamuya bilgisayar pazarlaması yaparken oğlu ürün üstüne ürün sürüyor piyasaya... Aile dur durak bilmiyor... KKTC'de yayımlanan gazeteler, "Erdoğan bizi sattı" diye başlık atmışlar. Başbakan'ın "aktif pazarlama"daki başarısını Kıbrıslı soydaşlarımız da nihayet gördü demek. Bir tango meraklısı dostumuz yazıyor... "Geçen cumartesi gecesi Taksim Balo Sokak'taki bir mekândaydık. Oraya çamurlara bata çıka varabildik. Şirin bir stüdyo. Atmosfer güzel, salonda Yunanistan, Belçika ve Fransa'dan gelmiş tango turistleri de var... Gece yükünü almışken, saat yarım sıralarında elektrikler kesildi. Müzik sustu. Elektrik gelmek bilmedi. Mekân sahibi her cuma ve cumartesi aynı şeyin yaşandığını anlattı. Beyoğlu'nu öldürmek için sistemli bir kampanya yürütüldüğüne ben de inandım." Beyoğlu'nda tango Başbakan Erdoğan'ın "dışarıdan doktor ithal etme" projesine karşı, vatandaş Kamil Özbasan da "Dışarıdan politikacı ithal edelim" diyor ve nitelikleri şöyle sıralıyor:"Ailesini ve taraftarlarını değil ülkeyi kalkındırmayı amaçlayan, ülkenin iyiye mi kötüye mi gittiğini anlayacak kadar hesap bilen, utanma duygusu olan, çalmayan, dokunulmazlık zırhına sığınmayan, Meclis'te ettiği yemine sadık kalan, Cumhuriyet rejiminin altına dinamit koymayan, ülkenin yarınlarını tehlikeye atmayan..." İthal siyasetçi! Sigara yasağına ilişkin yasa tasarısı bugün TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşülüyor. Tasarı, lokanta, bar, kahvehane gibi alanlarda sigaralı - sigarasız masa ayrımı öngörüyor. Profesör Elif Dağlı da bu noktaya itiraz ediyor, kapalı mekânlarda sigaralı - sigarasız masa ayrımını, havuzlarda işenebilir - işenmez bölge ayrımına benzetiyor. En mükemmel havalandırma tesisatı da kurulsa, bir mekânda sigara içiliyorsa geri kalan bölümlerin dumandan mutlaka etkilendiğini, bilimsel verilerle ortaya koyuyor Prof. Dağlı. TBMM'den kapalı alanlarda sigarayı tamamen yasaklaması isteniyor.... Sigara Meclis'te... Milli Mücadele döneminin Meclis'leri Osmanlı döneminin Meclis'lerinden daha İslamidir... Kemalizm bir tür "Yeni İslam olmuştur... Türkiye'de kendisine sol diyenler Kemalizmle hiçbir zaman doğru dürüst hesaplaşmamıştır... Jakobenliğinden Mustafa Kemal de rahatsızdı, vs.vs...Prof. Mete Tunçay'ın, "Eleştirel Tarih Yazıları" adlı kitabında dile getirdiği bu görüşlerini, önceki gün Derya Sazak'la yaptığı söyleşide okuduk. Bir başka tarihçi, Prof. Sina Akşin bu söyleme ne diyor acaba? İşte:- Tipik küreselleşmenin yarattığı "solcu" tipinin söylemleri... Milli Mücadele döneminin Meclis'lerinin belli bir zaman diliminde İslamcı görüntü verdiği doğrudur. Buna mecburdu, çünkü padişah ve işgalci Batı tarafından İslam karşıtlığı ile suçlanıyorlardı. Ama Milli Mücadele'nin başarıya ulaşmasından sonraki döneme bakarsak laiklik ilkesinin kabulü başta olmak üzere hilafetin kaldırılması, kadınlara seçme - seçilme hakkı verilmesi gibi çağdaş pek çok uygulamanın o Meclis'lerin eseri olduğunu görürüz. "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" diyen, her türlü dogmaya karşı çıkıp akılcılığı savunan bir insanı dogmatik olmakla suçlamak en hafif deyimiyle insafsızlıktır...- Ya, solun Kemalizmle hesaplaşmaması meselesi...- Gerçek sol Kemalizme her zaman saygı duymuş, Mustafa Kemal'in yaptıklarını desteklemiştir. Mesela gerek Nâzım Hikmet'in gerekse Mustafa Suphi'nin Mustafa Kemal aleyhinde bir tek lafını bulamazsınız.- Mustafa Kemal'in jakobenlikle suçlanması?- Bir kere Mete Tunçay'ın jakobenlik tarifi yanlış. Jakobenlik, tepeden inme de olsa militan demokrasi savunuculuğudur. Halka geri gitme hakkını tanımaz. Bu açıdan bakarsanız sonuna kadar demokratiktir. Kendi atfettikleri anlamla Mustafa Kemal'i jakobenlikle suçlayan bugünkü 2. Cumhuriyetçilerin asıl kendileri jakobendir. Çünkü, bizim millet kendi kendine adam olmaz, bu Batı'nın dayatmasıyla olur diyorlar. Küresel solcular! Turizmde tehlike çanları çalıyormuş. Ne kadar çalarsa çalsın bizim Turizm Bakanı uyanmaz... m.asik@milliyet.com.tr