"Efendim bu gençlerin sicilinde hırsızlık ve bölücü faaliyetlerde bulunmak, yardım ve yataklık etmek vardır..."Telefonda protestocu gençlerden Ethem Kütük'ü dinliyoruz.- Murat arkadaşımla birlikte savcılıktan hiçbir sabıkamız olmadığına ilişkin yazı aldık. 100 milyarlık iki tazminat davası açacağız. Birincisi, polisteki yalan - yanlış dosyayı el altından basına dağıtan kuruluşlara... Diğeri de, bizi çapulculukla suçlayan Başbakan aleyhinde... Acaba hukuk bu konuda ne diyor? Trabzon Baro Başkanı Mehmet Şentürk'ün yanıtı:"Mahkûmiyet belirten sabıka kayıtları alenidir, açıklanması suç teşkil etmez. Ama ortada kesinleşmiş mahkeme kararı yoksa... Sadece polis kayıtlarındaki iddialar söz konusuysa, bunları açıklayan tarafın ispat yükümlülüğü vardır..."Yanlış bilgileri basına Başbakanlık izniyle polisin sızdırdığı söyleniyor. Bu iddialar ya ispat edilmeli, ya açıkça yalanlanmalı... Başbakanlık ve polis, kurallar ve kanunlar dairesinde hareket etme konusunda tüm ülkeye örnek olmak zorundadır. O yüzden konu önemli. Başbakan Erdoğan'ın Trabzon'daki konuşması sırasında malum... İki genç adam onu "Karadeniz uşağı Amerikan uşağı olmayacak" sözleriyle protesto etti. Hemen ardından Murat Bektaşoğlu ve Ethem Kütük adlı bu gençlerle ilgili olarak yerel ve genel basına haber sızdı: Bush, "Irak'tan çekilmek için bir takvim açıklamak ciddi hata olur" demiş. Tam tersi, takvim açıklanırsa, intihar bombacıları, "Nasıl olsa şu tarihte defolup gidecekler" diye eylemlerine ara verebilirler... Hâkim ve savcılara ödenecek nöbet ücretinin ayda en çok 7 günle sınırlandığını yazdık. Hekim okurumuz diyor ki:- Biz doktorlar bunu çok uzun yıllardır yaşıyoruz. Örneğin bir asistan ayda 15 nöbet tutar... Ertesi gün de çalışır... Ancak bir ayda en fazla 5 günlük nöbet parası alabilir. Bu da en çok 170 milyon liradır...Gerçekten de sefalet ücreti... Bu sömürü altındaki asistanların, yakınlardaki laboratuar, MR merkezi gibi yerlerle anlaşıp gece gelen acil hastaları "yüzde" karşılığı gerekli gereksiz oralara sevk etmesine nasıl engel olabilirsiniz? Hekimlerin mesaisi İstanbul Üniversitesi internet sitesinin ilk sayfasında bir duyuru: "Mersin Üniversitesi tarafından hazırlanan 'Kişilik Başarı Performans' anketinin üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Mühendislik Fakültesi son sınıf öğrencilerine uygulanması planlanmaktadır."Ne mi diyeceğiz? Efendim İÜ bünyesinde "İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi" diye bir fakülte yok da... Sayın Rektör Mesut Parlak Bey'e haber verelim dedik... Rektöre duyuru... AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in dünkü komisyon toplantısında yaptığı açıklamalar bizim yorumcuların alkışlayacağı kadar olumlu muydu gerçekten?Doğrusu biz pek öyle algılamadık.Bizim hükümet, Brüksel zirvesinden sonra bir nota vermiş, serbest dolaşımın tek bir üye ülkenin isteği üzerine bile askıya alınabileceği şeklindeki maddeye itiraz etmişti.Olli Rehn konuşurken anladık ki, o durumda hiç değişiklik yoktur.Olli Rehn'e göre, Türkiye Ek Protokol'ü birkaç haftaya kadar imzalayacaktır. Türkiye imzadan sonra liman ve havaalanlarını Kıbrıs bayraklı gemi ve uçaklara açacaktır...Türkiye, "Kıbrıs meselesi çözülmeden gemileri almayız" demişti daha önce.Ya da karşılık olarak Rumların KKTC'ye ambargoyu kaldırmasını şart koşuyordu.Anlaşıldı ki AB, bizim taviz isteklerine kapı duvar. Limanları şartsız olarak açmamızı bekliyor.Kıbrıs'ta veya Ermenistan'la ilişkilerde de hep Türkiye'nin yeni adımlar atması isteniyor...Olli Rehn'in ağzından hiç Rumlara dönük bir uzlaşma çağrısı duymadık dün. Sanki bütün sorunlar Türkiye'nin tek taraflı mızıkçılığından kaynaklanıyor...Olli Rehn, konuşmasında, "ucu açık" sözcüğünü defalarca tekrarladı. Otomatik bir tam üyeliğin olmadığını gereğinden fazla vurguladı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, son durumu şöyle değerlendirdi:- AB giderek tam üyelikten özel statüye doğru kıvrılan bir yaklaşım sergiliyor... Türkiye reformları yapma sürecinden vazgeçmemeli, ama tek taraflı dayatmalara da teslim olmamalıdır...Öncelikle de Ek Protokol'ü, karşılığında hiçbir garanti almadan imzalamamalıdır. Olli ne dedi? Türkiye, Dünya Kültür Profili'nde en çok kitap okunan ülkeler listesinde son, en çok televizyon izlenen ülkeler listesinde ise ilk sıralarda yer almış. Dünya Kültür Profili kısaca diyor ki: "Siz kolaycılığa yatkın bir milletsiniz kardeşim..." m.asik@milliyet.com.tr